Kiralık Aşk - hem benim ismimi anarak benden cevap bekle ama hala adını

Kiralık Aşk Kiralık Aşk
hem benim ismimi anarak benden cevap bekle ama hala adını yazma ilginç.her baktığı yerde çile gören bozuk bir algıyı nasıl düzelteceğim bilemedim ama bir deyeyim bakalım
ömer çileye aşıktı demişsin yoo o aslında mutluluğu isteyen ama mutluluğu ancak yalnızlığında ve kendi kabuğunun içinde bulacağına inammış bir adamdı ve hikayenin başında kendi yalnız dünyasında muluydu sadece mutluluğu yarımdı ve bu yarımı tamalayıp mutluluğunu tamamlayacağına inandığı bir eş istiyordu belkide sizin tanımlamanızla onu derinliksiz kılan sadeliğinden dolayı defneyi seçti.çünki ömer sade hayatına büyük bir patırtıyla girip onu dağıtacak birini istemiyordu bu yüzden yasemini veya feryali seçmemişti.
defne hiç çabalamadı sadece acılara göğüs germekle yetindi demişsiniz dizi de defne kadar çabalayan bir başkası var mı idi acaba.evet bazen sahada boşuna koştu, bazen golü kaçırdı, bazen kendi kalesine gol attı ama koştu.o ailesi için çalışmaktan kendisi bir hayat yaşamaya bir hayat tecrübesi biriktirmeye fırsatı olmamış acemi bir insan acemi bir aşıktı.
hikayede bu karakter ne gibi bir gelişme gösterdi demişsiniz.hikayenin başındaki duru haline geri dönebilmesi oyunun üsyünde yarattığı bulanıklığı atabilmesi yeterli bir gelişmedir benim için.
itiraf etmek aklanmayı sağlar mı demişsiniz defne için evet, çünkü zaten içine düştüğü oyuna mecburiyetten düşmüş aşık olduğu ve aşkından ve tecrübesizliğinden dengesini şaşırdığı için o oyunun içinden çıkamamış tek suçu da bunu itiraf edememiş olmasıydı.
ömer lutfedip onu affetmeseydi, hatta ömer hiç geri dönmeseydi de defne aklanmış olacaktı.defneyi affedip affetmemek, defneye ona olan hatalarını tamir etme yaralarını sarma fırsatı verip vermemek ömerin kendi seçimi olacaktı.
önce kaçtı çünki defnenisiz yaralarını daha kolay tamir edebileceğine defnesiz daha iyi olacağına inandı.olmayınca geri döndü.yani ömerin lutfedişi bir sevdiceğine lutfediş değil basbayağı kendi iyiliği ve mutluluğu için geri istedi defneyi evet herkes kendi iyiliğini düşünür sevse bile kendine zara verenin iyi gelmeyenin yanına dönemez
yalnız burda benim de rahatsız olduğum bir durum var ki ömer defnesiz iyi olabilse benden sonra ne oldu bu kızın hali diye hiç düşünmeyecekti.ömerin defneye böyle bir borcu yok derseniz evet oyun meselesi açısından bakıldığında yok ama aşk meselesi açısından bakıldığında var.
yani hikayenin edilgen karakteri kesinlikle defne değil ömerdi konkur meselesi dışında hiçbir yerde oyun kurucu ve etkin kişi olduğunu göremedim.

