serap, bence melek merdanı öldürdü bile.çünkü murat saraçoğlunun tam olarak hatırlayamıyorum ama "yangın üstüne düğün, düğün üstüne cinayet çektim" tarzında bir mesajı vardı sayfasında.yani başka hangi cinayetten bahsetmiş olabilir ki?muhakkak melek merdanı öldürmüştür diye düşündüm ben.içini rahatlatacaksa öldürsün zaten.
kısasa kısas.

sabah değindiğim gibi bir de elif meselesi var.sosyal medyadaki yorumları ara sıra okuyorum.o yorumlar arasında büyük bir tuhaflıkla karşıladığım narinci yorumları da var.elif hoca için bazı narinciler tarafından kullanılan tabirleri görünce şaşıp kalıyorum.ben bu kadının tek bir kötü niyetli davranışını, bir kez olsun art niyetlice konuştuğunu görmedim.buna rağmen narinciler, yaptıklarının haddi hesabı olmayan narine karşı bizim duyduğumuz öfkeyi narinin yaptıklarının binde birini yapmamış hatta hiçbir şey yapmamış elife karşı duyuyorlar.vallahi şaşıp kalıyorum.bunlar narine olan nefretimizi eleştirmeden önce bence bundan sonra üç değil beş değil elli defa düşünsünler.

ne olmuş yani elif oğuza aşıksa? oğuz narinin tapulu malı sanki. oğuzla narin evli değiller, nişanlı değiller hatta sevgili bile değiller.kadın niye kendini oğuzu sevmemek zorunda hissetsin ki?kaldı ki kadının oğuzla narin arasına fitne sokmaya çalıştığı kısacık bir an bile yok(elifin yerinde narin olsaydı sokuşturacağı fitneleri düşünemiyorum bile).denizin isteğiyle, oğuzun boyun eğişiyle yenilen yemekler, geçirilen vakitler sonucu elif de ümitleniyor haliyle. ben bu konuda oğuzu hatalı buluyorum.kadının kendinden hoşlandığını bilmiyor mu?gidip konuşsa ya elifle ona karşı boş olduğunu söylese.sırf kızı üzülmesin diye kadını boşu boşuna bir beklentiye sokuyor.eğer zaten oğuz kızı istiyor diye elifle evlenmeye kalkarsa ben oğuza adam demem.narinin ne hissedeceği benim tamamen ilgim dışında ama oğuzun sırf kızının mutlu olması için elifi mutsuzluğa sürüklemeye hakkı yok.çünkü oğuz sevmediği bir kadını mutlu edemez.elifin sonu da tıpkı denizin annesi gibi olur.ben elifi seviyorum.o çok iyi bir insan (iyi ol ,canımı ye).kadında azıcık art niyet olsaydı denizi narine karşı doldururdu.o aksine denizi sakinleştirmeye çalışıyor.inşallah en kısa zamanda beslediği duygular biter.çünkü oğuz onu mutlu edemez.

denize gelince narini suçlamakta haksız.(allah ım ilk kez narin bir konuda suçsuz diyorum!)hiçkimse haberinin olmadığı ve kendisinin dışında gelişen olaylardan mesul değildir.evet deniz narini suçlamakta haksız ama babasının narinle evlenmesini istememesinde haklı.oğuza da çok sinirleniyorum, narinle evliliğinin kızının canını ne kadar acıtacağını düşünemiyor mu?ne bekliyor ki denizden?kızının narini kendisinin yanında görmeye dayanamayacağını anlayamıyor mu?narinin suçu yok ama denizin yerinde kim olsa bu evliliği istemez.insanın aklına annesi gelir her seferinde, üzülür.bu tıpkı şeye benziyor: farz edin bir yakınınızı trafik kazasında allah korusun kaybettiniz, karşı tarafın hiç suçu yok.yine de karşı arabanın şoförünü her gün görmeyi ister misiniz?hele de başka bir yakınınızın yanında.
denizin tavırları geçen sene bana çok itici geliyordu.şimdiyse çok seviyorum valla:)masumu, mağduru suçlamayı huy edinmiş narinin hakkından bir tek o geliyor son zamanlarda.deniz narine şarladıkça ben rahatlıyorum.ha bir de sanırım 93.bölümde ebrunun narinin saçını başını yolduğu bir sahne vardı ya en kısa zamanda ondan bir tane daha istiyorum:)hatta mümkünse 50-60 tane.anca içim soğur.

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.