Kaçak Gelinler
SÖZ "gözün arkada kalmasın " (eylül
Bayan
Aydın/Türkiye
26/9/1996 (29)
"damarlarımda sen" 63. bölüm
--şebsel--
selim:şebnem geri dön!
şebnem: ortaya kadar geldim, geri dönemem
selim: o zaman ben geliyorum
(selim arkasından gider)
ege:selim dur! orası ikinizi taşımaz
hülya:napıyosunuz siz?
şebnem:selim git... aaa!
selim:şebnem!
(şebnem bataklığın içine doğru girmekte ve selim bi eli duvardaki kayada, diğer eli şebnemin elindedir. sıkıca tutmuştur)
herkes: 0_o
--orman evi--
(alöz ve ışıl evdedir)
almila:valla arkadaşım diye demiyorum ama can çok iyi biridir, elinden her iş gelir
ışıl: :)
özgür:öyle hamarat ki, herşeyin en iyisini yapmaya çalışır
ışıl: :)
almila:bi dolma sarar, valla parmaklarını yersin
ışıl: :)
özgür:bide bi avlanışı var. allah yarattı demez geyiği tuttuğu gibi tüm kanını içer
ışıl: :)
almila:ama öyle kalbi vardır ki merhamet, vicdan hiç eksk olmaz
ışıl: :)
özgür:adam gibi adam, verdiği sözü tutar. mert, delikanlı biridir
ışıl: :)
almila:son günlerde zor zamanlar geçirmesine rağmen hep dik durdu, hiç yıkılmadı
ışıl: :)
özgür:can bir kez sevenlerden ve ölümsüz bir aşk arar
ışıl: :)
almila:içki,kumar,sigara gibi hiçbir kötü alışkanlığı yok. pamuk gibi biri
ışıl: :)
özgür:can candır, onu sevmeyen plastik camdır
ışıl:yanlız benim anlamadığım bişey var. siz bana neden bunları anlatıyosunuz?
almila:biz?
özgür:biz ha?
işıl:evet. eğer canı satmak gibi bi niyetiniz varsa can çok pahabiçilmez biri, boşuna uğraşmayın bence
alöz: :)
almila:vay vay vay vay
özgür: oy oy oy oy oy
ışıl: :)
--kaican--
kainat:can olmaz artık, neye yarar ki? :(
can:bana gerçeği anlatmadan hiç biyere gitmiyosun, izin vermiyorum
kainat:...
(o sırada kainatın telefonu çalar. arayan kuzeydir)
kainat:açmam gerekiyo
can:hayır! (kainatın telefonunu alıp parçalar)
kainat:napıyosun sen?
can:delirdim varmı? cinnet geçiriyorum şu an!
kainat:0_o
can:şimdi otur oturduğun yerde
(kainat oturur)
kainat: 0_o :(
can: :-@
--beyal--
ali:haber varmı?
beyza:hayır. babam açmıyo, kainata ulaşılmıyo
ali: oraya gidelimmi sence?
beyza:bence gitmeyelim. belki kainat herşeyi anlatıyodur
ali: e sen anlat. sen herşeyi biliyosun
beyza:kainatın anlatması daha doğru olur
ali:özgürle almila desen sürekli ışıla can adına hediye felan alıyo, bu iş zor bence. kızın böyle bi niyeti yoksa bile olcak yakında
beyza:acaba almilayla özgürede mi anlatsak kainatın neden kuzeyle evlendiğini. yoksa babam elden gitcek
ali:belkide herşeyi kainat anlatmalı
--şebsel ve hüleg--
şebnem:selim
selim:şebnem sakin ol
şebnem:selim bataklık beni kendine çekiyo, tutunamıyorum
selim:elimi sıkıca tut, sakın bırakma
hülya:ege bişeyler yap
ege:ne yapabilirim ki?
hülya:kurt adama dönüş
ege: dönüşemiyorum
hülya:zorla kendini
selim:ne gerekiyosa hemen yapın. daha fazla tutabileceğimi sanmıyorum
şebnem:ege dönüş hemen
hülya:egenin dönüşmesi için sinirlenmesi lazım
selim:ege sen köpeksin!
