Kiralık Aşk - bekleyenler için geliyor yalansiz başlasaydi her

Kiralık Aşk

---

çiğdem

bekleyenler için geliyor


yalansiz başlasaydi her şey
bölüm 23

sonunda ömerin evine gelirler. market poşetlerini taşıyıp mutfağa geçerler.
d: eee ömer bey. bakalım bana ne yemek yapacaksınız.
ö: (beline sarılır defnenin) çok mu acıktı benim sevgilim.. ne ister ne yapayım ona
d: (heyecanlanır) ayyy.. bi sıcak oldu sanki böyle.. şey ben önce su içeyim.. su iyidir.
ö: (gülümser) su.. tamam hemen. (suyu defneye verir) şimdi söyle bakalım.
d: çay yapar mısın bana..
ö: yaparım tabi yapmaz mıyım? sandviç yapmamı ister misin?
d: ee sen acıkmadın galiba..
ö: yok benim planlarım başka. (defnenin saçlarıyla oynar)
d: ne? ne planların var? anlamadım ben şimdi.
ö: (defnenin bu panik halleri hoşuna gider, öper alnından) güzel defnem. haydi önce karnımızı doyuralım.. ben de alışmalıyım herhalde çay içmelere..
d: bende kahve içmeye alışmalıyım o zaman. ama öyle çok fazla içemem. sonra taşikardi falan olurum bu genç yaşımda.
ö: yok olmasın taşikardi falan bu defne. zaten biraz yakınlaşınca heyecandan kalbi tekliyor. oho… seni sevmelere başladığımızda bayılıp kalırsın herhalde
d: (derin bir nefes alır) sevmeler mi? çay.. çay ne oldu. çok acıktım ben.
ömer birden bire sarılır defneye, iyice kendine doğru çeker ve öpmeye başlar. öyle derin, öyle özlem dolu bir öpmedir ki birbirlerinin kalp atışlarını duyarlar. heyecandan yanan bedenlerini hissederler. elleri yavaşça birbirlerinin bedenlerinde dolaşır. nefes alıp vermeleri sıklaşır. birbirlerinin dudaklarından ayrıldıklarında defne ömerin gözlerine hem istekli hem de biraz utanarak bakar.
d: ömer! ben.. seninle…yani seninle beraber ol….
ö: (parmaklarıyla defnenin dudaklarına dokunarak susturur onu) hayatıma girdiğinden beri senden başka bir şey düşünemiyorum. nereye baksam hep seni hayal ediyorum. daha önce gittiğim neresi varsa oralara bir kez daha, ama seninle gitmek istiyorum. öyle güzel bakıyorsun ki bana. ne kadar şanslıyım diyorum, bu şahane kadın beni seviyor. ben artık bu kadın hayatıma tümüyle dolsun istiyorum. gönlüme girdiği gibi bu eve de girsin istiyorum. seni seviyorum defne. benimle evlenir misin?
d: (gözyaşları içindedir, ömerin yüzünü okşar) sen benim hayatıma girdiğinden beri kalbimi nasıl doldurduğunu, bana nasıl iyi geldiğini biliyor musun acaba. aslında o simsiyah gözlerinle bana baktığında ben kendimi ne kadar şanslı hissediyorum. senin yanından bir an olsun ayrı kalmasam, kollarında huzurla ve aşkla yaşlansam diyorum.
ö: defne! ağlama lütfen.. ben üzdüm seni galiba
d: (öper sevdiğini dudaklarından) sen mi beni üzüyorsun. aksine öyle mutlu oluyorum ki yanında. (gözlerine bakar ömerin) evet.
ö: (şaşkındır) evet ne?
d: evet aşkım evet, evlenirim seninle…
sevinçle sarılır defnesine ömer.
ö: ee tamam başlasın o zaman hazırlıklar, ben şimdi kimi aramalıyım, ne yapmak lazım, önce size idip anneannenle mi konuşsam?
d: dur.. dur. sakin ol. ay adam delirdi sevinçten, aklını kaçırdı..
ö: nasıl sevinmem defnem. sen ve ben artık bir olacağız.
d: onu bilmiyorum ama bu defneniz biraz daha aç kalırsa hiç iyi olmayacak.
ö: ben heyecandan onu unuttum. hemen çay yapıyorum ve güzel bir sandviç hazırlıyorum bu şahane kadına
yemek sonrası mısır patlatıp güzel bir film izlerler. defne ömerin göğsüne yaslanmış vaziyettedir. film bittiğinde ikisi de uyku mahmuru bir haldedir. ya da aşk sarhoşudurlar.
ö: uyuyalım mı artık istersen canım. sen benim yatağımda yatarsın. bende burada yatarım.
d: (gözlerini kaçırarak sorar) sana sarılarak uyusam olur mu? son yaşadıklarımızdan sonra iyi gelecek bana
ö: sen ne güzel şeyler istiyorsun öyle. sana sarılmak bana da çok iyi gelecek.
ömer defnenin elinden tutar ve merdivenleri çıkarak yatak odasına girerler. defne ilk defa gördüğü odayı incelemeye başlar.
d: sade ve koyu. tıpkı kahve zevkin gibi.
ö: açık ve şekerli.. tıpkı içtiğin çay gibi, sen gibi olsun bundan sonra.
d: bak ya..
ö: rahat edersin umarım.
d: (sağına soluna bakar) şey ben nerede giyinicem pijamalarımı
ö: burada giyinebilirsin.. hımm. ben çıkayım sen giyin o halde. bende banyoda değişeyim üstümü
defne üstünü değiştirdikten sonra yatağa girer, ömerin yastığına sarılarak yatar. ömer geldiğinde defnenin uyuduğunu düşünerek, sessizce yanına uzanır. defne henüz uyumamıştır.
d: ömer!
ö: efendim sevgilim. uyandırdım mı yoksa?
d: uyumadım henüz. düşünüyordum. hani ben olayları anlattıktan sonra bizim mahalleye gelmiştin. konuşmuştuk ya.
ö: evet hatırlıyorum
d: iyi ki gelmişsin, o karanlık kuyulara düşmeme izin vermemişsin. ellerimden tutup yanımda kalmışsın
ö: tabi ki aşkım.. sen tüm masumiyetinle ortadaydın zaten. sana güvenmemem için sebep yoktu. zaten gözlerin öyle derin bir aşkla bakıyor ki ben kendimi alamıyorum sen…
defne yaklaşır ömere.. bu sefer ömeri öperek susturan defne olur.

sabah. ömerin evi. bütün gece kollarında uyuyan defnesi henüz uykudayken, erkenden kalkmıştır ömer. defne uyanıp ömeri göremeyince evde onu aramaya başlar. ömeri bulamaz evde.
d: nereye gitti şimdi. yoksa…
ö: sevgilim.. uyanmışsın
d: (hızlıca yaklaşıp sarılır) seni göremeyince korktum. o korkunç olaydan sonra..
ö: tamam geçti artık, onlar bir daha ne bize ne sevdiklerimize yanaşamayacaklar.. hem sen bak bakayım bana. sabah defnesi bu ne güzellik böyle? (öper yanağından defneyi)
d: erken kalkmışsın. ben esrayla sarılıp uyuduğum için alışığım öyle ama tabi rahatsız ettim seni.
ö: yoo alışığım ben sarılıp uyumalara
d: (gözlerini açar, kıskanarak ve merakla) nasıl.. yani nasıl.. kiminle.. kime sarılıp..
ö: (güler) ohoo kıskanç sevgilim.. kime değil neye sarıldın diyecektin herhalde. sen diye hayal ettiğim yastıklara sarıldım.
d: aşk olsun ömer.
ö: gel şöyle seveyim biraz seni. (sarılır, saçlarını koklar). kahvaltımızı bahçeye yapalım diye her şeyi hazırladım. gel bakalım
d: düşünceli sevgilim.
ömer defnenin ellerinden tutar ve bahçeye çıkarır. defne sofraya doğru yaklaşır. masada kocaman bir gül buketi vardır. yanında da bir mücevher kutusu. defne soran gözlerle bakar.
ö: bu çiçekler benimle evlenmeyi kabul ederek beni dünyanın en mutlu insanı yapan bu güzel kadına. (sonra uzanıp kutuyu alır, açar) defnem. bu yüzük annemindi. anne ve babam birbirlerini büyük bir aşkla sevmişlerdi (yüzüğü kutudan çıkarır, defnenin elini tutar) kabul edersen bu yüzük bizim sonsuz aşkımızın ilk yıldızı olsun. (yüzüğü defenin parmağına takar, elini öper)
d: (çok duygulanmıştır) olsun aşkım, sonsuz aşkımızın ilk yıldızı..