utc de de çileci anlayış var demişsiniz, kastettiğiniz kelime tam olarak pasivist eğer diziden erken vazgeçmeseydiniz dizinin şu an tam olarak pasivistliğin zıddına gittiğini görebilidiniz.haydut olmadan da haydutlarla baş edebilmenin bir yolu olduğu anlatılmak üzere siz bunu kaçıracaksınız.yani ortada iyiler mücadele etmeden zaten bekleyerek kazanırlar sadece kötülere tahammül edip sabretsinler beklesinler onlar cezasını zaten bulur mesajı yok. gerçi bu dabir yöntem lao tzu mesela
epip in söylediği senin kaderin acı çekmek yavrucuğum bunu kabullen ve kucakla değil mutlu olmak istiyorsan seni mutsuz edenlerden uzak dur unut ve mutluluğu ara onlardan intikam almak senin acılarını dindirmez ve zaten onlar için harcayacağın zamana yazık zaten zaman kaybettin onları kendi pisliklerinin içinde bırak ve uzaklaş idi.sora oyanın geçmişin hesaplaşmasını yapmadan oradan uzaklaşamayacağını anlayınca o da oyaya destek olmak için sarmşığa yaklaştı, ya da başka hesapları mı var şimdilik bilmiyoruz.

aile meselesini ben de bilemiyorum yazar anne babaları ile bağları zayıf karakterleri neden seviyor ama masal dünyası kahramanı olmanın yolunun ailesizlikten geçtiğini hiç sanmıyorum.
karakterin gerçeklğini yaratan en önemli unsur ailesi değildir duyguları düşünceleri eylemleridir.
defnenin ailesi hakkındaki söylediklerinize katılıyorum esra dahil hepsi sevimsizdiler.hatta bence hikayedeki en kötü ve suçlu karakterler neriman ve necmi değil türkan ve hulusidir
şaşırdınız değil mi o minnoş ihtiyarlar nasıl en kötü karakter olabilir diye
kötülerin en kötüsü iyi olduğunu sanıp başkalarının hayatına güya iyilik adına müdahale etmeye çalışan insanlardır, onların seçimlerine önem vermeyip herşeyi ben bilirim edasında dolaşan insanlar, senin seçtiğin seni mutlu etmez benim seçtiğim mutlu eder o yüzden benim seçtiğimi yaşayacaksın
yoksa zorla yaşatırım diyen insanlar.cehennemin taşlarını iyi niyet adına döşeyen insanlar.işte hulusi iplikçi böyle bir adamdı cehennemin taşlarını yıllar boyunca yonta yonta döşemişti hikayenin zeminene.
favori oğlunun karşısında hayal kırıklığı olarak gördüğünü ezerek, ezik gördüğünün favorisi gibi güçlü olmasını sözde isterken aslında ezik olanın ona bağımlılığından ve itaatinden hoşlanan, favori oğlunun favori olmasına sebep olan güçlü ve bağımsız kişiliğini de cezalandıran. lüx düşkünü gelinini yumuşak karnından yakalyıp refahını kaybettirme korkusuyla eziyet ede ede gitgide kaypak ve vicdan yoksunu birine dönüştürmek hulusi iplikçinin işlerindendi.oyunu planlayan kendisi olmasa da oyun kurucuları adeta elleriyle yaratıp oyunun kurulmasına neden olan tehtitleri savuran adamdı.
ömer de bu huyları için sevemiyordu bir türlü minnoş dedesini.
bakın burda aile kavramı yok sayılmak ne kelime harika bir şekilde işlenmiş.
yalnız ailelerimiz örnek alınacak değil ibret alınacak birer aile.
nesillerin bir önceki kuşaktakilerin hatalı davranışlarıyla nasıl hatalı bir şekilde şekillenebildikleri daha basitce nasıl anlatılır.
türkanı da anlatacaktım ama neyse kalsın şimdilik.
bir de cinsiyetçi genellemeler demişsiniz utc'de bir replik var kadının ruju ne kadar kırmızıysa hayatı okadar iyi gitmiyor demektir diye.şimdi bunun neresi cinsiyetçi söyleyin kadınları hor gören bir cümlemidir bu.insan pskolojisi ile ilgili bir tespit yazar kadınları daha iyi tanıdığı için kadınları anlatıyor daha ziyade.
şenay

Oy Ver

7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Ehh işte

Yorum Yaz

Yorumlar

Yorum Yaz

:: Test ::
:: Yarışma ::
:: Anket ::
:: Günlük Diziler ::
:: Dizi Rehberi ::

reklam veriletişim • © 2024 YazarOkur Dizi.