"kaçak damatlar" 65. bölüm
(şebnem bulaşıgı bitirir, selim oturmuş elma yiyiyodur)
şebnem:hala geçmemiş bu şey 0_o :/
selim:ya şebnem bi anda geçcek değil ya
şebnem:hayır bi anda geçcek! başka ne yapmam gerekiyo? inan herşeyi yaparım
selim: ona az önce şahit oldum zaten
şebnem:ya bul bişeyler, valla kescem yakında ellerimi
selim:çamaşır yıka
şebnem:sınırlarımızı zorlamayalım
selim:sen bilirsin
şebnem: :/
selim:tamam tamam şaka ettim
(selim şebnemin belinden tutup yanağına öpücük kondurur)
şebnem: şakacı :)
selim: hadi gel dışarı çıkalım :)
şebnem: de hayde :)
(almila bahçede oturup dergi okuyodur. özgür motoruyla evin önüne gelir. bu sahnede fonda ebru yaşar seni anan benim için doğurmuş vardır. almilanin gözü bi anda özgüre kayar. herşey yavaş çekimle ilerliyodur. özgür motorun üstünde kaskını çıkarıp havalı bi edayla başını sallayıp eliyle saçlarını düzeltir. almila daha bi tutkuyla bakmaya başlar ve dudağını ısırır. özgür motordan inip elinde kaskıyla bahçeye girer. almila özgüre dalmış gitmiştir)
#seni anan benim doğurmuş canım
hamurunu benim için yoğurmuş#
özgür: selam :)
almila:seni anan benim için doğurmuş
özgür: ??
almila: ayh :)
özgür:almila bakma öyle korkuyorum
almila: hoyyy :)
özgür:eyvah, gel ben seni dışarı bi hava almaya çıkarayım
almila: evde kalsak ya ;)
özgür:eyvah kız niyeti bozdu. s-selim, şeb-şebnem!
(şebsel içerden gelirler)
selim:biz gidiyoruz
özgür:nereye ya? otursaydık
almila: :)
şebnem:bay bay
(şebsel gider. alöz başbaşa kalır)
almila: ;)
özgür: ne?
almila: ;)
özgür:eyvah
(kaican evdedir. kainat koltukta uyuyakalmıştır, can elinde portakal suyuyla mutfaktan gelir)
can:kainat bak sana portakal suyu sıktım :)
kainat:...
can: uyumuş
kainat:...
(can kainatın başına oturup elini yüzüne değdirir ve yüzünü okşar. bi süre onu izler)
can: (kısık sesle) seni çok seviyorum
kainat:...
can: :)
(kainat esner ve uyanmaya başlar)
kainat: can
can: koltukta uyuyakalmışsın, hadi yatağına yat
kainat:uyku bastırdı birden
can: (kainatın karnına dokunarak) bebeğimizin uykusu gelmiştir belki :)
kainat:kesin :)
can:ben seni odana götüreyim, yemek olunca ben seni uyandırırım
kainat: tamam :)
can: :)
(şebsel dışarda el ele dolaşıyodur)
şebnem: yarın kainatlara gidelim bi, hem nasıl olduğunu görürüz
selim: olur gideriz
(o sırada karşıdan idil geliyodur. şebnem selimin çenesini tutup yanağından öper)
şebnem: oh mis :)
idil: -_-
selim:hemde nasıl mis :)
(idil yanlarından geçer gider)
şebnem: (iç ses) göstercem sana ben haberci bozuntusu (dış ses) hadi alışverişe gidelim :)
selim: :)
(ertesi gün olur. kaican evdedir)
can: aşkım benim işim var, sonra gelirim
kainat:tamam bitanem, evdeyim ben zaten
can: otur tamammı?
kainat:tamam :)
can: :) (kainatın alnından öper ve gider)
kainat:bende oturam bari
(o sırada kainatın telefonu çalar)
kainat: alo
vahide:kainat acil marketin oraya gel
kainat: neden?
vahide:soru sorma gel
kainat: ama-
(vahide telefonu suratına kapatır)
kainat:bu kadın hep benim suratıma kapatıyo şu telefonu. busenin dediği kadar var. yine ne yaptırcak bu kadın :/
(kainat marketin yanına gider. vahide elinde birsürü ağır poşetlerle oturmuş bekliyodur)
vahide:sonunda gelebildin
kainat: ne için çağırmıştıniz ki?
vahide:belim ağrıyo, şu poşetleri eve kadar taşıyıver diyecektim
kainat:...
vahide: e hadi, akşama birsürü işim var daha
kainat:ben yapamam bunu
vahide: aa! nedenmiş o?
kainat:şey
vahide: ??
kainat:söyleyemem
vahide:sen kısaca şunu işime gelmiyo desene
kainat: hayır öyle değil 0_o
vahide:benim oğlanda hata zaten, kaynanasına yardım etmeyen bi hayırsız gelin getirirse olucağı bu
kainat:...
vahide:aman istemez!
kainat: t-tamam. ben taşırım
vahide:şimdi sen burun kırın edersin
kainat:etmem
vahide:iyi, al madem şunları
(kainat vahidenin elindeki poşetleri alır ama poşetler cidden çok ağırdır, zor taşıyodur)
kainat: :/
vahide: çokmu ağır? :)
kainat:biraz
vahide:eve kadar bişey olmaz merak etme :)
kainat:inşallah :/
vahide: (iç ses) sen benim oğlumdan çocuk peydahlayıp onunla evlenirsin ha, görürsün sen
kainat:...
(kainat ve vahide hanım uzun bi yürüyüşten sonra vahidelerin evine gelirler. kainat baya kötü olmuştur ve karnında hafif sancı hissediyodur)
vahide:tamam sen git artık evine, akşama oğluma yemek felan yaparsın
kainat:...
vahide: :)
(kainat taksiye binip evine gider. taksiden inip eve girecekken karnına feci bi sancı girer, karnını tutar. gözleri kararıyodur ve gözünden yaşlar akmaya başlar)
kainat: ah! :( hayır hayır
(kainat olduğu yere oturuverir, ayağa kalkcak hali yoktur ve düşüp bayılır)
bölüm sonu. yorumlarınızı bekliyorum :))

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2024 YazarOkur Dizi.