Kiralık Aşk
merhabalar,
artık unutmaz ve alışabilirsem en azından tabletime türkçe klaveye'yi resmi olarak eklemiş bulunmaktayım, umarım artık pembe kalmam. sizlere, hepinize,harika demeden yorumlarıma,elbetteki başlıyamıyorum.
mavi'cim iyiki geldin havamıza hava kattın. hulya'cım geçmiş olsun canım. sümbül'cüm başın sağ olsun.sibel'cim hoşgeldin .
dün sizlerin yorumlarını okurken,birden ben neden defneciyim diye sordum kendime. cevabım çok açıktı ve netdi.kadın oluşum,kız çocuğu annesi olmam ve defne'nin annesi ve babası tarafından terkedilişi etkilemişti beni.defne'nin abisini çaresizce kurtarma çabası takdire şayandı. sonra dedimki kendime ben niye taraflıyım,ben sadece kız annesi değilimki birde benim küçük yakışıklı oğlusum var.
ve ben mesleğimi icra ederken,karşımdakinin penceresinden onun gözleriyle kirli,buğulu,çatlak,ıslak baktığı hayatı, hep güzel hale getirmeye çalıştım bunu da yapaken kadın yada erkek hasta ayrımı yapmadan yaptım. ama şimdi defnedir(kadındır) ne yapsa yeridir modundan bir çıkayım ve ömer'i kendi gözümden, değerlendireyim istedim.bir kereliğine ömerci olayım dedim.
bir çorba düşünün ve çorba deyip sakın geçmeyin: her bir malzeme bu çorba için özenle seçilmiş,yağı,soğanı,kıyması,domatesi,biberi ve bütün malzemeler özenle ayarlanmış,yavaş yavaş tadına doyulamaz hale gelinceye kadar kaynatılmaya başlanmış . işte ömer'in tarifi size.
ailesi, en başta da annesi en değerlisi olmuş,sevgi,içtenlik,mutluluk güzel duygularla kaynatılmış ömer(yetiştirimiş). ama o güzel çorbaya soğuk su katılır mı,katılmaz. ama maalesef tam tadına ulaşamadan, en sevdiklerini kaybetmis sırayla. ama kaynamaktan vazgeçmemis, kısmış ocağının altını. ama yine de devam etmiş.eğitimini tamamlamış,dünya ve türk klasklerini okumuş,klask müzik dinlemiş,sürekli yetiştirmiş kendini,işini kurmuş.tek başına, pişirmeye çalıstığı çorbasını yenilecek hale getirmiş.ama çorbasını paylaşacak kimse yok.
ve defne, o temiz,sıcak,yalın, güzel defne ömer' i kaynatmaya başlamıs aslında ilk görüşte. yana yana fokurdayarak kaynamaya başlamışlar . ömer kaybettiği tüm duyguları(lezzetleri) tek tek bulmaya başlamış.kabuğundan sıyrılmaya başlamış. umutlu,mutlu.her seferinde azıcık ilave edilen sular bile etkilemez hale gelmiş ömer'i. niye cünkü ekleyen defnesi. her seferinde sineye çekmiş.
ömer özene bezene seviyor defnesini,gözleriyle aşkını haykırıyor. ömer ne güzel seviyor defnesini.
ama birgün şu tasarımın satıldığını ve sevdiği kadının(aslında küçük bir kız defne), bile bile hiç haz etmediği deniz'e satmasını sindiremiyor. birlikte içmeye başladıkları çorba ömer'in boğazın da kalıyor,yutamıyor. ve ömer delidivane dolanmaya ve sorgulamaya başlıyor.ne yaptığını bilmeden güvenmiyorum dudaklarının arasından dökülüyor. aslında güvenemediği defne değil yaşadıkları,yanlız kalışları. bocaladığı, acele kararlar aldığı ve zihin karışıklığı yaşadığı dönemde,tanıdık tatlara güvenebilirim diyor ve iz'i tekar sokuyor iş hayatına.(bu tanıdık tat umarım ömer'in ev hayatından uzak durur.)
ilham perisinin yokluğunu farkında, ama cezanlandırmak,kızdırmak istiyor defne'yi. yine yeniden kapılara dayanarak gelsin istiyor.sarılsın,sarsın yaralarını istiyor. istiyor da istiyor. iz'i de belki sırf bu yüzden çağırdı. ah ömer belliki defne senle artık aynı kulvarda yarışacak senin kışkırtmalarını sana geri gönderecek.iyileşebilmen için bu gerekli. ama seni sevmekten asla vazgeçmeyecek.
yeniden güzel aşkınızı yaşamanız için öğrenmen gerekli ömer . sen defne'nin aslında sığındığı dağısın.
çorbanız(aşkınız) için ayrılığı öğrenmeniz gerekli.
birlikte pişirecekler çorbalarını, bir defne katacak malzemeyi,bir ömer. ortak lezzetleri, vacgeçilmez tadlarını bulacaklar birlikte. biz de mutlu olacağız.
özdemir asaf ne güzel demiş; seni buimaktan önce aramak isterim. seni sevmekten önce aniamak isterim. seni bir yaşam boyu bitirmek değii de, sana hep yeniden başiamak isterim.
umarım yine pembe kalmam!!
mutlulukla kalın.