Kiralık Aşk - işte geldim buradayım gülgün yorum güzel.. sadece 7.

Kiralık Aşk

---

çiğdem

işte geldim buradayım
gülgün yorum güzel.. sadece 7. mucize de tamam demişsin yani şimdi bu karşılaşmaların meyvalarını toplama vakti midir? :))

özlem ben şiir güzel eline sağlık

aysu, betül artık dönüşte bir daha el sallarım :)

tek tek isim yazmadım ama herkeslere selam olsun
bekleyenler için

yalansiz başlasaydi her şey
bölüm 6

defne yüzünden kaybolmayan bir gülümsemeyle eve girer. abisi serdar ve nihan henüz uyumamışlardır.
d: siz daha uyumadınız mı ya.. ne oldu niye öyle bakıyorsunuz bana
s: her şeyi öğrendim defne
defne nihana bakar
d: of nihan of
n : ya kızma bana.. daha fazla tutamadım içimde
d: içini çıkarıcam ben senin
s: kızma ona. tabi söyleyecekti.
d: abi.. anlatıcaktım ben aslında sana ama
s: ne zaman öğrenecektim defne ha! her şey olup bittikten sonra mı? zaten her şeyin sebebi benim
d: güven bana. ben yanlış bir şey yapmıyorum. yakında çözücem.
s: (sinirlenir) defne! 200 bin liradan bahsediyoruz. tamam iş güç sahibiyiz ama nereden bulalım o parayı hemen. hem parayı ödedin diyelim işi tamamlamadan bırakmazlar peşini.
defne günlerdir yaşadıklarının etkisiyle hıçkırıklara boğularak ağlamaya başlar. içinde ne kadar birikmiş acı varsa gözyaşlarıyla akıp yok olacakmış gibi ağlar. nihan ve serdar dayanamazlar defneye sarılırlar.
d: yeter artık dayanamıyorum.. her gün soruyor.. hallet artık diye..
s: hepsi benim yüzünden bunların. ben niye duruyorum burada. hesabı benimle görsünler.
n: dur sende serdar. ne yapabilirsin ki şimdi. başımızı iyice belaya sokma
d: (gözlerini siler, ayağa kalkar) evet abi. bana bırak. halledicem. inan bana.. ama şimdi izin verin gidip yatayım.
s: bak bir sözüne bakar. seni böyle görmek istemiyorum.
n: hadi bırakalım da gidip dinlensin
s: peki madem..(sarılır defneye) seviyorum seni unutma
d: hadi bir kez daha ağlarım bak.. iyi geceler size.
defne odasına gider. ömerin ona verdiği dosyaları inceleyip çeşitli notlar alır. bir süre sonra uyuyakalır.


“sabah, şirkette, defne odasında çalışmaktadır. kapı açılır
ö: günaydın sevgilim
d: günaydın aşkım, gel sana bir sarılayım
ö: oh, ne güzelsin sen böyle.
d: iş çıkışı bir şeyler yapalım mı? sahilde yürüyelim mesela, şöyle el ele..
ö: sen ne güzel konuşuyorsun öyle.. tamam
o sırada ömerin telefonu çalar. ömer telefonunu açar ve konuşmaya başlar. defne hayranlıkla onu seyretmektedir. bir süre sonra ömer defneye döner. telefonu kapatır. gözlerinden hayal kırıklığı okunmaktadır
d: bir şey mi oldu, kötü bir haber mi aldın?
ö: ne zaman söyleyecektin?
d: neyi?
ö: artık her şeyi biliyorum, arkamdan ne işler çevirdiğini
d: ben.. ben sana söyleyecektim.
ö: ne zaman defne, her şey bittiğinde mi söyleyecektin. ne hissederim hiç düşünmeden öyle mi?
d: ömer! dinle beni
ö: seni ne dinlemek, ne de görmek istiyorum artık.
d: lütfen dinlemelisin
ö: (yıkılmış bir halde) git artık”

d: hayııır! ömeeer!
sonra defne birden sıçrayarak uyanır. yüzü gözyaşlarıyla ıslanmıştır.
d: ne olursa olsun gerçeği söylemeliyim. benden öğrenmeli.

