Bilgisayar Versiyonunu Kullan!

Kiralık Aşk - sevgili kiralık aşk perilerim, yazılarım ile ilgili

Kiralık Aşk
Kiralık Aşk
MDK
Bayan
istanbul / Türkiye
27/5/1979 (46)

sevgili kiralık aşk perilerim,

yazılarım ile ilgili beğenilerini ileten tüm arkadaşlarıma çok çok çok teşekkür ediyorum, çok mutlu oldum. biraz önce eski paylaşımlara baktım ve bazı yazıları görmediğimi fark ettim. okumaya kaldığım yerden devam ediyorum ama galiba daha önce görmediğim eski paylaşımlar araya giriyor bu yüzden atladığım olursa ne olur kusura bakmayın. mavi, semraant, mehveş, fenerli, hülyaksu, senay, hasret, nilgün, şeyma, suzal, şeyma, can, gülgün, hacer, güneş, rengi, kanada'dan sevgilerimle, fanes, nevin, gamze, gökil, selma, blk, özlem, hacer sizlerin mesajlarınızı okudum çok çok teşekkürler.

mavi’ciğim; sana özel mesaj yazmıştım ama şimdi ben de göremiyorum. mesajın ile çok dugulandım, biraz da ağlamış olabilirim. beni benden aldın canım benim. çok teşekkür ederim. seni seviyorum…( umarım bu sefer sana ulaşabilirim :)

- bu akşamki bölüm için beklentim:

defne artık içi, gönlü kaygıdan, sıkıntıdan, yalandan uzak bir şekilde, deli dolu seven, aşkını yaşayan bir kadın olarak; aşık olduğu adamın onu sarıp sarmalayan, ona güvenen, gücüne güç katan, çok, güzel ve özel seven kalbinin üstüne koysun başını dinlesin sevdiceğinin kalbini. ömer’in kalbince daha çok şey var defne’ye anlatacağı. ömer sevgi dolu kollarına dolansın sevdiğinin kızıl saçlarını, hissetsin defne’nin ürkek kalp atışlarındaki güçlü kadını, sevdiği için yapabileceklerini anlasın… sadece birbirlerinin duyabileceği kokuları burunlarından tüm hücrelerine yayılsın. yayılsın ki bir daha anlasınlar nefes almanın da nefeslerinin kesilmesinin de sadece bir nefesken olabileceğini. cemal süreya’nın aşağıdaki sözleri ile bir diyalog hayal ettim bu gece için:

ömer: bir isteğim var sadece senden, onun kokusunu al getir, onu saçlarını al getir, hatta mümkünse onu al getir bana rüzgâr. (defne’nin yine kaçtığını düşünüp kaybetmekten korkan ömer)
defne: çok yoruldum sevgili; daha fazla yorma beni. ben fazlasıyla ödedim zaten, uğrunda kaybettiklerimin bedelini…
ömer: sesinde ne var biliyor musun? söyleyemediğin sözcükler var.
defne: bazen diyorum ki ne olacak söyle gitsin. sonra diyorum söyleyince ne olacak sus bitsin.
ömer: zaman lazım sadece, unutacaksın! nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını. kırılan kalbini de öyle unutacaksın. ( sır meselesi konuşulduktan sonra, defne’ye güvenip onunla olamayı seçen ömer’den kendi kendine sırrı unutmak için…)

- final olur mu?

okur yazar’cığım 1 nisan şakası yaptığını düşünüyorum!!! şu anda pek çok yeni diziyi tutundurmaya çalışan kanallar ve büyük bütçe ve büyük isimlerle işler yapmaya çalışan bir sektör var. sektörün içindeki dengeler her zaman rasyonel ilerlemiyor bence. çok iyi senaryolar, yapımcılar, senaryo ekipleri ve oyuncu grupları olmasa da izleyiciyi yakalayamayınca ya da konuyu ilerletemeyince erken finallerle karşı karşıya kalabiliyorlar. fakat bence kiralık aşk için durum biraz farklı. yaz sezonu için 13 ya da 20 bölümlük bir anlaşma ile işe başlayan ka ekibini inceleyince

1- yapım şirketinin, müge turalı ve haktan pak’ın sektör konusunda oldukça tecrübeli, öngörülü ve başarılı olduğunu düşünüyorum. bir önceki projeleri yıllarda özel bir dijital platforma yayınlanarak fenomen haline gelen, ulusal kanala geçtikten sonra final yapan izleyici talepleri doğrultusunda bir daha başlayarak toplamda 8 sezon süren 1 erkek 1 kadın. bu proje ile tecrübelerini sağlamlaştırdıklarını ve ka için de edinimlerini kullanacaklarını düşünüyorum. zaten şirketin şu anda hayata geçmiş başka bir projesi yok. dolayısı ile başarılı projelerinin sonuna kadar arkasında duracaktır.

