Adını Sen Koy
bir meraktır işte başladım şu diziye artık gittikçe dayanılmaz oldu. yani en başta kendisinden bir gram sevgi görmemiş aşağılamış yener'e para karşılığı satan ve seninde bunu bildiğin birine karşı -üstelik sevim gibi ne olduğu apaçık ortada olan birine karşı- bu güven,sevgi de nedir. nasıl olurda ona toz kondurmaz? hayır hadi ömer'in para verip gönderdiğini düşün annene demez misin sen niye bizi bırakıp gidiyorsun? bunları geçtim eline bir şey geçiyor hemen o mu yaptı yok para buldum kesin yener verdi bir insan nasıl bu kadar saf olabilir ki bir otur düşün eline geçen bütün parçaları tek tek yorumlayacağına hepsini birleştirse anlayacak yani normal herhangi bir insan anlamalı üstelik bahsi geçen kişi sevim karakteri. funda'ya hiçbir şey söylemiyorum zaten o kısımla ilgilenmiyorum bile. ömer söylesin hala ben şimdi nasıl söyleyeceğim diye düşünmenin anlamı var mı küçücük çocuğa evlatlık olduğunu söylemiyorsunuz neticede. ve hem zehra da kendisinden başkasını düşünmüyor. annemi gönderdi düşüncesiyle hemen terk ediyor ayşe'yi yani evin hizmetçisi gidiyor diye günlerce üzülüp dil dökmüş düşünceli bir insan profili çizmişsiniz ancak hasta bir insanı hiç düşünmeden onun hali ne olur demeden bırakıp gidebiliyor. ayşe'nin de hastalığı nedir anlamıyorum altı ay ömrü kalmış sadece arada bir başı mı dönüyor yani. bir de son olarak şunu da eklemeliyim mehtap'ı nasıl bulamıyorlar bir türlü zehra'yla ilişkisi çok açık. keşke senaristler de bizim kadar takip etseler en azından bir bütün olur film.