Kiralık Aşk - “haydi konuş, anlat sorun neyse beraber çözelim” diyen

Kiralık Aşk

---

çiğdem

“haydi konuş, anlat sorun neyse beraber çözelim” diyen adam. bir anda her şeyi, herkesi ardında bırakıp ona defnesini hatırlatan ne kadar yer varsa görmemek, ne kadar ses varsa duymamak adına gitmiş. kendisinden saklananları, söylenen yalanları öğrenip gitme hakkını kullanmayı tercih etmiş. gitmiş mi gerçekten. yüreğini gerçek sahibinden alabilmiş mi. alamamış. kırılmış defne. kızmamış, hak vermiş bile.. ama gitmeseydi diye umut etmiş o belli. umut etmese o duvar yazısını okuduğunda durup, sokağın köşesine “ya gelirse” diye bir an dönüp bakmazdı. sevdasına, yapmak zorunda kaldıklarına belki anlayış gösterir diye beklemiş. beklemekle kalmış ne yazık ki. sonra o adam hep düşünmüş! aslında düşünmeyip unutmak için onu var eden ne kadar prensibi varsa alaşağı edecek şekilde “gurur duymayacağı” şeyler yapmış. en basitinden “öğün atlamak hiç sağlıklı değildir” diye sevdiğine yemek yemeyi hatırlatan adam yemek niyetine sadece bir elmayı dişler hale gelmiş. titizliğine laf söylemeye hakkım olmayan bu adam yatağında değil, terasında, üstü kırıntılarla dolu kanepesinde –kanepeyi elleriyle temizlemeye çalışmasını görmezden gelemem- gecenin koynunda yatmış. belki başka tenlerde.. bu kısmı tamamlayabilmem için gelecek bölümleri beklemeyi tercih ediyorum... şimdilik imalar ve kardeşim dediği sinan’la roma da yaptığı konuşmadan anlaşılan şu ki; onu, “içini” unutabilmek için kendisini kaybetmeyi deneyerek, kabul edilmeyecek (kendisinin sözleri) şeyler yapmış. bedeni romaya giderken yanına aşkıyla olan anılarını almış. çünkü zihni onu bırakmamış. giderken ardında bir enkaz bırakmasının pişmanlığını kendisini de bir enkaza çevirerek yaşamış.
şimdi geri dönmüş. yarım kalanlar tamamlanabilir mi, kırılanlar yeniden onarılabilir mi, hala seviyor mu, seviyorsa onu kabul eder mi? onlarca soru var karşısında. ardında bıraktığı kadın ne yapıp edip yeniden ayağa kalkmış. farkında değil ama sevdiği adamın bir gün dönebilme ihtimalinden aslında hiç vazgeçmemiş. bekleyip göreceğiz. aşkı tercih ederek, yaşayabilmek için neler yapıldığını, yapılmak zorunda kalındığını göstersinler bakalım. benim gözümde verdikleri kararlarla herkesten çok kendilerine en büyük cezayı kesen bu çift (ayrılarak nefessiz kalmalarından büyük ceza olmadığını gösterdiler) bakalım neler yapacak ve nasıl bir araya gelecek. bu soruların cevaplarını bekleyip göreceğiz.