Reklamları engellediğiniz için biz de mecburen bütçe kısıntısına gitmek zorundayız. Bu yüzden oluşacak sorunlar için şimdiden özür dileriz. (: Sitenin sorunsuz çalışması için lütfen reklam engelini kaldırın!
Kiralık Aşk - sevgili kiralık aşk perilerim (senin için uzun uzun yazarız
Kiralık Aşk
MDK
Bayan
istanbul / Türkiye
27/5/1979 (46)
sevgili kiralık aşk perilerim (senin için uzun uzun yazarız şenay’cığım. zaten benim sıkıntım kısa anlatamamak kendimi ),
sizlerle yaptığım paylaşımlar hayatımda çok önemli bir yer tutuyor. hem sizler hem de dizi ekibi benim hayatıma kattıklarının farkındasınızdır umarım. benim için bunlar çok değerli çünkü. çoook uzun yazdığım için yazımı grupladım. istediğiniz bölümü okuyun diye:
1. kına, düğün, altın günü, gelin hamamı, baby shower (bu da benden)
gamze’ciğim kınaya ben de geliyorum canım ama çok ağlarım hazırlıklı olun lütfen. hacer sonrası altın gününde oynamaya da varım, hacer gelin hamamına da, hatta eğer defne hamile kalırsa baby shower organizasyonu da benden olsun. dilek_izmir (izmir’densin galiba) izmir buluşmasını çok kıskandım zaten. istanbul’da yapılmasını dört gözle bekliyorum. biz de burada artık temsili düğün, kına bireyler yaparız.
hepinizin yorumları için çok teşekkür ederim. bu sitedeki paylaşımlarla kahkaha attığım günler çok oldu da bugün ağladım, göz yaşlarımı tutamadım. ne güzel geliyorsunuz benim ruhuma sağ olun.
ben evlenirken rahmetli babam kına gecesi öncesi bir hikaye anlatmıştı. “ birliğini denetleyen bir komutan, bir askerin eline kına yakıldığını görünce nedenini sorar. asker şöyle cevap verir: bizim köyde 3 şey için kına yakılır. 1- kurbanlık hayvanın üzerine: allah’a kurban olsun/yakınlığın işareti olsun diye.
2- gelinin eline: kocasına kurban/ yakın olsun diye, evine barkına sahip olsun diye. 3- askerin eline: vatanına yakın ve kurban olsun diye.” sonunda da eklemişti “aslında bu üç şey de bir vazgeçiştir ve sorgusuz süalsiz geri dönüşü olmadan en kıymetlini bırakıp gidiştir, o yüzden de zordur baba için kızını vermek.” demişti.
chili’m, bilgem kına konusunda da yazsan bize bir şeyler… belki farklı yerlere gideriz beraber.
2- bir önceki paylaşımımın yorumlarına istinaden
selma, blk,, özlem, mavi, gamze, özlem, hacer, hasret yazdıklarınız için çok teşekkür ederim. ben de seni çok seviyorum gamze. yaşımı sormuşsun mavi - 37 yaşındayım. annem ve babam (hatta teyze, dayı, enişte, yenge vs. tüm aile) eğitimci. annem emekli ilkokul öğretmeni, rahmetli babam ünv. hazırlığı için dershanede matematik öğretmeniydi. yaş 30’u geçince, hele bide çocuğu olunca insan anne ve babasının aslında ne dediğini anca anlıyor ben de bunu yaşıyorum galiba.
bir de abim ile evlilik üzerine kült bir konuşması vardır babamın. abimin ünv. yıllarında başlayan bir ilişkisi vardı. mezun oldular, çalışmaya başladılar ve yurt dışında master vs. işleri ile uğraşıyorlardı, 5-6 yıllık bir ilişki olmuştu o zamana kadar. bir gün babam abim ile şu konuşmayı yaptı: “kız arkadaşını çok seviyorum, çok düzgün bir kız ve çok iyi bir ailesi var. evlenmeyi düşünüyor musun? “ abim bilmediğini ve bu konuda konuşmadıklarını zaten bir erkek olarak bunlara karar vermek için erken olduğunu söyledi. bunu üzerine babam “ o zaman önce düşün, kararını ver. sonra kararını kız arkadaşınla her şeyi açık açık konuş. eğer evlenmek istiyorsan evlenin eninde sonunda birbirinizle evlenecekseniz beklemenin bir mantığı yok. evlenmek istemiyorsan ve o da evlenmek istemiyorsa sorun yok, böyle devam edin. sen evlenmek istemiyorsan, kız arkadaşın evlenmek istiyor ise bunu ona anlat ve ayrılın. kızın yaşı genç iken hayatına yeni insanların girmesine, evlenmek için doğru insanı bulmasına fırsat tanı. kimsenin hayatında pişman olacağın noktada yer alma hele ki sevdiklerinin ” abim evlenmeye karar verdi, 1 yıl sonra evlendiler ve 15 yıllık 2 çocuklu mutlu bir evlilikleri var.
3- sosyal medyada dikkatimi çekenler
şimdi gelelim beni güldüren paylaşımlara; sosyal medya’da çok güzel ve komik paylaşımlar var bikaç tanesini yazayım güldüm valla…
- elmaların düştüğü sahnenin birinde sepet var, birinde yok (2 farklı fragmanda), bir de barış yöş’ün farklı açıları var. kaç defa çekildi. nasıl dayanılır buna dimişler.
- tutkulu öpüşme sahnelerinin birinde ömer’in çenesinde 1 damla var. göz yaşı mıdır? ter midir? diye sormuşlar.
- sadece ayakların gözüktüğü sahne için. defne ömerin dudaklarına yetişmek için parmak uçlarına çıkmış. ömer dizlerini kırmış diye. (fragmanı saniye saniye durdurup izlemişler daliba)
- barış bu ay yayınlanan bir dergide yer alıyor ya onun 1 dakikalık bir röportajında oyunculuk için aldığın en önemli tavsiye nedir sorusuna baya bi düşündükten sonra hissetmek diyor. fragman sonrası barış’a hislerini sormuşlar.
- ensesinden huylanan ömer’i defne ensesinden esir almış. (öpüşürken defne ensesinden tutuyor)
4- model – mey & 24/ biral namoğlu – muhtemel aşk üzerine:
her iki şarkının da kliplerini y..e’da izledim. müzik kulağım pek iyi değildir ve pek de teknik bilgim yok ama sanki iki şarkının da ritimleri aynı ya da benzer geldi bana. bence bu ritim sözlerle de birleşince insanlar üstünde (en azından benim üstümde, ya da dizideki sahneler nedeni ile) libido arttırıcı etkisi var. örneğin fahir atakoğlu ve ali taran dı galiba jingleların (reklam müziği) 4-3’lük ritimde yaptıklarını. akılda daha çok kaldığını vs. anlatmışlardı. yani ritim insanların farklı güdülerine hitap ediyor bence.
model kilip’e başlarken “bu şarkı sevip de kavuşamayan, özleyip de barışamayan herkes için gelsin.” diyor. anlamlııııı. sözle yıkılıyor.
5- vuslat meselesi:
bazı yerlerde vuslat oldu mu? tam mı oldu? durdular mı? vs. konuları var.
eğer bu fragmanda yaşananlar hayal ya da rüya değil ise ne önemi var ki? önemli alan; aşk, sevgi, tutku, şehvet ve hazdır bence. kalbin teklemesi, ellerin titremesidir şarkı sözlerindeki gibi. kimi bunu en sonunda bile yaşayamaz. kimi ise öpüşürken bile yaşar. bence zaten olay kişiye özel bir koku vardır ya anca kalbin deli gibi çarpınca ve çok yakınlaştığında hissedersin ve nasıl da keskin gelir insanın burnuna, beynine hatta her hücresine hücum eder. işte o koku ile başının dönmesidir olay. işte bunun bir adım önde, bir adım geri olmasının ne önemi vardır ki. önemli olan bunu hissedebilmektir.
storycansu’cuğum; vuslat daha önce olsa aşk bu kadar kuvvetli olabilir miydi? diye sormuşsun ya. walla aşk bu güzelim. ne olacağını kestiremiyor ki insan. belki de her şey daha kolay olurdu. ayrıca deniz meselesi olmaz, olamaz. olsa da ömer ve defne birlikte olamazlar. bu büyük bir travma yok öyle çivi çiviyi söker. tövbe yarabbim.
6- defne’nin değişimi meselesi:
kaybetme korkusu çok zordur. sürekli kendini kontrol etmeye çalışmak da. ömer’in bir bakışıyla, bir çarpık gülüşüyle, bir iması ya da göz kırpması ile dağılan, ölecek gibi olan defne için beklediğim hareketler bunlar. eğer kontrolü kaldırırsan içinde yaşadıkların bu şiddetle nüfus bulması normal ve güzel de ayrıca. bence önemli olan zaten ömer’in defne’ye bu konuda şimdiye kadar saygı duyması ve ima ve küçük oyunları, cilveler dışında ki bunlara da defnenin panik halleri neden oldu bir şey yapmadı. en alkollü halinde bile saçmalama diye banyo kapısından döndü. eğer ömer defne’den vuslat talep etse, ikna etmeye çalışsaydı şimdiye kadar çoktan olurdu. defne ömer’in hangi istediğine hayır diyebildi ki. kaldı ki defne de istiyor. ayrıca kurbağanın 1-2-3 sıçrama meselesi de var bence burada. 28. bölümün başında kalemi ile defnenin odasına giden ve geçen bölümki oyunda ömer defne’ye ciddi olduğunu ve geri dönüşü olmadığını söyledi. dolayısı ile ilk adımı atan defne biliyor ki ömer hayır demeyecek ve durdurmayacak ama kendi de talep etmeyecek. karar defne’nin. bu nokta da güzel olmuş, yakışmış bu naif aşka.
7- rüya mı?
bence değil. olmasını da istemiyorum. rüya olsa daha öncekiler gibi biraz daha kapalı olup ayrıntılı olmazdı. rüya ise bile ömer’in rüyası henüz hiç tecrübe yaşamamış olan defne bu kadar ayrıntılı rüya göremez bence.
Paylaş
Oy Ver
Yorum Yaz
Yorumlar
Yorum Yaz