Reklamları engellediğiniz için biz de mecburen bütçe kısıntısına gitmek zorundayız. Bu yüzden oluşacak sorunlar için şimdiden özür dileriz. (: Sitenin sorunsuz çalışması için lütfen reklam engelini kaldırın!
Kiralık Aşk - sadaqat abla ellerine sağlık senaryo güzel olmuş
gül
Kiralık Aşk
çiğdem
Bayan
edirne
8/10/1975 (50)
sadaqat abla ellerine sağlık senaryo güzel olmuş
gül yazını çok beğendim ellerine sağlık
senay ben teşekkür ederim öpüyorum seni :)
senaryo olsa iyi olur diyen arkadaşlar kendi adıma yarın yazmaya çalırım bir terslik olmazsa..
bu bölümün bana hissettirdiklerini paylaşmak isterim bende izninizle.
yerçekimli karanfil
biliyor musun az az yaşıyorsun içimde
oysaki seninle güzel olmak var
örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi
bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda
midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.
sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
o başkası yok mu bir yanındakine veriyor
derken karanfil elden ele.
görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
birleşiyoruz sessizce.
(edip cansever)
dünden beri zihnimde dolaşıyor bu şiir. “oysaki seninle güzel olmak var”.. ve güzel olmaları için sahilde, sabahın bir körü aşkın yanında hiçbir şeyin önemi olmadığını nihayet büyük bir pişmanlıkla anlayan, döndüğünde aslında ne yapacağına dair bir planı olmayan genç adam izin almadan, ne yapıyorum ben! demeden, tepkisi ne olur! demeden öptü kızıl saçları gecenin karanlığında su gibi akan genç kadını. bir adım atılmış oluyor böylece. genç kadın kırgın, genç kadın üzgün, genç kadın karanlık kuyulara düşmekten haklı olarak alabildiğine korkuyor.. genç kadının gözleri, kalbi ve aklı genç adamla olan sevdasının akışına kendini bırakmaktan yana. henüz tam olarak farkında değil sadece. daha önce “bitti” diyen dudakları genç adamın dudaklarını yeniden hatırlıyor ve bu kez susmayı tercih ediyor. evine ulaşıp da “yanıp tutuşuyorum” diyemeyeceğine göre “gönlüm serin” gibi kendisinin bile saçma bulduğu sözcükler dökülüyor o dudaklardan. sonra en yakın arkadaşından istiyor duygu yangınından kurtulmak için bir miktar suyu. ama ne yazık ki o da kor halindeki duyguların tutuşmasına engel olabilecek sözcükleri söyleyemiyor. kıyısında dolanıyor tamam ama yok, olmuyor. ve hala farkında değil o kor yeniden yanmaya başladı. ben buradan görüyorum hafif bir duman var. yanık kokusu gelmeye başladı bile burnuma.
sevdiği genç kadını yeniden kazanabilmesi için aşkını ortaya sürmekten başka bir plan yapmamış genç adam, belli. yoksa karşısına geçip orada değil burada ol, onunla değil benimle ol vari emir kipli kelimeler sarf etmezdi. ben uyarmak isterim seni dostane biçimde genç adam. bu doğru yol değil. şimdi sana tam olarak onu yap bunu yap diyemem, sevdiğinin gözlerinden sen anla artık nasıl davranman gerektiğini. aşkın korkutmasın onu… tek diyebileceğim belki de budur. tabi bu öyle kolay değil. senin yanında kendisi gibi olmadığını, saçmaladığını söyleyerek yavaş yavaş başlattı aslında konuşabilecek günlere yaklaştığınızı. siz daha çok susarak anlaşıyorsunuz biliyorum. fakat bağırın, çağırın, çok büyük zahmetlerle bulunacak ta olsa o kahve makinasını bile kırın.. ne bileyim işte dökülün. olacak, bunlarda olacak.
iş hayatında zorlu bir süreç tam karşında. ve sen iyilik meleğin, ilham perin hiçbir şey yapmasa bile yanında öylece dursun istiyorsun. kabul et bunu pek kibarca istemiyorsun. kırıl, bükül, sen olmaktan çık demiyorum. allah aşkına biraz daha sakin, daha rica ederek.. yoksa duyarsın öyle “istersen bardak gibi koy masanın üstüne” ya da “mendil olayım cebinde taşı” gibi lafları. hoş, bir zamanlar kendisi demişti aslında “onun gömlek cebinde kanatlarım olmadan, uçmadan yaşamaya razıyım” diye. çelişkilere doyamadığınız bir ilişki sizinki de neyleyelim. genç kadın kızsa da sana, senin yanında öylece durarak, konuşmadan, kimsenin yapamadığını yapıyor. gözü kapalı herkese karşı seni savunup, bu konuda ahlak dışı bir iş yapmayacağına adı gibi emin olduğunu her an ifade ediyor. gece yatağa girdiğinde “iyi olsun artık, üzülmesin” diye dua ediyor. genç adam kadını seviyor, genç kadın da adamı. fakat yine onu bırakıp gidebileceği düşüncesiyle güvenmiyor, yoksa tanıyor onu o yapmaz kötü bir şey.. bu da sevdalarının aşmaları gereken başka bir boyutu..
birlikte çalışmaları gereken anlardan birini yaşarken genç adam genç kadına sormadan yemek siparişi veriyor ve sevdiğinin o esnada tencere yemeğini tercih edeceğini bilecek kadar tanıyor. sadece genç adamın o destek olma anlarında “şifre: defne” dedikten sonra genç kadının tepkisini görmesini isterdim. onun sadece yüzünde değil gönlünde de bir gülümsemeye yol açtığını fark etsin isterdim.
genç adam! ona bunlarla git! sabret, tekrar tekrar dene, vaz geçme..
genç kadın! daha kendinden emin ol, duygularını, isteklerini hep net bir şekilde ifade et. azar azarda olsa söyle..
gönlüm çok şey istiyor aslında ama biraz daha bekleyebilecek gücüm var.inanıyorum hala zamanı gelecek hepsinin.
not:
pamir sana karşı net bir duygu taşıyamıyorum
nihan; sakallarıyla mı öptü, bilseydim alırdım bir caps dedin ya sevdim seni bu hafta
iso; ne güzel şiirdir o turgut uyardan ve ne güzel okumaktır. çekilecek derdin mi var, yoksa başka şeyler mi çıkacak altından göreceğiz beraber
sadri usta; onun üzüleceğini bilip içinde hissettin o acıyı ve hissettirdin. ne desem sana az
şükrü abi; sen ne söylemen gerektiğini biliyorsun, elçiye zeval olmaz. doğru zamanı bekliyorsun biliyorum
necmi; keş k ehep böyle olsaydın
neriman ve koray; bir meşe odunu bulursam onu ayırıcam size.. malum dünyayı yediniz. bir de yaptıklarınıza karşılık bunu yiyin diycem
serdar; cevdet galiba senin çekilecek çilen olacak. nasıl bilmiyorum ama seziyorum
Paylaş
Oy Ver
Yorum Yaz
Yorumlar
Yorum Yaz