2- senarya & meriç acemi: bildiğim kadarı ile 20 farklı dizide senarist ya da senaryo ekibinde yer aldı. en uzun soluklu ise ka yapım ekibi ile 8 sezonluk 1 erkek 1 kadın projesi oldu. yapım ekibinin kendini özgür bıraktığını ve bu nedenle güzel işler çıkartabildiğine inandığını söylüyor röportajlarında. çok geniş izleyici kitlesine ulaşan ilk dizisi olduğunu düşünüyorum. bu noktada kendi kariyeri için, hayallerini ve anlatmak istediklerini iletebileceği çok önemli bir fırsat bence ka dizisi. ayrıca popüler kültür içerisine sanatın tüm kollarını katabilen, seyircisinin hayaline sahneler bırakabilen ve başrol haricinde diğer karakterlerini de çok güçlü bir örgü ile sunabilen güçlü bir kalem bence. (bana prost’u, neruda’yı, s.ali’yi, dante’yi, c. süraya’yı, rossini’yi vs. hatırlattı ya senaryodaki kopuklukları, unutulanları, hataları aklıma getirmiyorum. olur o kadar) meriç hanım’ın güçlü kalemi ile hepimiz pek çok kadının hayalin güçlü, başarılı, karizmatik, kibar, yakışıklı, dürüst, zeki, adil, insancıl ve çok güzel seven bir ömer iplikçi (aşk ile törpülenen biraz anti-sosyal, hayata kırgın, güvensiz yönleri de olan) pek çok erkeği kendine hayran eden güzel, doğal, samimi, fedakar, zeki, dobra, becerikli, sosyal, iyi niyetli ve kocaman seven defne topal’ın naif, masalsı aşkına yelken açtık gidiyoruz.


3- oyuncu ekibi – bence mükemmel bir casting var. bu konuda ahkam kesecek bilgiye sahip değilim ama standart bir izleyici olarak en tecrübelisinden işine yeni başlayanına kadar her biri harika oyunculuk sergiliyorlar. en çok ön plana çıkan oyunculuklar bence; salih b., barış a., elçin s., onur b., kerem f., sinem ö. ve nergis k..


düşünsenize biz burada yazarken duygu ve düşüncemizi istediğimiz kadar uzun cümlelerle, betimlemeler daha da olmadı parantezlerle yazarken onlar pek çok duyguyu bakışlarla, duruşla ve mimikle anlatmak zorundalar. bunun düşüncesi bile beni yoruyor. örneğin barış ve elçin’e senaryodan ve yönetmenden “heyecandan titre, yüzünde çok şaşırmış bir ifade olsun, çok kızarma - sosyal medyada madara olmayalım, gözlerinde büyük aşk ve tutku olsun, sadece dudaklarına bak, bu arada sol elinle büyük bir şefkat ile saçını okşa, sağ elinle onu çok arzulayan fakat kendini zor tutan his yaratacakmış gibi beline sar, yüzleriniz öpüşecekmiş gibi olsun ama öpüşmeyeceksiniz.” şeklinde bir yönlendirme gelsin. düşünsenize tüm hikaye örgüsünden ve karakterden çıkmadan bunları aklında tut. hadi tuttun yaparken hissetmek için konsantre olman lazım ama etrafında yönetmen, sesçi, ışıkçı vs. vs. 20 kişi olsun. oldu olmadı, ışık döndü, ters açı girildi, dışardan ses geldi, rüzgar esti, su sıçradı …50 defa tekrarla. şimdi bir de bunun sağ-sol, ön-arka, alt-üst, aşağı-yukarı açısını çekelim. ha bi de yorgun olmamalısın (diğer işlerine de yetiş, sosyal sorumluluk alanında da faaliyet göster, özel hayatında var ona da zaman ayır ki motivasyonun yüksek olsun), aklında sevgilin, ailen, paparazziler, fanlar vs. olmasın. bir de 120 dakika olacak ve x güne yetişecek. valla allah kolaylık versin gerçekten çok zor iş yapıyorlar ama bence çok başarılılar.


diğer taraftan kadronun neredeyse tamamı bu dizi ile popülerlik kazandı ve adını duyurdu. eminim şuanda bunu arttırmak için yani başarılarını pekiştirmek için canla başla çalışıyorlardır. fakat bu da üzerlerine çok daha fazla yorgunluk ve stres yaratıyordur.