giyinip, hazırlanır ve şirkete gider. odasına girip çalışmaya başlar. ömer geldiğinde defneyi çalışırken görür. bir süre izler ve odasına girer.
ö: günaydın! nasılsın
d: (gülümsemeye çalışır) günaydın. iyi, siz nasılsınız.
ö: dün akşam öyle yengemler gelince yarım kaldı ….
d: evet iş konuşmamız yarım kaldı
ö: (fısıldar) ben işi kastetmemiştim ya neyse
d: akşam baktım dosyalara, acayip güzel fikirlerim var. hemen çalışalım mı?
ö: çalışalım diyorsun. tamam olur. öğlene kadar toplantım var. sonra bana geçelim. projeyi buraya getirmedim. sen düşündüklerini hazırla o zaman konuşuruz.
d: çok iyi olur ben hemen başlıyorum..
ömer çıkar odadan. defneye mesaj gelir.
mesaj: elini çabuk tutsan iyi olur.
d: artık yeter. bugün bu iş bitecek. her şeyi öğrenecek ömer
s: neymiş bakalım ömerin öğreneceği. günaydın defne
d: (şaşırmıştır, biraz panikler) aa günaydın sinan bey. şeyi öğrenecek canım.. yeni projeye beni de dahil etti de. hazırladıklarımı ona göstericem, sürprizli fikirlerim falan var da..
s: iyi madem.. güzelmiş. ama bak ömer o işe çok fazla değer veriyor. kimsesiz çocuklar için hazırlanması onu etkiliyor
d: etkiliyor mu? neden?
s: haa sen bilmiyor musun? yani konuşmadınız mı? yada ne bileyim ömer iplikçinin hayatını camiamızdan takip etmedin mi
d: yok sinan bey ben açıkçası ben öyle magazinel konulardan pek anlamam.
s: ömerin anne ve babası o henüz liseye yeni başladığında bir araba kazasında vefat ettiler. çok sevgi dolu bir evde büyüdüğü için bu kayıp sarstı onu. dedesi, amcası, yengesi yanında oldular ama anne ve babasının ekskliğini hep hissetti. o yüzden kimsesiz çocuklar…..
d: kendilerini kimsesiz hissetmesinler diye bu proje çok daha önemli.. anlıyorum şimdi..
s: farklısın biliyor musun. başkası olsa burada çalışmadan önce hakkımızda dünyanın bilgisini toplayıp gelirdi.
d: benim işim olmaz öyle şeylerle.. çalışmaya, güzel şeyler üretmeye bakarım. bir de tabi huzurlu olmaya..
s: neyse, hadi çalış sen.. bende toplantıya kaçayım
d: kolay gelsin sinan bey..
sinan defnenin odasından çıkar ömerin odasına girer.
d: sevgiyi bilen insan güzel sever.. sevilmeyi hak eder ama en önemlisi dürüstlüğü hak eder. (derin bir nefes alır) nasıl söylerim bilmiyorum ama artık öğrenmeli…

