Bilgisayar Versiyonunu Kullan!

Kiralık Aşk - bekleyenler için geliyor ü yalansiz başlasaydi her

Kiralık Aşk
Kiralık Aşk
çiğdem
Bayan
edirne
8/10/1975 (50)

bekleyenler için geliyor

ü
yalansiz başlasaydi her şey
bölüm 7

ömer defnenin odasına gelir.
ö: bitmedi mi işin.
d: bitti bitti. şu son kısmı da kaydediyorum…. vee tamamdır.
ö: önce bir şeyler yiyelim. sonra eve gider çalışırız.
d: doğru öğlen oldu değil mi?
ö: ne yapıcaz seninle böyle defne!
d: ne? ne gibi n’apıcaz.
ö: damlalıkla besleniyorsun.. böyle olmaz ama.. lazımsın bana
d: (gözlerini kocaman açar) lazım mıyım?
ö: (güler) oyalanma çıkalım
d: şey. dışarıda yemesek, evde bir şeyler hazırlasak olmaz mı? ben çok güzel soslu bir makarna yaparım isterseniz.
ö: sen? e iyi madem hem çalışmaya daha çok vakit kalır. haydi o zaman çıkalım

ömerin evi..
ö: ee defne hanım görelim marifetinizi.. mutfak şurada.. ben sana malzemeleri çıkarayım. sen yap bakalım.. yalnız ben öyle her makarnayı beğenmem bilesin
d: aaa.. tamam söz ağzımdan çıktı.. hemen hazırlarım..kıymalı sos sever misiniz, yoksa başka bir şey yapabilirim
ö: olur. uygundur benim için..
defne başlar yemeği yapmaya ve ömer bir an olsun gözlerini ayırmadan izler onu..
ö: dur ama içim elvermedi.. ben de yardım edeyim istersen
d: o zaman sizde şu soğanları doğrayın
ö: haa.. soğanlar diyorsun
d:(gülerek) ne oldu, hani yardım edecektiniz
ö: tamam defne hanım gönder gelsin.. soğandan mı korkucam
d: siz şimdi nazik elleriniz soğan kokmasın derdindesiniz.. kolayı var bıçağı suyun altında yıkarken metal kısmına parmaklarınızla dokunun. koku falan kalmaz
ö: neler de biliyorsun bakalım. mutfaktan anlıyorsun yani.. (soğanları doğramaya başlar)
d: yani.. anneannem öğretti küçük yaşta.. mesela pazı sarması sever misiniz? çok güzel yaparım.. parmaklarınızı yersiniz
ömer şaşkın bir şekilde bakar. birden annesini hatırlar. ne kadar yorgun, ne kadar yoğun olsada ömer ondan bu yemeği istediğinde muhakkak yapardı annesi.. şimdi defne de.. ne kadar doğal, ne kadar gerçek..
d: biraz daha küçük doğrar mısınız lütfen
ö: (dalgın halinden uyanır) daha küçük? tabi nasıl isterseniz
defne bir taraftan makarnanın haşlanıp haşlanmadığını kontrol etmektedir. ömer onu seyrederken birden parmağını keser. birden can havliyle elindekileri fırlatır
d: ay ne oldu.. kesildi mi.. eyvah. kanıyor.. şey hemen doktora mı gitsek.. dikiş falan mı attırsak.
ö: sakin defne sakin. küçük bir kesk.. bir an dalmışım işte
d: (ömerin elini avuçları arasına alır) yok bakayım.. derin galiba.. hemen pansuman yapalım o zaman. ilk yardım çantanız var mı? varsa nerede? ayy keşke ben yapsaydım da sana bir şey olmasaydı
ö: (içinden, bunu duydum ya bana yeter) tamam sakin, yok bir şeyim, üzülme bu kadar
defne ömerin eline pansuman yapar. ömer acı hissetmez bile. defne ise kaçamak şekilde ömere bakar.
ö: (içinden, hep tutsan ellerimi şu anda olduğu gibi hiç bırakmasan. artık anlıyorum yalnız değilim)
d: (içinden, kıyamam ben sana.. öyle güzel bakma ne olur. kayboluyorum gözlerinin karasında. artık anlıyorum. seni de kendi hislerimi de..)
d: tamamdır temizledim. şimdi yara bandıyla da sararsak en azından mikrop kapmasını önleriz. acıyor mu
ö: sen ellerimi tutarken mi?
defne utanır gözlerini kaçırır. ömer defnenin çenesinden tutar hafifçe başını kaldırır. gözlerinin içine bakar.
ö: defne! ben artık eminim. senden, kendimden. senin yanında olmak iyi geliyor bana. hep yanımda olmanı istiyorum artık.
d: (içinden, bu söylediklerin.. rüyada mıyım acaba. zaman donsa sadece ikimiz kalsak.. ama olmaz.) lütfen yapma! ben artık gitsem iyi olacak
ömer çok şaşırmıştır. defne hızla çantasını alır, kapıya yönelir.
ö: defne! yanlış bir şey mi söyledim. dur lütfen.
d: daha fazla kalamam. ne olur bir şey sorma. yapamam. olmaz.
ö: neden defne neden? ben sanmıştım ki! yani biz
d: biz mi.. biz olamayız. (gözleri dolmuştur).. elimden bir şey gelmiyor. istifa etmek istiyorum
ö: ne! aklım almıyor defne! yani beni istemiyorsun diye bir de istifa mı edeceksin!
d: seni istememek mi! hayatımda hiçbir şeyden emin olmadığım kadar eminim sana olan duygularımdan (birden ağlamaya başlar)
ö: o halde nedir sorun. madem ikimizde aşık olduk. ben.. ben anlamıyorum!
d: yapamam ömer! söyleyemem! lütfen affet
kapıyı açar ve çıkıp gider

