Kiralık Aşk - bekleyenler için geliyor yalansiz başlasaydi her

Kiralık Aşk

---

çiğdem

bekleyenler için geliyor

yalansiz başlasaydi her şey
bölüm 22

kahvaltı sonrası seda ömer’i arar. tedbiri elden bırakmadıkları takdirde günlük hayatlarına devam edebileceklerini, kamil ve adamlarının yaptıklarından kolay kolay kurtulamayacaklarını, birkaç gün sonra yeniden ifadelerine başvurulabileceğini de söyler. ömer bunları defneye anlatır, konuşmanın ardından defne daha da rahatlamıştır.

d: ben nihanı arasam iyi olur.. aloo.. nihan..dur sakin ol. gerçekten iyiyim. (ömere bakar, gülümser) daha da iyi olacağım inan bana. abim nasıl.. sıkıntı yok yani.. bugün eve uğrarım. uğrarım ne demek mi? canım gelince anlatırım sana.. sen anneanneme bir şey belli etme yeter.

sinan ve yaseminin evinden ayrıldıktan sonra ömer defneyi evine bırakır.
ö: gelecek misin? bak söz verdin
d: tamam aşkım. elimden geleni yaparım. nihana sordum az önce anneannem evde yokmuş. bizim bir akraba belgin teyzemiz var oraya gitmiş. kalacakmış birkaç gün. biraz evdekilerle vakit geçirir sonra hazırlanır gelirim. abim ve nihana söylerim gerçeği ama anneanneme iş gezisine gidiyorum derim. ayy banada bak. hiç yalan söyleyemeyen defne, sana kaçmak için neler yapıyorum.
ö: seviyorsan demek.
d: sevildiğimi biliyorsam demek

defne eve girer
d: nihan, esra ben geldim
e:aa hoş geldin abla..
d: gel sana şöyle bir sarılıp öpeyim (sarılıp öper kardeşini)
e: ne oluyor abla sanki aylardır görüşmüyoruz
d: bana bak bücür sevgimizi de göstermeyelim mi.. abimler nerede söyle bakalım
e: bahçedeler.. abimin çayını tazelemeye geldim.
d: ayy. çay mı var. bana da doldursana bir bardak. çok iyi gelir.
e: olur. ama sen iyi misin bir garipsin.
d: (telaşlanır biraz) ee yok bir şey.. iyiyim ekmek arası. sen çayımızı ver.. sonra doğru odana
e: hımm. yine benim bilmemem gereken şeyler konuşulacak anlaşılan. zaten kitap okuyacaktım.
d: iyi madem
defne bahçeye geçer. onu gören nihan ve serdar büyük bir sevinçle sarılırlar ona
ser: iyisin dimi. sana bir şey yapmadılar değil mi? ömer, o da iyi değil mi?
n: çok korktuk size bir şey olacak diye
o sırada esra çaylarını getirir.. ona belli etmemek için sakince yerlerine otururlar. esra çıktıktan sonra

d: bende sizleri düşündüm hep. ne haldesiniz. buraya geldiler mi diye endişelendim
ser: yok bir şey olmadı.. zaten seda hanım bana ulaştı. durumu anlattı. ne yapmamız gerektiğini söyledi. ama senden iyi haber alıncaya kadar, evde anneanneme belli etmemek için resmen kıvrandık durduk. neyse ki ben eve geldikten kısa süre sonra uyudu.. zaten esranın haberi yok.. odasına çekilmişti.
n: çok korktuk ama biz korunuyorduk burada.. ama sen (sarılır bir kez daha).. aklımız çıktı resmen. sonra kurtulduğunu öğrenip sesini duyduk ya.. ohh dünyalar bizim oldu.. ama gece türkan teyzeye belli etmemek için göbeğimiz çatladı resmen.
ser: biliyorsun anneannemi cin gibidir. “ne oldu bakayım sizin suratlarınız niye öyle sirke satıyor, renginiz mi solmuş sizin. e tabi düzgün beslenmiyorsunuz” .. daha neler neler. e tabi korkmuşuz, sen, merak ediyoruz, çıldırmak üzereyiz.. haliyle renk menk kalmamış bizde..
d: ee nasıl çaktırmadınız o halde.. o bir şey sezdiyse bırakmaz peşini
n: yok yok rahat ol.. dün akşam onun çok sevdiği dizi vardı tv de..
d: diziyle ne alaka nihan
n: bi susarsan anlatıcam canım.. işte akşamki bölümde esas oğlan araba çarpıyor, hafızasını kaybediyor. e tabi tam evlenecekken sevdiği adamın hafızasını kaybettiğini ve kendisini hatırlamadığını gören esas kız birden ağlayarak hastaneden çıkıyor.. aa o da ne ona da araba çarpmasın mı?
d: ay.. çarpmasın araba maraba şiştim valla.. ben ne soruyorum sen neyin özetini geçiyorsun nihan
n: ee ama kızıyorum bak. canım işte böyle ağlamalı salya sümüklü olunca bizde serdarla dedik ki dizideki kızla oğlana üzülüyoruz… sırf bu yüzden diziyi seyrettik türkan teyzeyle.. ama gerçekten çok acıklıydı.. bak aklıma geldi burnumun direği sızlıyor.
ser: sevgilim kessen mi artık. kız gidip dinlensin neler atlattı
n: diyosun. iyi madem susayım
d: ben çıkıp dinlenmiycem gidicem.
ser: anlamadım.. yeni geldin nereye gidiyorsun.
d: şey ben. ömerin yanında olucam birkaç gün idare eder misiniz beni
n: (sevinçle) ettim gitti..
ser: (nihana ters ters bakar) ne ömeri ne gitmesi defne. yüzünü yeni gördük. anneanneme ne deriz. hem ne öyle ilk günden adamın evine gitmeler..
d: abii! olmuyor ama öyle. ben ne yaptığımı bilen biriyim. hem seviyoruz birbirimizi ve bu kötü olay ikimizi de sarstı. birkaç gün kafayı dinlesek iyi olur dedik. sonra zaten çok yoğun bir iş temposu bekliyor bizi. şirket yeni bir iş daha alacak görünüyor. öyle olursa ben şehir şehir gezmek zorunda kalıcam gibi
ser: e tamam işte o gittiğin yerlerde dinlersin kafanı
n: serdar! olmaz ama öyle..defne ne diyor sen ne diyorsun. iş için gittiği yerde çalışırken nasıl dinlensin. mantıklı mı canım bu söylediğin
ser: aman sen hep defneyi koru.. iyi tamam sık sık haberdar et ama bizi.
defne neşeyle yerinden kalkar abisine ve nihana sarılır.
d: çok mutlu ettiniz beni anlatamam. hemen gidip hazırlanayım ben.