4- yönetmen ve teknik ekip – çok zor bir iş yapıyorlar. başarılı bir işi zirvede devir aldılar. daha önceden oluşmuş bir yapımcı, senarist, oyuncu kadrosu ve hatta izleyici ilişkisine sonradan dahil oldular. önce tam olarak duyguları anlayıp aktarmak gerekti. bu arada yok kafa kesk, yok hızlı geçiş, yok kopukluk vs., sizden öncesi muhteşemdi eleştirileri ile boğuşarak yukardaki dörtlünün konfor alanlarında kendilerine yer açmaya çalıştılar. en çok onlar için zor olduğunu düşünüyorum, hele ki iş duyguları yansıtmak olunca. ama son bölümlerde artık oturdu diye düşünüyorum. artık bence onlar da bu aşkı hissediyor ve hissettiriyor. bu arada sağlık sorunları da var. barış y. bey operasyon geçirmiş. geçmiş olsun diliyorum kendisine.

5- sorunlar ve kriz yönetimi: yaz dizisi olarak başlayan, küçük yaş grubunu hedef alan (15-25 sanırım) dizi daha ilk 3 bölümü ile birlikte her yaş grubunda çok yüksek bir popülarite ve başarı kazandı. oyuncularının büyük çoğunluğu bu dizi ile sosyal fenomen – yıldız oldular. sosyal medya’da her hafta tt oldular ve kısa sürede takipçileri milyonları buldu ve haklarında milyonlarca entry yapıldı. oyuncusundan ışıkçısına-sescisine, oyuncuların kardeşlerine kadar herkes takip edilir oldu. seyirciler oyuncuları, oyuncuların özel hayatlarını, yapımcıları, senaristi, yönetmeni, fragmancıyı, kanalı bir yandan sevgiye boğarken bir yandan da taciz eder oldular. bu konuda belki de bu kadar büyük bir olay yaratacaklarını beklemedikleri için biraz hazırlıksız yakalandılar bence. profesyonel destek almadılar ya da geç aldılar ve iş çığırından çıktı. bir yandan hayal ettiği hikayeyi yazmak için yapımcısından destek alan senariste, bir taraftan asılsız iddialar ile oyunculara, senaryonun sıfırlandığı ve seyirciyi mutsuz eden ayrılık aşamasında işi devralan yönetmen ve teknik ekibe veryansın başladı. barış’ın rahatsızlığı ve belki de meriç hanım’ın dizideki diğer karakterlerin de başrol kadar güçlü olduğunu göstermek istemesi nedeni ile deföm sahneleri azaldı. defne’nin (defne ile kendini bulan kadın karakterlerin) yükselişi beklenirken aşk karşısında kendini bulamaması, çok çirkin giydirilmesi, çoğu diyaloglarda saçmalaması, borç yüzünden basiretsiz kalması defne’ye yakıştırılmadı. bir de üstüne defne’ye alternatif kadın konuk oyuncuların uzun kalması ve sürekli kıskanan defne karakteri ve kimsenin kızcağızın elinden tutmaması seyirciyi raydan çıkardı. seyircinin çok sevdiği naif aşk hikayesinde mucizeyi, iyinin kazanacağını görmek için sabırsızlandıkça meriç acemi’nin aşkı ilmek ilmek örmesi reyting’lere yansıdı.

bence son 2 haftadır durumun ciddiyeti fark edildi ve bu hafta her ne kadar fragmanın geç verilmesi ile kızılca kıyamet kopmasına neden olsa da hepimizin beklediği vuslata adım adım gidiş, bunun çok naif ve dozunda yansıtılması, seyirciye merak etmeyin bu sefer ayırmıyoruz mesajının verilmesi ile kriz yönetiminde önemli başarı sağlandı. umarım bu akşam 1. sıraya yükselir dizimiz ve uzun soluklu nice sezonlara hep birlikte gideriz.

bir başka açıdan dizinin ve oyuncuların sosyal medyadaki popülerliği son dönemde reklam kampanyalarının artmasına da neden oldu. şu anda hem oyuncular, hem yapımcı hem de kanal için yaptıkları işin başarısının yanı sıra bu işi yapmanın temel nedenine parmak basıyor. reklam anlaşmaları yapılıyor ve para kazanıyorlar. 2 günde fragman izlenme sayısı milyonu geçti bile… şu an tüm taraflar için hem maddi hem de manevi tatminin en üst seviyeye ulaştığı nokta. ekonomideki yaşam eğrisi meselesi elbette ki zirve bir süre sonra düşüşe geçecek ama şu anki durumun sadece bir noktadan ziyade uzun soluklu bir doğru almasını diliyoruz. erken final ya da final kararı tüm tarafların zararına sonuçlanacaktır.

eğer final kararı alınırsa galiba en çok eşim etkilenecek. geçen hafta final olursa protesto gösterilerine katılırım vs. diyordu anneme  …

o zaman ne yapıyoruz. bu hafta hepimiz ekran karşısına geçip anın tadını çıkartıyoruz ve tag'e, tüm ekibe destek vererek biz de bu işin parçasıyız üstümüze düşeni yapıyoruz diyelim...

sevgiyle

Paylaş


Oy Ver

Puan verdiğiniz için teşekkürler (:

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol

Yorumlar

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol
reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi