bir tarafta melekçiler, diğer tarafta zeynepçiler veya hülyacılar, buyrun mücadeleye.
oyuncular rollerini iyi oynuyor. konuyu bütünüyle düşünelim. hepsinin iyi tarafları, kötü tarafları, yaptıkları yanlışlıklar, ayakta kalma ve verdikleri hayat mücadelesi, sevdikleri ve onlarla bir arada yaşama mücadelesini, başlarına gelen kötü olayları gördük, tabii bu mücadeleyi ederken bir dolu hatalar yaptılar ve bedellerini ödediler. kişilerin birisi çok iyi, diğeri çok kötü şeklinde değerlendirmemek gerektiğini düşünüyorum:
kerim ve hüseyin'in iyi ve yanlış taraflarını gördük. hele o sevimli halanın laf bezirganlığı. bayram babanın ortalığı düzeltmek, aileyi bir arada tutmak için güzel esprileriyle verdiği mücadele; onun da yanlışı, oğullarını ilk başta, istemedikleri kızlarla evlendirmesi, (beşik kertmesi gibi), ancak zaman içinde hülya - kerim birbirlerini çok sevdiler.
hülya'nın, okumak ve çalışmak için geldiği büyük şehirde, yanlış arkadaş olarak seçtiği ve evlenmeyi düşündüğü cem tarafından tecavüze uğraması, onun arkadaşları tarafından hamile haliyle dayak yemesi, sonra çocuğunu dünyaya getirdiği halde bahar'dan habersiz, ancak çocukluğundan beri aklında olan kerim ile evlenip bu evliliği sürdürme mücadelesi ve tabii bu arada yaptığı büyük, küçük yanlışlıklar, bilhassa kerim'in almanya'da ki öğretim görevliliğinin sonlanması konusunda, ayrıca alkolik ve geçmişi kötü olan filiz'in çocuğunu, babası olan kerim'in dahi bilgisi dışında kanuni yolların dışında alma fiiliyatı.
ilk başta mutlu bir evlilik kurmayan hüseyin'in, eşi zeynep'in de, bilhassa cem gibi birisiyle ortaya koyduğu kötülükler sebebiyle melek ile yakınlaşması, ama yanlış zaman ve durumda (küçük çocuk göz ardı edilerek) melek ile evlenmesi sonucunda aralarına zamanla soğukluk girmesi, tabii melek'in bu evlilikte zamanlama olarak aceleci davranması da hatalı.
melek ise, kırsal kesim ve aile baskısıyla karşılaşacağı korkusuyla kardeşi hülya'nın, hamileliğinde çeşitli alternatifler arayarak bahar dünyaya gelince, hülya tahsil yapsın diye ciddi fedakarlık edip bahar'a sahip çıkması, ancak, onu bağımlılık derecesinde benimsemesi ve zamanında bu bebeği hülya'ya bildirmeyip, hukuk çerçevesinde bahar'ı biyolojik ve kanuni annesine vermeme konusunda direnmesi ve sonunda hem hüseyin, hem de bahar'ı kaybedeceği endişesiyle ruhsal sıkıntı geçirmesi, melek ilk başta çok büyük fedakarlık yapmıştır, ancak zaman içinde bahar bebeği, kanuni annesi hülya'ya vermemesi, ayrıca evliliği mutsuz da olsa evli, çocuklu birisiyle beraberlik içine girmesi toplum ve hukuk açısından yanlıştır (burada hata tek başına melek'te değil, nitekim, hüseyin boşanınca, çocukta göz önüne alınarak bu birliktelik başlayabilirdi).
zeynep ilk başta, bilhassa babası yakınındayken ve cem ile birlikte ortaya koydukları kötülüklerden sonra, yanlış veya doğru, evliliğini sürdürebilmek için verdiği mücadele, zaman içinde olgunlaşarak aileye ve hüseyin'e karşı insancıl yaklaşımı
netice olarak hatalarıyla, doğrularıyla sergilenen bireyler, günlük hayatta da bu ve benzeri olaylar yaşanır, hatalar yapılır, bedeller ödenir. hiç kimse sütten çıkmış ak kaşık değil, ancak kötü de değil. ama cem ve cem gibiler hasta ruhlu ve zararlı.
bu meyanda şahsen, bayram baba, kerim, hülya, hüseyin, melek, zeynep, mahir, kaya, hala, anne, hizmetçiler, bahar, mehmet hepsinin her türlü haliyle çok güzel bir dizi film sergilediklerini düşünüyor, çok teşekkür ediyorum. melek, hülya ve zeynep'i sevimli buluyorum. ayrıca, dram türünde olmasına rağmen, komedi filmlerinden dahi başarılı esprilerin yapıldığını, bu esprilerle filmin monotonluktan sıyrıldığını değerlendiriyorum. başarılar.

Oy Ver

reklam ver • iletişim • © 2024 YazarOkur Dizi.