ömerin odası
s: günaydın kardeşim, koray ve yasemin de birazdan burada olacak.
ö: günaydın..
s: nasıl gidiyor bakalım defneyle
ö: bilmiyorum sinan. yani bir adım atıyorum kendini çekiyor. sonra, öyle bir bakıyor ki tamam diyorum o zaman “biz” oluruz. ne bileyim acaba ilgisi yok da patronu olduğum için mi tokadı patlatmıyor bana
s: o kadar diyosun.. yok ya.. defne iyi kız.. patlatıcak olsa şimdiye kadar çoktan yapmıştı bence (güler). patron matron korkutmaz onu.. biraz daha tanımanız gerek birbirinizi.. belki o zaman çözersin davranışlarını ha…
ö: (güler) öyle mi dersin kardeşim.
yasemin ve koray gelir
k: ay sabahın köründe toplantımı yapılır ha. siz benim kırışmamı mı istiyorsunuz. bak hala duruyorlar. ay açım ben, içim kıyıldı, şöyle ponçik, börek bir şeyler söyleyin..
y: ay tamam koray.. deryaya söyleriz siparişi verir
ömer telefonu eline alıp siparişi söyler..
k: ay söyle o saçaklıya makaron da söylesin. çabuk hadi.. hayatım sanatçıyım ben! benim gönlümü yapacaksınız, siz böyle bebek gibi bakacaksınız bana, bak bak cildim nasılda kurudu ilgisizlikten.. tabi narin bir cildim ve bedenim olduğundan
ö: off koray
s: yeter ama artık koray sabah sabah şiştim valla. yasemin neymiş şu önemli konu gözünü seveyim başla.
ö: başla yasemin başla.. böyle sinir bastı..
k: başlamaa. pissler.. kartlaar… o sanal ortamlara koyduğunuz fotoğraflar hiç like alamasın emi, köprü trafiğinde sıkışıp kalın üstelik internet erişiminiz kesilsin tamam mı?
ömer deryayı arar bir kez daha..
ö: derya! gelmedi mi siparişler..
d: aşağıdan söyledim hemen getiriyorlar ömer bey
ö: tamam derya tamam
s: allahım adam sabah sabah beynimizi yiyerek doyuruyor kendini
k: ıyy ne yapayım senin o yseminle dolu kafanı be
y: aa koray ayıp ama.. hadi yeter .. geçiyorum konuya
o sırada nihayet korayın siparişleri gelmiştir. koray yemeye başlar ve susar
y: yeni bir iş teklifi var. bir tül perde markası.. mağazalar zinciri var ama bu mağazaların mimari olarak yenilenmesini istiyorlar. bazıları tamamen, bazıları sadece vitrin olarak yenilenecekmiş. ve bizimle çalışmakta ısrar ediyorlar. dosyaları elimde. sizler içinde birer tane çoğalttım
s: güzel bir iş gibi görünüyor.
ö: güzel evet ama çok yoğunuz bugünlerde
k: ay hayatım sen hep yoğunsun, işten başını kaldırdığın mı var senin
y: hemen başlasın istemiyorlar zaten.. eğer prensipte anlaşılırsa ilk örnekleri 2 ay sonra görmeyi kabul ediyorlar.
s: ne dersin ömer! bence düşünmeye değer
k: bence de.. ay ben o tüllerle ve mankenlerle ne fotoğraflar çekerim..
ö: reklam çekmiyoruz koray! ne mankeni
k: aman be! tamam sen sevme manken falan.. çizimlerinizi takdim ederken her halde o ortamda tül perdeleri nasıl duruyor görmek isteyecekler değil mi? işte o zaman koray koray diye peşimde dolanmayın ama
s: tamam koray. hele bir inceleyelim şartları, senin çekimlerine de sıra gelir
k: bak kepçesin mepçesin ama seviyorum seni (el çırpar sevinçten)
ö: arkadaşlar bittiyse işlerim var benim..
y: (gülerek) kibarca kovuyorsun yani.. e tabi bizim saçımız kızıl değil
s: (ağzını tutarak güler) vurdu ve gol oldu.
k: aaa. yasemine de bak sen
ö: hadi arkadaşlar hadi.. işleriniz sizi bekler
y: öyle olsun bakalım. ömer bey. alırız sonra ifadeni. hadi gidelim sinan şu dosyaları değerlendirelim bari
s: görüşelim dosyaları bakalım.. (ömere dönerek, fısıldar) bugün bittim ben, çok çalıştırır beni
herkes çıkar odadan. ömer nihayet odasında yalnız kalmıştır. çalışmalarına döner