Benim Adım Melek
gerçekten kabak tadı verdi alpayın sahtekarlık palavraları. aklıselim, bilgili tecrübeli rolündeki halil çocuğun bile imzalamayacağı kağıdı imzalıyor, arkasını bile aramadan, ömürlük aşkına veda etmeye kalkıyor, hayatın olumsuzluklarıyla baş edip, yüksek yerlere gelmiş, insanın ciğerini bilebilecek bir kenan, alpayın oyuncağı, geç onu yanında çalışan elemanın maskarası oluyor. anlaşılan o ki senarist, alpay karakterine çok güveniyor sanırım fakat, hile ve kötülüğün üzerine onlarca bölümü döndürüp döndürüp insanlara izlettiriyor. ama bu korkusuz korkak tiplemesi iyice kabak tadı verdi. başta tanıtılan onca saygın karakteri (seyit ali usta, cumali usta, halil) sildi attı. konu iyice basitleşti. kötülük ve olumsuzlukların işlendiği basit bir hal almaya başladı.
bitirin artık şu alpay'ın galibiyetini, havasını, güvenini.
dönüp dönüp çok basit bir mevzunun işlenmesi sıktı artık...