Kaçak Gelinler - "kaçak damatlar" 38. bölüm (kaican

Kaçak Gelinler Kaçak Gelinler
SÖZ "gözün arkada kalmasın " (eylül
Bayan
Aydın/Türkiye
26/9/1996 (28)
"kaçak damatlar" 38. bölüm
(kaican arabadadır)
kainat: eee nereye gidiyoruz
can:burdan biraz uzakta çok güzel bi sahil var, manzarası çok güzel. umarım sende seversin
kainat:hımmm, bakalım artık
can:ilk önce bi yerde durup kahvaltı edelim istersen
kainat: olur :)
can: :)
(kaican bi yerde kahvaltılarını eder ve yola devam edip gidecekleri yere varırlar)
kainat:çok güzel biyermiş
can:evet. hem sakin olur buraları, pek kalabalık olmaz
kainat:kalabalık sevmem zaten, sessiz ve sakin daha iyi
can:bencede
kainat: o zaman ne yapalım?
can:gel bak
(can kainatın elinden tutup beraber gezmeye başlarlar. bu sahnelerde fonda mustafa ceceli illada aşk vardır. can kainatı bi çiçek bahçesine getirir ve bi çiçek koparıp kainatın saçına takar. beraber bakışıp birbirine gülümserler. sonra kaican bi dordurmacıya gider. can çikolata ve çilekli alır, kainat vanilya ve vişneli alır. sonra beraber dolaşarak dondurmalarını yerler. canın yerken dondurma ağzına bulaşır, kainat elini canın ağzına götürür ve siler. can kainatın eline dokunur. ardından kaican deniz kenarına kumsala giderler. can kainata su fırlatır, kainatta cana fırlatır, sonra beraber yanak yanağa selfie çekerler. ikiside çok mutludur. sonra ikiside kumsalda kumdan kale yapan küçük çocukların yanına giderler ve aralarına otururlar. çocuklarla birlikte kumdan kale yapmaya başlarlar. kainatın yaptığı kale her seferinde bozuluyodur, sonra can kainatın elinden oyuncak kovayı alıp daha düzgününü yapar ve kainata gösterir, kainat güler, sonra onu gören canda güler, ve hala kumdan kale yapıyolardır...)
can:kum fazla kuru olursa olmaz, biraz nemli olması lazım
kainat:tamam usta :)
can: :)
fıratcan: can abi banada kale yap
can: olur, adın ne bakalım senin?
fıratcan: fıratcan
can:azda olsa adaş sayılırız :)
fıratcan: :)
kainat:ver deniz bende sana yapayım
deniz:benimkini can abi yapsın, sen bozuk yapıyosun
kainat:öğrendim ben yaparım şimdi
deniz:tamam
(kainat kaleyi düzgünce yapar)
kainat:bak oldu
deniz:aaa teşekkür ederim kainat abla :)
kainat: :)
can:annesiz karşıda sizi çağırıyo galiba
fıratcan:tamam, bay bay
kaican: bay bay :)
(çocuklar gider)
can:tüm kale bize kaldı şimdi :)
kainat:ama güzel yaptık haa :) dur ben fotoğrafını çekeyimde bizim kızlara gösteririm
can: :)
kainat:güneşte batmak üzere, ne çabuk geçti zaman
can:evet ya, o zaman gidelim artık
kainat:gidiyomuyuz artık?
can:hayır seni başka bi yere götürücem, 1 gün daha bitmedi :)
kainat: :)
(şebsel ve alöz şebnemin çalıştığı bardadır)
şebnem: can nerelerde ya, görünmüyo
selim: istanbulda işi çıkmış, gitmek zorunda kaldı
özgür:şu sizin kainatta yok
almila: o da izmirdeki bi etkinlikte görevli
şebnem:can ve kainat yok yani?
herkes:...
(herkes bi süre birbirine bakar)
özgür:ikiside yok ;)
şebnem:yok be, onlar bizden habersiz bişey saklamazlar
almila:valla orasına i don't know artık ;)
şebnem:kainatı arasammı?
almila:ulaşabilirsen ara, hahaha :)
özgür:canın telefonu sabahtan beri kapalı zaten
şebnem:öğrendim ki şu anda kainatında kapalı
selim:sanırım işler bizim düşündüğümüzden biraz farklı
almila:aynen
(hava kararmıştır. can kainatı bi orman evine getirir. içerde romantik mum ışıkları ve romantik şık bi masa, şöminede yanan ateş ve şöminenin başındaki yastıklar, ve çalan a christina perri a thousand year şarkısıyla çok romantik bi ortam vardır)
kainat: 0_o
can:nasıl?
kainat: güzel, hatta çok güzel
can: akşam yemeğini burda yiyelim istedim
kainat:ev kimin?
can:benim, babam iki sene önce bana hediye etmişti doğum günümde
kainat:iyimiş :)
can: :)
(yemeği yerler ve şimdi aynı şarkıyla dans ediyolardır)
kainat:sence bizimkiler şu ana kadar durumu çakmışlarmıdır?
can:bence çakmışlardır
kainat:bencede :)
can: :)
kainat:can, seni çok seviyorum
can:bende seni çok seviyorum
kaican: :)
can:bu gece unutamadığımız bi gece olsun
kainat:bu gün unutulmaz zaten benim için
can:bu gecede unutulmaz olsun
kainat:...
(ve kalp atışları hızlanır, can yavaşça kainatın elbisesinin askısını indiriyodur. kainat gözlerini hafifçe kapatır)
kainat:...
can:bugün benim olmak istiyomusun?
kainat:istiyorum
can:...
(kainatta eliyle canın sırtından yavaşça yukarı doğru çıkıp yüzüne dokunur. can kainatın boynuna küçük öpücükler atıyodur. sonra öpüşmeye başlarlar. sonra yatakodasına çıkarlar, sonrada olanlar olur zaten, pek derine inmeye gerek yok şimdi)
#heart beats fast
colours and promises
how to be brave
how can i love when i'm afraid to fall
but watching you stand alone
all of my doubt suddenly goes away somehow
one step closer
i have died everyday waiting for you
darling don't be afraid i have love you for a thousand year
i'll love you for a thousand more...#
#kalp atışları hızlı
renkler ve sözler
nasıl cesur olurum
düşmekten korkarken nasıl sevebilirim
ama seni tek başına dururken izliyorum
bütün şüphem birden başka biryere gidiyo
bir adım daha yakın
hergün seni beklerken öldüm ben
aşkım korkma seni bin yıl sevdim
bi bin yıl daha severim..#
bölüm sonu. yorumlarınızı bekliyorum :))
not:sizin için şarkıyı türkçeye çevirdim ;)

Oy Ver

7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Ehh işte

Yorum Yaz

Yorumlar

Yorum Yaz

:: Test ::
:: Yarışma ::
:: Anket ::
:: Günlük Diziler ::
:: Dizi Rehberi ::

reklam veriletişim • © 2024 YazarOkur Dizi.