ömer öylece kalmıştır. her şey anlamını yitirmiş, kapkaranlık bir kuyudadır sanki. sonra..
ö: olmaz, bu defa olmaz.. gitmene izin veremem.. sebebi her neyse öğrenmeli ve çözmeliyim.. gidemezsin
kapıyı açar ve bahçe kapısından henüz çıkmış olan defneyi yakalar, bileğinden tutar.
ö: gitme! izin vermiyorum.. bir açıklamayı hak ediyorum en azından. anlat! beraber çözelim.
d: anlatayım mı? nefret edersin benden?
defne artık daha fazla dayanamayıp hıçkırıklara boğulur. ömer defneyi kendine çekip sımsıkı sarılır. içindeki acıları söküp atmak istercesine ağlar ömerin kolarında defne. sonra ömer onun yüzünü avuçlarının arasına alır ve gözyaşlarını silmeye çalışır.
ö: hadi gel içeri! konuşalım.
artık gücü kalmayan defne eve girer. banyoya gidip yüzünü yıkarlar.
d: biraz temiz hava alsam iyi olacak. bahçeye çıkayım
ö: tamam. ama artık ağlama lütfen. hadi anlat bana neler olduğunu
bahçeye çıkarlar. ömer birer fincan kahve getirir.
ö: iç hadi.. dinliyorum seni
d: (derin bir nefes alır) bu anlattıklarımdan sonra gitmeme izin verecek misin?
ö: sen böyle şifreli konuştukça ben hiçbir şey anlamıyorum.
ö: yanındayım, hadi anlat artık
d: peki! başlıyorum o zaman.
d: ailemden biraz bahsetmiştim. abim, kardeşim, anneannem.. abim, yani serdar, bir arkadaşına güvenip borsada oynamak için benim eski patronlarımdan 50 bin lira borç alıyor senet karşılığı. bu patronlardan kamil bey, abimin okuldan arkadaşı, oradan tanışıyorlar ayrıca.. ben de onların yanında 1 yıldır çalışıyorum o zamanlarda. sonra bu borsa işi yalan oluyor tabi serdar batırıyor parayı. senedin vakti gelince kamil bey şirket parasını istiyor serdardan. ama abimde o kadar para ne gezer. tamam ben çalışıyorum ama koca evin masrafı bitmiyor tabi.. geçen ay passiondesign da yani sizin şirketinizde mimar aradığınızı öğrendim. kamil beylerin yanında mesleğim adına gelişebileceğim hiçbir işe dahil edilmiyordum.. bende sizin şirkete başvurdum ve kabul ettiniz.. (burada duraklar, ömerin gözlerine bakmaya cesaret etmiştir kısacık bir an da olsa, sonra tekrar önüne bakar bir suçlu gibi)..
ö: devam et (sesi buz gibidir)
d: abim parayı ödeyemeyince bir gün alıkoyup feci bir şekilde dövmüşler. ardından borcun 200 bin lira oldu demişler. zorla senet imzalatmışlar. evin kapısına bırakıp gittiklerinde her yeri kan içindeydi. ben kamil beyin yanına gittim. abimin borcu borcumdur dedim. benim sizin yanınızda çalıştığımı öğrenmişler. para ödemesen de olur. başka şekilde de halledebilirsin bu işi dediler. ve..