defne büyük bir mutlulukla odasına çıkar. eşyalarını hazırlar. esra uyumuştur. onu öpüp odadan çıkar. evden çıkarken
n: iyisin di mi defne? serdarın yanında iyice üzülmesin diye soramadım. size zarar verdiler mi?
d: ruhumuza verdikleri zarar dışında bir şeyim yok iyiyim. sizler iyisiniz bunu gördüm ya bana yeter. ömer de yanımda.. inan bana çabuk atlatıcam
n: sen eğlenmene bak. ömer, güzel seviyor seni anlaşılan.
d: (gözleri, yüzü ışıldar) nihan! onun bana bakışlarından anlıyorum ne kadar derin sevdiğini.. aslında ben üniversitedeyken tanışmışız onunla, o zaman aşık olmuş bana..
n: vayy hikayeye bak.. tamam bunları dönünce anlatıyorsun. şimdi geç kalma diye bırakıyorum ama bu tanışma olayını en ince ayrıntısına kadar anlatırsın artık.
d: dönünce anlatırım.. haydi geç olmadan bir taksiye binip gideyim

defne evden çıkar. sokakta onu bekleyen arabayı fark etmez önce. sonra kafasını o yöne çevirince
d: ömer! aşkım! beni mi bekledin
ö: (sarılır defneye öper yanağından) beklemese miydim?
d: yok, çok iyi yapmışsın çok sevindim.
ö: aslında beklerken şu aşağıdaki markete gidip alışverişte yaptım. biraz vakit geçirdikten sonra çıkarım demiştin ya.. misafirimi iyi ağırlamalıyım değil mi?
ömer arabanın kapısını açıp içerden kocaman bir çiçek buketi çıkarır ve defneye uzatır.
ö: senin yanında soluk kalıyorlar ama
d: benim mi bunlar. çok güzeller teşekkür ederim. geleceğimden emindin yani
ö: (gülümser) seviyorsun beni. hem, gelmeseydin kaçırırdım seni
d: laflara bak şimdi ya
ö: bekletmeyelim seni böyle, o narin ayakların yorulur.
arabanın kapısını açar, defne biner arabaya, ömer de kendi yerine geçer ve yola çıkarlar
d: şımartacaksın beni belli
ö: bunlar başlangıç daha sevgilim
d: peki nereye gidiyoruz.
ö: sen kaç gün kaçabiliyorsun
d: ee hafta sonu olduğuna göre 2 gün. anneannem dönmeden evde olsam sıkıntı olmaz.
ö: bu gece benim evde kalalım, yarın için plan yaparız o zaman ne dersin
d: tamam. senin yanında olayım da mekanın önemi yok. zaten abim ve nihan biliyor senin yanında olacağımı
ö: desene çok şey borçluyum onlara.. sana iyi bakacağıma dair güveniyorlar demek ki.. bence artık abinle ve nihanla da tanışma vaktimiz geldi.
d: ne acelemiz var canım tanışırsınız
ö: ben ciddiyim defne. vakit kaybetmeyelim derim
d: (heyecanlanır) şey sıcak mı oldu, klimayı mı açsak.. yok ben camı açayım.. ay sen neler diyorsun öyle..
ö: (defnenin elini tutar ve öper) sakin ol defnem. ya da hep böyle heyecanlansan mı acaba.
d: nedenmiş o
ö: yanakların kızarınca çok daha güzel oluyorsun da ondan
d: ama sen öyle söyleyince utandım bak.