Bilgisayar Versiyonunu Kullan!

Kiralık Aşk - benim de söyleyeceklerim var ateşe uçuyorsunuz, farkında

Kiralık Aşk
Kiralık Aşk
çiğdem
Bayan
edirne
8/10/1975 (50)

benim de söyleyeceklerim var

ateşe uçuyorsunuz, farkında mısınız?
bitti! dudaklarından dökülse de bu sözler, kalbinden, aklından bir an olsun çıkarmadığın sevdalın, karşında ve sen gözlerinin içine bakıp gerçekten “bitti” diyebiliyor musun? hayır! bitmedi, bitmeyecek de. sen ne kadar uzak durmaya çalışsan da kafanı çevirdiğin her yerde onu göreceksin. söz verebiliyor musun kendine ateşe uçmayacağına dair. o eve ayakların şemayı almaya götürdü seni ama kalbin merakından gitti. oralarda bir yerlerde varlığın, bıraktığın izler hala duruyor mu diye? tamam ev yeni… ancak içinde yaşayanın tüm kalbi seninle dolu.. nasıl senin izlerin olmasın o evde bir söyle bakalım. sonunda onun kimseleri sokmadığı, bir nevi mabedi olan odasını görebilen tek insansın. ve bu evde de yalnızca seni aldı içeri o mabedin kapısını sonuna kadar açarak. bir yanı modern bir yanı geleneksel. ama sen dolu, sıcak, gizli kızıllar taşıyan oda. hemen gözüne çarptı yarım kalan tablo. nasıl gözüne çarpmazdı ki? sen de, o da yarım kalanlarla ayakta duruyordunuz.
sizin için tüm yarım kalmışları yaşayacaklarınızla tamamlama vakti geldi. önce tabloyla başladınız. öyle güzel geçti ki vakit. başka parçalar ne kadar denerse denesinler size uygun, tam(!) olabileceğiniz parçalar olamazlar. siz birbirini tamamlayan iki eşsiz parçasınız yeryüzünde.. bu tablo tamamlandı evet. ama daha çok işiniz var, konuşulacak ya da gözlerinizin içine bakarak susulacak çok yolunuz var. ikinizde ağır yaralar aldınız. ikinizde öksüz yetim savaş çocukları gibisiniz. ve elbette bu yıkıntılar arasından çıktıktan sonra gülmek, eğlenmek hakkınız. yeter ki kalbinizin kime ait olduğunu unutmayın.
biri, yeniden aşk ateşiyle yanıp tekrar yaralanırsa bir daha ayağa kalkamayacağını düşünerek, inatla uzak durmaya çalışıyor. diğeri, bu aşkı çağlayan lav ırmakları gibi yeniden yaşatmaya çalışıyor. ama ne yapacağını, nasıl yapacağını bilmiyor. aslında kardeşim dediği insan daha önce “sakın vazgeçme, o hep senin yanında çevrendeydi.. sen de sakın vazgeçme” dedi. zaten vazgeçmeye niyetin yok anlıyorum. sadece nereden, nasıl başlayacağını bilemiyorsun. dönüşüne bile alışamamış, şaşkınlığını atamamışken öyle yüzüne yüzüne söylediklerin kafasını karıştırıyor tamam ama, daha sakin ol! daha sabırlı ol! henüz beraber ağlamadınız. henüz beraber doyasıya gülmediniz. o günleri görebilmeniz, onun içinin sana akabilmesi için kat edilecek yollar var. bu yolları kat ederken sizin gibi aşk şerbetini içerek sarhoş olmak isteyenlere bırakacağınız çakıl taşları var.. tabi önce bu taşları doldurun ceplerinize.. nasıl mı? sabrederek, girdiğiniz yoldan dönmeyerek, yaşadığınız güzellikler hatırına yeni güzel günleri umud ederek. hem daha siz acılar içinde yanarken bu yangının bıraktığı külleri bile umursamayanlara gösterecek günleriniz var. bekliyorum.

ve o kadar çok ki kızıl güneş önünde setler
ve o kadar çok ki çarpık kabuklu başlar
ve o kadar çok ki öpücüklerimizi engelleyenler
ve o kadar çok ki unutmak istediklerim. (pablo neruda)

Paylaş


Oy Ver

Gün içinde sadece bir kez puan verebilirsiniz!

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol

Yorumlar

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol
reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi