Kaçak Gelinler
SÖZ "gözün arkada kalmasın " (eylül
Bayan
Aydın/Türkiye
26/9/1996 (29)
"damarlarımda sen" 66. bölüm
-şebsel ve hüleg-
ege: (kısık sesle) sakın ses çıkarmayın
şebsel: 0_o
(ve duvarın arkasından canavar gibi iri bi dev çıkar)
şebsel: 0_o ??? !!!
ege: (parmağıyla sus işareti yapar)
(canavar onların olduğu yöne doğru bi süre bakar)
şebnem: (iç ses) anneee!
selim: (iç ses) bu ne biçim şey :/ resmen nurellaya benzedim
hülya: (iç ses) git gari, ne bakıyon?
ege: (iç ses) burda üç buçuk atıyom kimsenin haberi yok
(canavar geğirir)
şebnem: (iç ses) ıyyy
selim: (iç ses) terbiyesiz
(canavar uzaklaşır)
hülya: o neydi lan?
şebnem:hiç adap, usül yok
selim:sen hiç hanım hanımcık canavar gördünmü şebnem
ege:neyse ya. gidelim artık
şebnem:alalım artık bu ay taşımı, böbrek taşımı herneyse
--can ve kezban atik--
kezban:açıyorum. kulakların müzikte olsun
can:tamam kezban kalfa
(müziği açar)
#benim bu derdim
ne yağan yağmurda, ne yalancı sonbaharda, ne bomboş sokaklarda...#
(müzik hala devam ediyodur)
kezban:nasıl hissediyorsunuz şehzadem
can:karışık
kezban:hımmm, anlıyorum
(müziği değiştirir)
#allah belanı versin, allah seni kahretsin
bana gelen sana gelsin yar
hayatımı sen mahvettin, acımadın neler çektirdin
kader senide kör etsin#
(müziği kapatır)
can: 0_o
kezban:şimdi nasıl hissediyorsunuz hünkarım?
can:karışık
kezban:vah vah
(müziği değiştir)
#bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz
sen bile tutamazsın, yıldızlar tutamaz
bi uçurum gibi düşerim gözlerinden
gözlerin beni tutamaz#
(müziği kapatır)
kezban:şimdi nasıl hissediyorsun yeniçeri?
can:karışık
kezban:sen ben kaşınıyorum, konuşmicam diyosun yani
can:karışık
kezban:bozuk plak gibi takıldı
can:karışık
kezban:tamam oğlum, soru sormadım
can:karışık
kezban:katil olmak istemiyorum
can:karışık :)
--esoğ--
(esoğ vampir şatosundadır. oğuz odasında şarkı söylüyodur, esma yanındadır)
oğuz:#zalim oyunbozan, sende bu büyüde yalan
gelipte bitanem olmaya ne hakkın var
gelipte bu canda hükmetmeye ne hakkın var#
esma: (alkışlar) çok güzeldi :)
oğuz:sağol :)
esma: :)
oğuz:esma, sana bişey söylemem gerek
esma:evet
oğuz:şu anda sana karşı hissettiğim şey...
esma: :)
oğuz: o şey...
esma: :)
oğuz:işte o...
esma: :)
oğuz:hadi düet yapalım :)
esma:ha? :/
oğuz: :)
esma: (kısık sesle) başka bildiğimiz bişeymi var sanki
--şebsel,hüleg--
(bi tünelden yürüyerek gidiyolardır)
selim: o neydi ege?
ege:yeraltı koruyucusu. yeraltını korur
şebnem:biz farklı anlamıştık zaten
hülya: (elindeki alete bakar) ay taşına çok yakınlaştık
şebnem: e bi zahmet
selim:ege bu kuzey tam olarak naptı?
ege:nazlıyı çaldı benden köpek
şebnem:nazlı vampirmiydi yoksa kurtmu?
ege:büyücü
şebnem:büyücümüde var?
hülya:emin ol, daha çok şey var :)
şebnem: 0_o
selim:noldu peki ona?
ege:intihar etti
şebnem:ah yazık, öldü demek
ege:öldü diye bişey demedim, intihar etti dedim
şebnem:çok şakacısın cidden
hülya:yaşıyo ama uzaklara gitti. nerde olduğu bilinmiyo
ege:gitme dedim, gitti. sonra heryerde aradım bulamadım. bu yüzden kuzeyi bulduğum anda cezasını kendi ellerimle vericem
selim:sen benim kardeşimi dul mu bırakcan lan?
ege:senin kardeşinde isteyerek evlenmemiştir onla. kuzey nazlıyı tehdit ederek onunla evlendi. bana kuzeyi seviyorum dedi, ben sonradan öğrendim
selim:aynı şey kainat içinde geçerli diyosun yani
ege:büyük ihtimal
hülya:işte orda!
(herkes hülyanın gösterdiği yöne doğru bakar. taş büyük bir platformun tepesinde parlıyodur)
herkes: 0_o
şebnem:çok klask
--kaican--
(kaican aynı harabede buluşurlar)
kainat:can
can:kainat
(sımsıkı sarılırlar)
kainat:sana böyle sarılmayı o kadar özledim ki
can:bende bitanem
kainat:yanlız kuzey birazdan döner eve. hemen gitmem gerekiyo. artık dışarı çıkmamada izin vermiyo
can:vay hayvan. sana kötü davranıyomu?
kainat:hayır, ben iyiyim. beni düşünme sen
can: (kainatın yüzüne dokunur) ne zaman bitecek bu? ben hergün o herifin sana dokunduğunu bilerek yaşıyorum
kainat:üzülme sevgilim. ben buna müsaade etmem artık
can:çok az kaldı, yakında geçicek bunlar
kainat:benim gitmem gerekiyo. kuzey birazdan gelir
can: (kainatın elini sıkıca tutar)
kainat:ben seni hep düşünücem
can:bende
(can kainatın elini bırakır. kainat gider)
--alöz ve kezban atik--
özgür:nasıl durumu?
almila:doğruyu söyleyin doktor hanım
kezban:can bey çorba olmuş
alöz:???
almila:çorba?
kezban:çorba
özgür:tam olarak nasıl çorba? yani neli çorba?
kezban:domates çorbası, veyatta mantar çorbası, tavuk çorbası, tarhana çorbası vb.
almila:yani?
kezban:çok karışık
özgür:limon sıkmışlarmı çorbaya?
kezban:işte bende o limonu bulmaya çalışıyorum
almila:limon?
kezban:bu çocuğu bir limon sıkmış. ama bu çocuk o limonun adını söylemiyo. ama hala aklında o limon var
özgür: o limonu limonata yapma vakti geldi diyosunuz yani
kezban:limonata limonata olalı böyle eziyet görmedi! daha limonata limonunu tanımıyo
almila:yanlız bu seans yemek programına döndü
özgür:çorbalar, limonlar
kezban:ama durun! birde bu limonun yanında tanımlanamayan bi brokoli var
almila:şu kıvırcık brokolilerden
kezban:aynen
özgür:şimdi çorbayı bulduk, çorba can. peki ya limon ve brokoli kim?
alöz,kezban:hımmm
bölüm sonu. yorumlarınızı bekliyorum :))