şebnem:ege sen salyalı bişeysin
hülya:ege senden bi halt olmaz
ege: olmuyo
selim:bu çocuk niye sinirlenmiyo?
şebnem:ege sarı civcivini nasılda kaptırdın kuzeye
ege: hırrr! :-@
şebnem:hülyanın anlattığına göre sarı civcivim dermişin nazlıya. ama fena boynuz takmış sana
ege:hırrr! hırrr! :-@
şebnem:senin civciv kuzeyle evlenmiş herhalde. eee noldu sonra? kuzey çokmu üzmüş onu?
ege: (iyice sinirlenir) hırrr! hırrr! hırrr! :-@
hülya:işe yarıyo galiba
(birden egenin pençeleri çıkar ve kurt adama dönüşür)
ege: auuuv!
selim:abi çok iyi ya 0_o
(ege zıplar ve şebnemle selimi tuttuğu gibi karşı tarafa fırlatıp kendiside geçer)
ege: hırrr!
hülya:tamam ege geçti geçti, sakinleş
şebnem:kusura bakma ya, onları neden söylediğimi biliyosun
ege:tamam. hadi gidelim artık
selim:gidelim
(ve yola devam ederler)
--orman evi--
(alöz, beyal, rüya ve ışıl evdedir)
rüya:ya annemle babamdan haber alamıyorum, ne oldu acaba?
almila:şebnemle en son konuştuğumuzda işimiz var birkaç gün dedi. ama bende endişelenmeye başladım
ali:ben arayım bi
özgür:ya arama. anlasana, belki yanlız kalmak istiyolardır. romantik ambians istiyolardır. belki rüyaya kardeş planlıyolardır
rüya:0_o
beyza:bence tekrar aynı maceraya atılmazlar
özgür:sorun değil valla, biz bakarız. sonuçta almiloşumla geziyoruz, tatil yapıyoruz
almila: :)
rüya:ben zaten sizi yanlız bırakıyım diye mutfağa gitmekten aşçı olcaktım nerdeyse
almila:sen o yüzdenmi hep mutfağa gidiyodun?
özgür:yazık kız bu yaşına kadar ömrünün çoğunu mutfakta geçirdi
beyza: (kısık sesle) babamdan ve kainattan daha haber yok
ali: (kısık sesle) kuzey şu ana kadar farkettiyse işleri zor
özgür:siz fısır fısır ne konuşuyosunuz?
beyza:hiç
özgür:ne fındıklar kırıyosunuz?
ali:hiç
özgür:hımmm, çok aydınlatıcı cevaplar
ışıl:ya can nerde? sabahtan beri yok
almila:ay hissetti hemen yokluğunu
özgür:bu bu işte çok iyiyiz almiloşum
rüya:bende farkettim, ava felanmı gitti?
ali:vallahi i don't know
beyza:bende don't know
özgür:ingilizcenin bittiği nokta
(kapı çalar. almila kapıya bakar. gelen kuzeydir)
kuzey:nerde o?
özgür:kim?
kuzey:can
ışıl:napcaksın sen canı?
kuzey:benim karımla kaçtı
ışıl:ne?
herkes: 0_o
bölüm sonu. yorumlarınızı bekliyorum :))
nezom harika olmuş yav. o ormanda neler olacak kardeşim? bu vaziyetler hayra alamet değilde durdum düşündüm. ay can beni istemeyemi geliyo? hemen mavi elbisemi giyip saçlarıma fön yapıp, kahküllerimi kestircem. sonrada canıma köpüklü kahve yapıcam. ay çok heyecanlandım. esmayla selinin şebseli gördüğü tarafta çok güzeldi :))
teşekkürler gümüş, nur :)