ö: ve, ne defne…
d: şu hazırladığımız, yani beni yeni dahil ettiğin proje var ya.. işte onun ihalesinin bilgilerini istediler. çok para var bu işte ve bu işi almamızı sağla dediler. bunun içinde ya ihaleyi almanıza engel olacak bir hata yapacaktım, ya da ihalenin bilgilerini onlara sızdıracaktım..
ö: (sinirlenir) ve sen de kabul ettin öyle mi
d: (artık tükenmiş bir haldedir) hayır
ö: efendim!
d: hayır kabul etmedim… edemezdim. ama her gün tehdit mesajları gönderiyorlar, arıyorlar.. aileme zarar vermekle tehdit ediyorlar..
ö: aklım almıyor bunu, en başında anlatmalıydın!
d: ne diyecektim, nasıl inanırdınız bana
ö: peki şimdi nasıl inanayım ha. nasıl inanayım sana. hazırladığım dosyayı onlara götürmediğine.. bu bilgileri öğrenmek için bana yaklaşmadığına
d: doğru! (gözyaşlarını siler) tanımıyorsun beni! neden inanacaksın ki bana! ama götürmedim dosyaları, götürmem asla.. ne yapıp edip o parayı bulup onlardan kurtulacaktım. ama şunu bil ben sana gerçekten aşık oldum!.. işte bu hesapta yoktu. aşkımın ve hislerimin bu işle alakası yok.. olamazda. (derin bir nefes alır.. “artık her şey bitti, en azından gerçekleri söyledin, ama neden kalbim kanıyormuş gibi acıyor” diye düşünür)
d: emin ol böyle bir kötülüğü şirkete yapmazdım, hele sana asla..o yüzden istifa etmek istedim..daha işin başındayken, özellikle proje konusunda fazla bir şey bilmezken. istifamı kabul etmezsen işten kovulmamı sağlayacaktım.. bilmiyorum nasıl yapacağımı ama onların parasını ödemek için vakit kazanmaya çalışıyorum.. ben yanlış bir şey yapmadım, asla yapmam! bana inanmıyorsan bilgisayarımı ve telefonumu hepsini inceleyebilirsin.
ömer duydukları karşısında ne yapacağını, ne düşüneceğini bilmez bir haldedir.

d: (oturduğu yerden kalkar) şimdi izninle gitmek istiyorum. yarın istifa dilekçemi veririm. özür dilerim. keşke başka koşullarda tanışmış olsaydık. hoşça kal.. affet beni…

defne yavaşça kapıya yönelir. gerçeği anlatmıştır anlatmasına ama yaşama ihtimali olan tüm güzel şeyleri de ardında bırakmıştır.

Paylaş


Oy Ver

Puan verdiğiniz için teşekkürler (:

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol

Yorumlar

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol
reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi