Güneşi Beklerken
Merve
Arkadaşlar paylaşımıma yorumlarınızı çok sevdim.istediginiz bir şey varsa soyleyin yazabilirim..bu aralar sıkıntı geldi yani.magazin programını geçti bu sayfa bir ara.biraz kasvetli ortamı yumuşatmak istedim.sevindirdiysem ne mutlu...
Buse sarkın guzel olmuş..çok beğendim..ellerine sağlık..bugun itibariyle de okullar bitmiş oldu..hepimize geçmiş olsun..tatile gidecek olan varsa şimdiden bol eğlenceler..
Yorumlarınızdan şunu anladım bende dahil olmak üzere 25.bolumu bayabi sevmişiz.ve size bu bölümden bir parça daha veriyorum...
Kerem Zeynep'in çantasındaki taşı görür, eline alır ve inceler.
K:Bi dakka, sen, sen, sen bunu sakladın mı?
Z:Ver şunu bana, ver.
K:Bi dakka, bi dakka, bi dakka. Önce neden sakladığını söyle.
Z:Ben onu saklamadım tamam mı. Şey de çantamda kalmış o benim. Ver.
K:Hıı, çantanda kalmış, valla sanmıyorum çünkü o gece siyah çantan vardı, hani bu metal tokalı olan, bir de üstünde siyah bluzun vardı, kalın askılı. Pantolonunun dizleri kesk keskti, bir de saçında o pembe gölge vardı. Baya sevimliydin öyle.(Zeynep'in çok hoşuna gider, biraz mahcup, sevimli hayran hayran Kerem'i dinler. Gülümser.)
Z:Ver şunu bana, o taşın hiçbir önemi yok, tamam mı? çok biliyorsun sen her şeyi, ver.(Valla çok biliyor)
K:Valla o zaman, önemi yoksa atabiliriz.(Atarmış gibi yapar ama atmaz.)
Z:Se. Naptın ya? (Kerem'in omzuna vurur) Niye atıyorsun benim taşımı ya.(Kerem'in hoşuna gider bu tepki ve güler.) Nasıl bir insansın sen?
K:Önemli değildi.
Z:Yürü benimle çabuk, bulucaz o taşı, çabuk yürü.
Z:Ya, inanamıyorum sana ya...(Aranırlar )