Kiralık Aşk - kestane rengi... sıcak bir yaz günü erken uyanmıştım

Kiralık Aşk Kiralık Aşk
Tamer
Erkek
1/1/2012 (12)
kestane rengi...


sıcak bir yaz günü erken uyanmıştım daha kahvaltıya zaman vardı..dışarı çıktım tarihi cami etrafında kimse yoktu doğu tarafındaki çıkmaz aralığa yöneldim çıkmaz aralığın sonunda bir dokuma fabrikası vardı aslında fabrika da denmezdi atölye gibiydi ama halk arasında öyle denirdi ..onun yanındaki beton merdivenler bir geniş bahçeye çıkardı bahçede kestane ceviz ve dut ağacı vardı...fabrikanın çatısı betondan ve meyilli arazide bahçeyle aynı seviyede olunca bizim oyun alanımız hayli geniş oluyordu...
ben çıkmaz aralığa girdiğimde aralığın tam ortasına gelen yerde bir kamyon duruyordu ...eşyaların bir kısmı yoldaydı iki katlı evin bir süredir boş olan üst katına kiracı gelmişti kamyonla aynı hizaya geldiğimde evden çıkan yaşıtım kızı gördüm kısa küt kesilmiş saçlı kızla ilk karşılaşmam böyle oldu sanırım mahallede onu ilk ben gördüm..sonrasında ara ara karşılaşıyorduk kısa süre sonra yaşıtım olanların kızla arkadaş olma çabaları sonuçsuz kaldı çocukluktan çıkmaya ayak attığımız dönemdi bizim rol modellerimiz daha büyükleriydi onlar gibi eş olsun hayalleri olurdu... ilk defa yaşıtımız bir kız için arkadaşların çabaladığını görüyordum bunda kızın ortalamanın üzerinde olan güzelliği de etkendi...
neden uzak durmayı seçtiğimi yıllar sonra anladım ...o dönem annemin ağır hasta olduğu dönemdi kaybetme korkusu vardı ve zamanın çoğunu onun yakınlarında geçiriyordum...ve o yaz mahalle çok kayıp vermişti herkesin dilindeydi kayıplar...bir gün öğle vakti bakkalın önünde karşılaştık sanırım ilk konuşmamızdı sela okunurken kim ölmüş diye sordu söyledim hayretle açık kahverengi gözleri ve ağzı açıldı ya dedi bende onun bu şaşkınlığına şaşırdım ölümü bilecek yaştaydık oysa ...
sonrasında okul başladı farklı sınıftaydık ama görüyorduk bir birimizi artık kısa da olsa konuşuyorduk...bakkala gidiş saatimiz hemen hemen aynıydı memur çocuğu olmamıza bağlı olduğunu düşünüyorum babalar aynı saatlerde eve gelince unutulanlar için bakkala gidişimiz uyuşuyordu..
bakkalımız aynı zamanda kırtasiyeci özelliği taşıdığı için ödevler ve alınanlar hakkında konuşurduk..
nedendir bilinmez konuşma bittikten sonra koşar adım bir iki metre uzaklaşıp birden unutmuş olarak geri döner ve hoşça kal derdi gülen bir yüzle bazen kısa saçlarını savurarak koşarak giderdi..bu hareketi sürekli yapınca unutma değil huy olduğunu anladım...
ekim ayı olduğunu sanıyorum bahçedeki kestane toplandıktan sonra uç dallarda kalanlar dikenli toplar ağzını açınca yere düşerdi bir tanesi elimde evlerinin önünden geçerken sordu ağacın altında buldum derken fırladı gitti kısa sürede geri döndü o da bulmuş ve sevinçliydi..o gelirken fark ettim saçı kestaneyle aynı renkteydi uçlara doğru tıpkı kestane gibi renk açılıyordu...bir yıl kadar karşılaştıkça konuştuk sonrasında biz mahalleden taşındık memur çocuğu o da gider diye düşünmüş olmalıyım nadiren mahalleye uğradığımda hiç sormadım sonrasında anılarımda kalan çocukluk arkadaşım oldu..
yıllar bir birini kovaladı büyüdük karşılaştığım kimse ondan bahsetmedi benimde aklıma gelip sormadım...yıllar sonra iş yerimin karşısına sınıf arkadaşım bir kafe açtı onunla arada eski günleri yad ederdik yine konusu geçmedi ..onun mahalleyle bağlantısı vardı akrabaları oradaydı bir yıl kadar sonraydı bir gün içeri girdi sana üzüleceğin bir haber vereyim bil bakalım kimi gördüm dedi ..bir iki isim saydım değildi hani hatırlar mısın diye söze girdi ve onu tarif etti hatırlıyorum çok zaman önceydi gitmediler mi mahalleden dedim yok hep orada yaşadı dedi...genç kızlığındaki güzelliğini öve öve bitiremedi sonrasında yüzü değişti şimdi görsen tanıyamazsın dedi...ben gençliğin de de tanıyamazdım üstelik o
beni hatırlamaz bile uzun yıllar geçti çocuktuk dedim ..olur mu seni aileni epey sordu bende hadi gidelim bir çayını içelim deyince böyle görmesin iyileşeyim o zaman söz gideriz dedi..
kararına saygı duydum ara ara sordum ne durumda diye tedaviye devam ediyor dedi arkadaş sonrasında o kafeyi devretti ben işletmeyi kapattım epey görüşemedik .bugün gördüğümde o söyledi ben sormadan bir süre önce yaşam savaşı sona ermiş...
çocukluğumun gülen yüzü hep telaşeli haliyle "hoşça kal" dedi sonsuzluk diyarına doğru koşarak uzaklaştı...
.

Oy Ver

7.7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel

Yorum Yaz

Yorumlar

Yorum Yaz

:: Test ::
:: Yarışma ::
:: Anket ::
:: Günlük Diziler ::
:: Dizi Rehberi ::

reklam veriletişim • © 2024 YazarOkur Dizi.