Erkek
samsun
20/6/1976 (49)
hipokrat
05-07-2018
2.bölüm ilkinden daha vasattı maalesef bölüm sonlarına doğru sıkılıp kanal değiştiresim geldi...ilk bölümdeki senaryo tutarsızlıkları bu bölümde iyice ayyuka çıktı...mevkıbe ve steril arasındaki atışmalar, mahalle kadınlarının günü, leylanın bakkal performansı, kasap osmanın kapısında kuyruk olan kadınlar, ayhanca.com ile zebercet ortaklığı vasatı geçemedi...can yamanın yüzme ve basketbol sahnelerini izlerken kiralık aşk izliyormuş gibi oldum...ısrarla kaslı vücut gösterilmesi ergen kitleye hitap edildiği izlenimi verdi...benim gibi orta yaş grubunun bu diziyle artık bir bağı kaldığını düşünmüyorum...can yamanın bazı mimikleri ve jestleri gerçekten ömer iplikçi imitasyonu olmuş...maalesef üzüldüm...bayan başrol ve yardımcı karakterler zaten vasatın altı...albatros ve sakallı adam muhabbeti kabak tadı verdi...kızın kendisini izinsiz öpen adamı şikayet etmemesi bir de üstüne üstlük arayıp bulmaya çalışması maalesef inandırıcılıktan çok uzak...hangi bayan bu durumda şikayetçi olmaz ki...peki ya kasabın kapısında hiç erkek görmemiş gibi bekleyen bayanlara ne demeli...keşke romantik komedi olsaydı ama daha günlük hayattan daha samimi daha gerçekçi bir senaryo olsaydı...insanın kendisinden bir parça bulabileceği bir dizi olsaydı...ama maalesef yaz dizileri vasatı geçmiyor...geçen hafta 10 bölüm gider demiştim...bu bölümü görünce artık fikrim değişti...eylülü göremeden final yapar...saygılar
28-06-2018
can yamana inanan ve takip eden birisi olarak bu sene ilk kez oturup bir dizi izledim...evet dolunay da yaz dizisi olarak başlamış ve aralık sonunda final yapmıştı...erkenci kuşun ilk bölümünü izlemeden önce ne fragman ne özet ne de yorum inceledim...ön yargısız davranmak adına oyuncu kadrosunu bile incelemedim...dizinin ilk bölümü beklentilerimin altında kaldı...can yamanı ilk kez rol aldığı gönül işleri tadında bir projede görmeyi bekliyordum şahsen ancak tıpki inadına aşk ve dolunaydaki gibi zengin patron çalışan kız projesine evet demesi beni sukutu hayale uğratmadı desem yalan olur...erkenci kuş sanki bu iki dizinin biraz daha altında daha vasat bir kadro ve senaryo gibi göründü daha ilk bölümden...can yamanın fiziğine diyecek yok ancak artık daha fazla oyunculuğu ile karşımıza çıkmasını bekliyorum...inşallah romantik komediden ziyade daha çok drama oyuncusu olarak izleriz onu...
gelelim başroldeki bayan oyuncuya...şahsen daha önce izlemedim ancak bana can yaman ile uyumlu bir çift olabilecekleri izlenimini vermediler...kötü karakterlere gelince...kadın kötü karakter sanki daha fazla bana geçirdi duyguyu...erkek kötü karakter çok baby-face ve rol ona oturmamış...yardımcı oyuncu kadrosu vasat... belki öznur hanımı ayırabiliriz ancak onun da sahnesi az geldi...dizideki başrol kız karakterinin kankası ayhan karakteri çok yetersiz kalmış...kısacası beklentilerimin çok altında vasatın da altında bir proje...maalesef can yaman için üzüldüm inşallah onu daha kaliteli projelerde görebiliriz...dizinin en fazla 10 bölüm gidebileceğini düşünüyorum...eylül ayında yeni yayın dönemini görebilirse başarı olur...saygılar
17-12-2017
iyi akşamlar...dizinin iki hafta sonra final yapacağı açıklanmış. 26. bölüm final olacak... izlenebilirliğin sürekliliği diye bir kavram vardır...maalesef dizi bunu kaybetti... sebeplerine bakacak olursak...1-senaryo...yaklaşık 4.. [devamını oku]
27-11-2017
herkese selamlar..hekim gözüyle izliyorum.kadın doğumcu değilim ama mesai arkadaşlarım ile değerlendiriyoruz. mervenin bana yanlış tedavi verdi fsh değerim yüksek çıktı gibi sudan sebepler ile şikayet dilekçesi yazması ve muayenehanenin savunma bile alınmadan kapatılması hiç inandırıcı değil...son bölümün finalinde sokak da doğum!! ve hekimin benim lisansım askıya alındı ama bu doğumu yaptıracam demesi!! mesleki olarak suç işlemesi!!! bunlar olumsuz yanlar...ayrıca bir hekimin ne olursa olsun bir insana pestisid enjekte etmesi veyahut bunu ima etmesi mesleğimiz adına maalesef üzüntü verici noktalar...üzüntü ve hayretler içinde izliyoruz inşallah hekimlere ve tababet sanatımıza gölge düşürecek daha fazla uygunsuz mizansenler çekmezler...seyretmeye devam edeceğim ama izleyici gözüyle değil hekim gözüyle.
27-11-2017
herkese selamlar...21.bölümde geçen bölüm gibi beklentimin altında kaldı maalesef...
her geçen hafta kan kaybediyor dizi...zaten ratinglerdeki gerileme de bunu kanıtlıyor...pelin hakan işbirliği demetin bitmek bilmeyen entrikaları.. [devamını oku]
20-09-2017
sevgili dostlar hepinize selamlar...kiralık aşktan sonra sıkı sıkıya takip ettiğim ilk yaz dizisi olan dolunayın son bölümü nefes kesti bence...senaryonun akıcılığı ve senarist tarafından ilmek ilmek örülmesi genel olarak çok iyiydi...oyuncuların hemen hemen hepsi zaten çok yetenekli ve rollere çok iyi giriyorlar...nazlı dışında tabii...nazmiye hanım rolündeki özge hanımın oyunculuk yetenekleri harikulade olabilir...ama ferite aşık olmuş bir kadın bakışını göremedik...bilakis feritin hayranlık ve aşk dolu bakışları denizin nazlıyla adeta gözleriyle sevişmesi bizlere inandırıcı gelirken nazlı hanımın duyguları bir türlü bize geçmedi geçmiyor...partneri ile uyum sorunu var...hem fiziken hem ruhen uyumlu durmuyorlar...10 küsür bölüm oldu ben hala nazlının ferite aşık olduğu hissine kapılmadım...nazlıya bir eleştirim de deniz ile ilgili...sevmediğin erkeğe umut verecek davranışlarda bulunursan dün geceki olayların yaşanılması kaçınılmaz olur...ben de aşkına karşılık bulamamış ve reddedilmiş bir erkek olarak denizin içine akıttığı yaşları görünce için için ağladım...o kadar zor bir durum ki sevdiğin kız gözünün önünde üstelik kendi çaldığı şarkıyla başkasıyla dans ediyor...denizi ancak aynı durumu yaşayan birisi anlayabilir...
hakan rolündeki necip beyin oyunculuğu harika başta kötü karakter oynamasını yadırgamıştım amma ve lakin bölümler ilerledikçe harika performans göstermeye başladı...kısacası afacan bulutundan işkolik ikbal hanımına dengesiz ergen asumandan ele avuca sığmaz fatoşuna özel şöför tarıktan kıskanç aşık alyaya kadar harikulade oyunculuk performansları gösteren dizi oyuncularını ve başarılı yönetmenimizi tebrik ediyorum..
peki bundan sonra ne olacak??? ferit gerçeği öğrendiği için nazlıyı bir kalemde silecek ve nazlı denizin kendisine olan yaklaşımından etkilenip denize doğru kayacak...ferit nazlıyı aklından silse de kalbinden silemeyecek restorandaki ortaklık vasıtasıyla görmeye devam edecek...hakan pis işlerin kurbanı olup yakayı ele verince bulutun vesayetini geri alacak olan ferit nazlıyı kaybettiğine pişman olup onu yeniden kazanmaya çalışacak...yaklaşık 20. bölümler civarında da dizimiz final yapacak...iyi seyirler sevgiler hepinize...
09-07-2017
değerli dostlar hepinizi sevgiyle selamlıyorum...kiralık aşkın sıkı takipçisiydim...ilk 20 bölüm dizi mükemmele yakındı...o da dolunay gibi 2015 haziran sonlarına doğru başlamış tutunca da zoraki uzatılmış ve senaryoda vahim hatalar yapılmıştı...dolunay kiralık aşka benzemiyor benzemesine amma ve lakin bir takım çağrışmalar yapmıyor değil...kiralık aşkın ömeri dolunayın feriti...ortak yanları zengin, karizmatik, yakışlıklı, görsel açıdan dayanılmaz derecede çekici, iş hayatlarında başarılı, titiz, takıntılı (obsesif) ve anti-sosyal karakterler...her ikisinin de güven sorunu olduğu aşikar...defne ve nazmiye ye gelince neredeyse cuk oturuyor karakterler birbirine...ailesi için fedakarlık yapan, alımlı, güzel, zeki, becerikli hamarat ama birazcık da sakar fakat en önemlisi fakir kızlar...bu iki karakterin ortak noktası zengin adamın asistanı veya aşçısı olması...
diziyi izlerken feritin nazlıyla karşılaşma sahnesine gelince kiralık aşkı izliyormuş gibi oldum...bence benzemesinde sakınca yok bu sayede kiralık aşkın eski bölümlerine yeniden baktım...metin balekoğlunun çektiği ilk 20 bölüm gerçekten türk dizi tarihinde baş köşeye konulabilecek bir romantik komedi...inşallah dolunay kiralık aşkı hem sinematografik hem de rating olarak geçer ve devam eder...
gelelim 1. bölüm ile ilgili naçizane kritiğime...ana temanın işlenmesi ve yardımcı karakterlerin konu akışına katılımı gayet güzel ve akıcıydı...özellikle japonların olduğu final sahnesinde nazlının sarhoşu oynaması çok güzeldi...finalde ferit kıza yaptığı ayıbın cezasını çekmeli bence...son olarak da çocuk oyuncuyu da çok başarılı bulduğumu belirtmeliyim...amma ve lakin kötü karakteri oynayan necip bey bana bu adam kötü hissiyatını geçiremedi...inşallah dizi üzerine koyarak gider ve kabak tadı vermeden zamanında biter...emeği geçen herkesin eline sağlık...hepinize saygılar.
11-06-2016
sevgili dostlar haftalar sonra bir bölüm izledim ama gördüm ki gene dönüp dolaşıp aynı yere gelmişiz...sıkı takipçilerdendim ama 10 bölüm önce pes ettim...büyük sırrı ömerin etrafındaki herkes ( şöförü şükrü ) dahil herkes öğrendi ama ömerin hala haberi yok...gerçekten inandırıcılık artık hiç kalmadı...sinan-yasemin ve ömer-defne bir barışıp bir ayrılıp kabak tadı verdi...yorumlara bakılır ise diziyi halen beğenip izleyen kemik hayran kitlesi bile artık sanki küsmeye başlamış...sadri usta ömere iki çift laf edince herşey düzelecek mi??? ömer 23. bölümde güvenmiyorum demişti 50 de aynısını söyledi...bence bir an önce final olsun...düğün düğün dedikleri de hulusi ile türkanın olsun...
05-05-2016
günaydın hasret ve ben yokken beni zikreden tüm dostlarım...sizi çok seviyorum benim için çok kıymetlisiniz defneden bile daha kıymetli ( şaka şaka ):))) hepinizi çok seviyorum...sizlerin şevkini kıracak yazılar yazmaktan ise hiç yazmamak daha iyi diye düşündüm ve bıraktım... ka artık izlemiyorum dolayısıyla günlerdir bu siteye de girmedim...bu sabah girip eski yorumlara baktım...güzel gelişmeler olmuş galiba...e haydi hayırlısı olsun ömer ve defocik evlensin bu hikayede mutlu sonla bitsin...görmesemde duymasamda sizler benim dostlarımsınız sizleri çok seviyorum saygılarımla...
02-04-2016
değerli yazarokur ve kiralık aşk ailesi sizlere iyi akşamlar diliyorum...sabah kaleme aldığım yazı sonrası çoğu kişi bana katılmamış olsun herkesin fikrine saygım var...yazdıklarımı iyi okumanızı temenni ederim.ben defne ömer özelinde konuştum...kadınlar veya kız çocukları evine kapansın erkekler dilediğini yapsın demedim...lütfen 8 mart kadınlar günündeki yazımı tekrar okuyun...ömeri ve ömerin özelinden kendi hemcinslerimi zaman zaman yerden yere vurdum eleştirdim ama romantik komedi dizisindeki erotik final sahnesini tasvip etmiyorum sizler ederseniz sizin görüşünüz saygı duyarım...ilk bölüm defne kimsenin koynuna girmem bana kimse dokunamaz demişti...annane ve serdar geleneksel türk ailesi profili çizmişti...defne sude gibi büyümüş bir kız olsaydı birlikte olmasını yadırgamazdım ama defne profilindeki br kızın yaptığını yadırgadım...ben ilk 20 bölümdeki deföm aşkına inandım...sonraki bölümlerde senaryoda olan tutarsızlıklar yüzünden biraz da ironi olsun diye ömerin hevesi kaçtı galoya gider defne hamile çıkar vs dedim...ama bazı dostlar bunun gerçek fikrim olduğunu sanmış...tabii ki değil...ama 41 de artık defne gerçeği anlatmaz ise artık defne kendini inkar etmiş olur...bu kadar yavaş ilerleyen senaryoyu eleştirdim ama o da yanlış anlaşılmış...
ayrıca defnenin o zor durumunda çıldırmasına ramak varken bu sahnenin çekilmesini eleştirdim..belki de erotizmi veya vuslatı sizler kadar erken beklemiyordum...
son olarak artık yazılarıma tahammül edemeyen okumadan geçenler varmış...haftada bir gün yazıyordum o da rahatsızlık verdiyse naçizane affınıza sığınıyorum...hepinizi tanımasam görmesem duymasam da çok seviyorum...bilmeden kırdıysam affola...hoşçakalın...
02-04-2016
sevgili dostlar günaydınlar hepinize mutlu sabahlar...dün geceki final sahnesinden ve defnenin çaresizlğini gördükten sonra ilk kez içimden artık bitsin diye geçirdim...evet hakikaten artık bitsin...neden mi??? hani bir hastanız olur maalesef tedavisi olmayan bir hastalığı vardır ve siz onun gözlerine bakıp yutkunursunuz gerçekleri söyleyememenin ızdırabını yaşarsınız...defnenin ömere final sahnesindeki dokunaklı bakışları işte öyle geldi bana...bende televizyona bakarken acınacak haldeydim...ama kiralık aşk benim kalbimde defne ile ömer birlikte olunca bitti...demek ki geleneksel örf ve adetlerimiz tamamen yok olmuş...bu dizide bize empoze edilen saf temiz masum aşkı yaşayan güzel çiftimiz bile evlilik öncesi birliktelik yaşıyor ise bu diziyi seyreden genç kızlar ve ergen delikanlılar çok yanlış bir mesaj almışlardır diye düşünüyorum...
eskiden etrafımda izleyenler topluluğu vardı bu sıralar izlediğim için benimle dalga geçenler topluluğu oluştu artık bundan sonra kendimden de şüphe etmeye başaldım...bu kadar uzamış dallanmış budaklanmış konusu saçmalamış bir diziyi halen neden izliyorum diye soruyordum kendime ve olsun defne var onu görmek bile yeter diyordum...ama dünkü final sahnesinden sonra artık aşkın masumiyeti bitti..
bu kadar yalan dolan çek senet para pul galo defile oyun sır varken defne neyi nasıl izah edecek derken bir de ömerin koynuna girdi...iki bölüm sonra da hamileymiş onu öğreniriz ( malum bu bölüm nihan mesajı verdi sen hamile değilsin falan derken ) haa bundan sonra ne olur söyleyeyim, bundan sonra ömer galonun mavi saçlı kız olduğunu öğrenir ve gönlü ona kayar tabii ne de olsa defneyi elde etti hevesi geçmiş olur aaa bir de bakmışız haziranda galo ömer sinan yasemin çifte düğünü olur...elmalar yerlere saçılır herkes de birer tane alır yer...biz seyirciye de aptal yerine konulup izlediğimiz bölümler kalır...
41 de defne ömere söyleyecek mi???tabii ki hayır sakız gibi uzayacak ve bir de bakacaklar ki çektikleri bölümü kendileri izlemeye başlayacaklar sonra ver elini final...saygılar sağlıcakla kalın...
27-03-2016
değerli dostlarım sevgili kiralık aşk fanları herkese iyi akşamlar saygılar sevgiler...dünkü bölüm ile ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum...hepinizi okuyamadım yorumları bilmiyorum tekrara düşersem affola...
genel olarak vasatın üzerinde ve olumsuz yanları çok olmayan ama olumlu gelişmelerin de yeterli olarak parlatılamadığı bir bölümdü...
ömer-sadri-hulusi üçgenine defne ve dolaylı yoldan annane de dahil oldu...mahallede sadrinin varlığı hulusi ve annane yakınlaşması dede ve ömerin barışmasında kilit rol oynayacak..
annane-nihan-iso cephesine bakınca isonun çektiği acı ve nihana söylediği seviyormuş gibi yapıp kimsenin canını yakmayayım sözü gerçekten kalbime işledi...iso sen adamın dibisin keşke gerçek hayatta da senin gibiler olsa...ben de karşılık bulamadığım aşkımı unutmak için bir başkasına kötülük yapmayanlardanım...acını yaşa ama başkasının hayatını zehir etme...
dizideki varlığını her geçen gün sorguladığım iki karakter var birincisi serdar...iso ne kadar adamın dibi ise serdar da o kadar adamın en gamsızı...kızkardeşi kendi yüzünden ne hallerde adam apandisit numarası yapmakla meşgul:))) lüzümsuzlukta artık son seviye...inşallah ileri ki bölümlerde elini taşın altına koyup bizi yanıltır...
ikinci luzumsuz karakter de malum necmi...bu iki karakter şu an diziden çıksa hiçbir ekskliği hissedilmez...
yaklaşık üç hafta önce o çok özlediğimiz ilk bölümlere ithafen bir yazı yazmıştım...sizleri yeniden motive edebilmek için ilk bölümlerden bazı mizansenlerden bahsetmiştim...dünkü bölümde o sahnelerin hemen hemen hepsi flashback olarak verildi...sevgili metin balekoğlunu ve ekibini tekrardan tebrik ediyorum...inanın bu diziyi hala takip eden bir kitle var ise onların sayesinde...
ilk bölümlerden aşina olduğumuz müzikleri duymak da çok iyi geldi...defne ömer yakınlaşması ve sahne sayısının artması beni sevindirdi..ancak ömerin sürekli defneyi tensel birliktelik ile alakalı manidar sözler ile sıkıştırması hoşuma gitmedi...defnenin ömere attığı baştan çıkarıcı bakışlar kadınsı tavırlar hoştu ama dozunda kalması en büyük temennim...defne kaçsın ömer kovalasın ama dozunda kalsın seviye düşürülmesin naçizane istirham ediyorum...
gelelim aşı ve doktor selime...hekim olduğum için onun sahnelerini defeaten izledim...selim aile hekimi mi? işyeri hekimi mi?? iki hemşiresi ve aşı çantası ile geldi...kızların hayatlarında ilk kez gördükleri birinin adeta ağzının içine düşmeleri hekimin onlara mesafe koymaması hekim imajını sarstı...gelelim defnem lafına, defnenin o güzel kızıl saçlarını okşamasına,pat diye çocukluk aşkı inanılmaz sevgiliydik gafına,yetişkin zamanımızda deneyelim patavatsızlığına...ömer gene medeni davrandı ben oturduğum yerden televizyonu parçalayacaktım...selim bey sen nasıl hekimsin???bu ne laubalilik biraz seviye lütfen!!!ben dizinin ilk bölümlerinde ömerin sinanı kıskandığı sahneler benzeri kıskançlıklar bekliyorum ömerden...böyle basit kıskandırma mizansenleri olmadı bana işlemedi...ömerin defneyi denizden kıskandığını görmek istiyorum...gömlek üzerinden muayene yapan ve aşı vuran sağlık ekibini de tebrik ediyorum bu arada:)))
gelelim fikret galoya...zavallı defne artık neriman sude ve denizden sonra sırrı bilen bir başkası karşısında daha boynu büyük ve ezik kaldı...galonun nasıl bir karakter olduğu iyi mi kötü mü 40.bölümde belli olacak...ömer o kapıyı açınca simurgu veren kızın galo olduğunu öğrenince galonun sırrı ömere anlatması ve defneyi ömerden koparması zayıf bir ihtimal...ama ömerin mavi saçlı kızı defneye anlatırken ki hali hoşuma gitmemişti...birden bire o mavi saçlı kızı karşısında gören ömer ne yapacak merak konusu???
galo ömere körkütük aşık inşallah iyi bir karakter çıkar da sırrı ömere anlatıp defneyi satmaz...
son olarak hulusi dede sanki şehirleri karıştırdı:))) manisanın kızları dillere destan!!! o izmir değil miydi ( gerçi elçin izmirli onun güzelliği zaten şimdiden destan oldu ) saygılar mutlu pazarlar...
19-03-2016
sevgili kiralık aşk ailem hepinize günaydınlar...aylar sonra içim kıpır kıpır bence harikulade bir bölümü geride bıraktık...ilk bölümler özellikle ömerin hasta olduğu 7.bölüm tadında bir bölümdü...harikulade bile yetmez tüm ekibi başta oyuncular senarist yönetmen ve set emekçilerini kutluyorum...bölümle ilgili beni rahatsız eden tek şey galooo...
evet galonun ömere aşık olacağını hatta olduğunu söyledik durduk...ama ense teması biraz fazla ileri gitti...beni mutlu eden ömerin mesafeli duruşu...afferin ömer defne gibi bir kıza yanlış yapman söz konusu olamaz bizleri karşında bulursun...şimdi önümüzdeki bölüm galo defne ile ömeri görecek...eve gelecek ve muhtemelen sarılırken veya samimi bir halde bulacak onları...bize tanıtılan ve ecenin satır arasında tarif ettiği gibi fikret her duyguyu içine gömebilen ve etrafındakilere geçirmeyen hissettirmeyen birisi...aynı zamanda tam bir fakir dostu iyilik meleği...hazırda nakit parası olmayan etrafına bir çırpıda yardıma koşan biri yani fedakar cefakar vefakar...eee demek ki aşık olduğu erkekten vazgeçebilecek kadar delikanlı bir kız...dolayısıyla en geç iki bölüm sonra fikret hanıma galo galo diyeceğiz:)))
deföm sahneleri bu bölüm harika yerinde ve yeterliydi amma ve lakin ömer haaala eski ömer gibi değil...bakışlar tavırlar...eskiyi arıyoruz ama eskiye yaklaştık son böllümlere göre çok iyi...15 mart mevzusunu evleneceği kızla paylaşmamasını yadırgadım...bir de defneyi kapıda gördüğünde sanki yabancı biri yada kapıcı muslukcu falan gelmiş gibi soğuk soğuk bakıyor...ama olsun düzelecek...defnem benim her zamanki gibi usta oyuncu harika güzellik ama kötü makyaj ve kıyafet...bir de saçlar neden ön planda değil reklamdaki gibi harika saçlar görmek istiyorum...o allah vergisi doğal kızıl saçları daha ön plana çıkmalı...ne de olsa saç bir kadını ışıldatan parıldatan şeydir...finalde defnenin konuşması bir çok erkeğin kadınından duymak isteyeceği türdendi o yüzden ömer bu kızın kıymetini bil...
annane-serdar-nihan sıkmadı, neriman-necmi-koray baymadı, yasemin-koray-neriman kavgası harikaydı,isonun insanlık dersi mükemmeldi...ben kötü adam performansı olarak denizi de çok beğendim...defneye olan aşkını ömere olan nefretini harika yansıttı bizlere...ama bence bölümün yıldızı sinandı...sinan-ece-sude-yasemin kurgusu, hastalık ve çorba muhabbeti mükemmeldi...senarist ekibi kutluyorum...sıkılmadan gülerek eğlenerek birazda hüzünlenerek izlediğimiz vasatın üzerinde bir bölümdü...ilk defa senaryo göreceli olarak aktı...sudenin ömere karşı olan hislerini kıskançlık ve hasetini net anladık...neriman yasemin düşmanlığı ve yaseminin sudenin gerçek yüzünü görmesi deryanın defneyi farkında olmadan övmesi ( defne nasıl asistanlığı beceriyordu ) eymenin sudeye bir çırpıda karakter analizi yapması güzeldi...
defneciğimin gözyaşlarıyla isoya sarılırken kendine tuzak kurulduğunu nihayet anladı...bundan sonra daha dikkat defnecim...17 bölüm sabrettik nihayet yüzümüz güldü...artık çıta yükseldi daha müspet akıcı ve heyecanlı bölümler bekliyoruz..
son olarak 23.bölümde denizin ağzından siz kadınlar kolaysınız diyen senaristimiz bu bölümde de nerimanın ağzından siz erkekler kolaysınız diyerek kendince durumu eşitledi...peki öyle olsun bakalım bizler kolayız...saygılar efendim mutlu haftasonları...
13-03-2016
günaydınlar mutlu pazarlar dostlarım...aranızdan evlatları imtihana girecek olanlar varsa en samimi dileklerimle başarılar temenni ediyorum...sevgili fenerli yazmış deföm sahneleri çay kaşığı ile veriliyor diye...çay kaşığı değil damlalık ile veriliyor resmen...bizler artsın derken senaristler azaltıyor...
günlerdir aynı şeyleri yazmaktan gına geldi artık...ama seyircinin istekleri onları ilgilendirmiyor...peki öyle olsun o zaman...ömer-fikret galo,koray-neriman, sinan-yasemin, sude-eymen, serdar-nihan, sadri-iso sahnelerine güveniyorlar ise çok yanılıyorlar...bu dizi sadece ve sadece defne-ömer sahneleri için izleniyor...onların ilk bölümlerdeki aşkları için izleniyor...artık hissetmediğimiz bakışlar,gülüşler,kıskançlıklar ve öpüşmeler için izleniyor ve en acısı da o ilk 20 bölüm de artık maalesef kredisini tüketti...
yukarıda isimsiz bir yorum gördüm...giderek ratingleri düşen ve final yapmak üzere olan dizi diye yazmış bir dostumuz...maalesef katılıyorum...etrafımda artık diziyi izleyenlerin sayısı bir elin parmağını geçmeyecek kadar kaldı...
buradan toparlanır mı bilemiyorum...çünkü o kadar karamsar bir 17 bölüm oldu ki bundan sonra defneyle ömer 40 gün 40 gece düğün yapsa gönlüm razı gelmez,içim soğumaz...maalesef düzeldi düzelecek derken ben depresyona girdim...bence 40.bölüm final yapsın bizler de rahat edelim senaristler de...bu produksiyon ve mevcut yönetmenin bundan sonraki hiçbir ama hiçbir yapımını takip etmeyeceğim...çünkü seyirci sanatçı için velinimettir...seyirciye saygısı olmayan sanatçıyı takip etmenin anlamı yok diye düşünüyorum...sizlerden aynı fikirde olan vardır diye de tahmin ediyorum...sağlıcakla ve defömle kalın...
12-03-2016
sevgili dostlarım tekrardan günaydınlar...bugune kadar hep olumlu düşünmeye çalıştım...yazılarımı hep müspet yazmaya kimsenin şevkini kırmamaya çalıştım...ama dün güzel defnemi sude karşısında ezilirken görmeye artık yüreğim dayanmadı ve bu sabah ironilerle sitemlerle dolu bir yazı kaleme aldım...bilmem belki haddimi aştım...dizi ekibinden veya prodüksiyondan birileri okudu ve kırıldı ise tüm kalbimle özür diliyorum...emeklerine saygısızlık etmek istemediğim ve asla istemeyeceğim set arkası çalışanların ve oyuncuların da naçizane affına sığınıyorum...
sevgili charlie hanım ve onun nezdinde yazımı okuyup mutabık kalan kalmayan tüm gönüldaşlarıma şükranlarımı sunuyorum...
bana hitaben sorduğunuz sorular ile ilgili şunları söyleyebilirim...
1- dün sabah yazmıştım inşallah son sahneden devam ederler diye...çünkü ömerin verdiği tepki önemliydi defneye ne diyeceği nasıl davranacağı kafamda soru işaretiydi...ama tahmin ettiğim gibi o sahneden hooop kasap tezgahında et doğrama sahnesine geçtik...şimdi sahnelerin kopuk kopuk olduğu ve tamamlanıp sonlandırılmadığı bir dizi izliyoruz...kiralık aşk bir tv dizisi diziler adı üstünde bittiği yerlerden devam ederler ama bizim dizi kaç kez oldu hep alakasız yerlerden başlıyor...36.bölüm sonunda ömerle defnenin ne konuştuğunu asla bilmeyeceğiz çünkü korayın odasında konuşulanlar da defne evlenme teklifi için geldiği yağmurlu gecede yaşananlarda yarım kaldı...sonuç ??? havada asılı kalan bir çok şey var...hatta yorumlardan birinde o yağmurlu gecede defne ömerle birlikte oldu ileride hamile olduğu ortaya çıkacak gibilerden birşeyler okumuştum...eee senaryo kopuk kopuk ve yarım yamalak olunca içini biz seyirci dolduruyor malum...o yüzden sevgili charlie 36. bölüm sonu ile ilgili bir gelişme beklemiyorum...
2- gülüşün yeter tagı tabii ki galo ve ömer diyaloguna ithafen konuldu...büyük aşklar nefretle başlar sözü aklıma geldi izlerken ha bir de ömerin galonun gözlerine bakamamasına sinir oldum...sen neden bana öfkelisin diyen galoya şöhretin benim hakkımda olumsuz konuşmaların kendini umursamaz serin hallerin veee gülüşün!!! derken ömere dikkatle bakın resmen gözlerini kaçırıyor yani kızdan etkilendiği oratada ama döneklik yaptığını düşündüğünden hayranlık beslemek istemiyor yani kendini kaptırmak istemiyor...gülümsemem mi sinir ediyor seni??? kilit soruydu ömer ne dedi evet!! hayır!!! hangisi ömer??? sen bu kızdan hoşlanıyormusun hoşlanmıyor musun???anlaşılır gibi değil tavırların???
bizim inandığımız bildiğimiz ömer ne derdi seninle işim olmaz galo hanım yaptığınız size yakışmadı der çeker giderdi...kızın gülüşünü ne karıştırıyorsun!! kız sana zaten ilgili alakalı kapıyı açıp seni gördüğündeki yüz haline bakın...resmen ömere aşık!!! ben erkek halimle anlıyorum bu bakışları siz hanımlar lütfen daha iyi analiz edin...
gülüşün tagı bizi alıştırmak içindi defne gidecek ömer galoya kalacak gibi maalesef...charlie hanım inşallah sizin ve sizin gibi düşünen dostların şevkini kırmamışımdır ama düşüncelerim bunlar saygılar sunuyorum mutlu haftasonları dliyorum...
12-03-2016
sevgili kiralık aşk tutkunu dostlarım bir cumartesi sabahından günaydınlar...kucak dolusu sevgi ve selamlar...romantik komedimizin 37. bölümünü dün gece büyük bir zevkle heyecanla ve mutlulukla takip ettim...sahne geçişleri jestler mimikler oyuncuların performansı mizansenler kadrajlar harikaydı...görüntü yönetmenini de tebrik ediyorum...sadece senaryoda ufak tefek problemler vardı...başrol oyuncularımız olan koray ve nerimana yeterince süre verilmemişti...nihan serdar ve annane yeterince aşağılanmadı ha bir de neriman hanım yeterince zenginliğini gözümüze sokamadı...necmi bey ve sinan çok aktifti halbuki pasif pasif durup tıpkı bizler gibi olanı biteni seyretmeleri defneme yardım etmemeleri lazımdı...sude ve deniz yeterince kötü değillerdi...sudenin tanışma yemeğinde defneye saldırması ezmesi gerekiyordu...ha bir de balina avcısı figen hanım meğer başka iş yapıyormuş onu öğrendik...
aaa esas kızımız fikret galo var bir de ne kadar iyi ne kadar mütevazi yetenekli güzel...ömeri kesinlikle hakediyor...ömerde artık gerçeği görüp galoya yürüsün bıraksın defneymiş izmiş feryalmiş yaseminmiş boşversin...adam o kadar zeki yakışıklı karizmatik ki galo bir gördü aşık oldu ömere...asistanı eceyi nasıl susturdu konusu açılınca...evet zaten biz izleyiciler de dört gözle şu her bölüm ezilip duran çirkin yeteneksiz figüran rolündeki defneyi görmek istemiyorduk...ömere de yakıştırmıyorduk gelsin galo harika...hem bak oğlak mevsimi gelmiş bir edirne yapsınlar birlikte vakit geçirsinler defile hazırlasınlar kaynaşsınlar...önümüzdeki bölümleri dört gözle bekliyoruz...
ha bir de final harikaydı...deniz ve sude zaten başrol olmayan figüran defneyi sıkıştırmak üzere harekete geçti...mükemmel bitti...şimdi sıra ömerde, haydi ömer gönder şu defneyi...sudesi nerimanı denizi herkes zaten gitsin istiyor eee galo da amiyane tabirle cillop gibi kız o da seni seviyor belli...haydi bakalım deföm öldü yaşasın galöm...
not: son bölümü 3 kez izledim...önce kızgındım sakin kafayla düşündüm taşındım öyle yazdım...senarist ekibe yönetmene ve oyunculara bu mükemmel romantik komedi!!! dizisi için teşekkürlerimi arz ederim...efendim saygılar hürmetler...
11-03-2016
sevgili dostlar hepinize günaydınlar...bir kiralık aşk sabahındayız...eskisi kadar olmasa da akşamı heyecanla bekliyorum ve bu kez olumsuz düşünmek istemiyorum...fragmanları izlemedim ama yorumlardan harika bir bölüm olacak kanaatine vardım...inşallah yanılmam...inşallah bu bölüm bir öncekinin bittiği yerden başlar da bizde ömerin defneye olan reaksiyonunu görürüz...zaten defnenin kapıda sarıldığı sahnede ömerin vereceği tepki bence bölümün gidişatını gösterecek...
ömer karakteri ilk bölümlerde bize dürüst adil ve yalandan nefret eden birisi olarak tanıtıldı...zavallı defnemin gerçekleri bir türlü anlatmamasının sebebi hep ömerin yalana karşı olan hassasiyeti olarak gösterildi...peki sonra ne oldu??? 26.bölümden sonra ömer iki kez kumpas kurdu...biri sudeye ki hepimiz sevindik defnenin intikamı alındı diye...diğeri denize ki çizimleri verirken ve karşılığında para alırken ömerin deniz tranbanın bu ayakkabıları üretemeyeceğini bildiğini bal gibi biliyoruz...
şimdi hayatını doğruluk dürüstlük gerçeklik ve sadakat üzerine kurmuş bir genç olan ömerden kumpas beklememiz artık normal...çünkü senarist alıştıra alıştıra ömerdeki bu karakter değişimine bizi hazırladı...
peki ya savaş başlasın lafını nereye koymalıyız???
acaba sürekli güven sorunları yaşamış ve yaşamaya devam eden ömer defneyi bu kez tamamen mi silecek???kuracağı kumpasa defneyi de mi dahil edecek???gene sormadan sorgulamadan o kızı kırıp kendinden uzaklaştıracak???yine araştırma gereği görmeyip zahmet etmeden defneyi üzecek???sudeye intikam çok aptalca bir motivasyondur ben uğraşmam böyle şeylerle diyen ömer defneden intikam mı alacak??? tranbayla savaşırken defneyi yasemini sudeyi denize karşı mı kullanacak???
evet romantik komedi temalı aşk dizimiz 37. bölümde entrikalardan entrika beğen konulu kumpas dizisine döndü:))) bakalım yine de izlemeye devam edelim...ama geçen bölüm değerlendiremde de yazmıştım...
1- nihan ve saçma hamilelik muhabbeti
2- koray ve nerimanın abartılı zenginiz muhabbeti
3- sude ve eymenin yapmacık sevgili muhabbeti
4- sinan ve yaseminin ayran gönüllü aşık muhabbeti
5- ömer efendiye aşık olan güzeller kervanına en son eklenen fikret galo ve asistanı ecenin çok hoş çocuk muhabbetini gördüğüm anda kanal değiştirmeyi düşünüyorum...ne de olsa bir muhterem zat kumanda sizin elinizde diyerek biz seyirciyi ne kadar kaale aldığını gösterdi...diziyi izleyen herkesi ergen zanneden bir prodüksiyon var sanki...
ayaklar baş olmuş diye güzel bir deyim vardır dilimizde...bu dizide de baş roller yan rol oldu zamanla...ha bir de başlarda rolu olup da artık hiçbir rolu önemi ve varlık amacı olmayan karakterler ortaya çıktı tıpkı necmi gibi...
evet sevgili dostlar gene olumlu yazayım deyip olumsuzluklar ile dolu bir yazı yazdım...ama benim suçum değil bizi olumsuzluğa karamsarlığa ve ümitsizliğe alıştırdılar son 16 bölümdür...inşallah bu akşam bu söylediklerimi yer yutarım beni mahçup ederler ve bize harikulade bir bölüm izletirler...sevgiyle ve kiralık aşk ile kalın...
08-03-2016
değerli dostlarım hepinize günaydınlar sevgiler selamlar...çoğunluğun hanım olduğu bu platformda buluşarak duygu düşünce temenni ve tahminlerimizi paylaşıyoruz uzun süredir...malumunuz bugun 8 mart...dünya kadınlar günü...bu gün münasebeti ile varlığımızı borçlu olduğumuz kadınlarımıza binlerce yüzbinlerce kez şükranlarımı sunuyorum...çalışan çalışmayan yaşı benden büyük olan olmayan tüm hanımefendilerin önünde saygılyla eğiliyorum...erkeklerinin kahrını çeken, bu ülkenın geleceği olan vatan evlatlarını yetiştiren, günümüz dünyasındaki kirlenme yozlaşma ve ahlaksızlıklaşmaya karşın çekirdek türk aile yapısını ayakta tutan yegane yapıtaşı olan annelerimizin ellerinden öpüyorum...türkiyemizde giderek artan kadına şiddeti de kınıyorum...kadınları ve genç kızlarımızı hala bir satılık meta gibi gören ya benimsin ya kara toprağın diyerek döven öldüren sakat bırakan zavallı hemcinslerimi de binlerce yüzbinlerce kez lanetliyorum...bugun özelinde ülkemizin daha da yüksek medeniyet seviyelerine çıkabilmesini de tüm kalbimle temenni ediyorum...tekrardan tüm hanımların dünya kadınlar gününü tebrik ediyorum...efendim ben fragman özet foto izlemeyi bıraktım malum çakılmaktan bıktım...ancak yorumlarda gördüm kız isteme merasimi ve düğün hazırlıkları bahsi geçti...gözlerime inanamadım...kaplumbağa hızıyla ilerleyen senaryomuzda yakında düğün olması beni çok şaşırttı...acaba gene bizleri umutlandırıp başka birşeyler mi planlıyor senarist bilmiyorum???
ratinglerin ciddi oranlarda düşüşü var ortada...ben etrafımdaki insanlardan biliyorum...artık izlemeyen o kadar çok dostum var ki...üstelik maalesef bende artık onlara izleyin bırakmayın diyemez oldum...çünkü senaryonun savunulacak yanı kalmadı...tutarsızlıklar diz boyu...son bölümün nasıl bittiği ortada iken ömerin savaş başlasın lafı hala kulaklarımda iken defneciğin ömere sarılırken ömerin soğuk nevale gibi kapıyı açması hala gözlerimin önünde iken kız isteme de ne oluyor???
aklıma ilk gelen şey ömerin içinde defnenin de olduğu cherie ve deniz tranba grubuna karşı atağa geçtiği bir oyun kurguladığı ve maalesef güzel ve temiz defnemizi de bu oyun vesilesi ile çok ama çok üzeceği...inşallah yanılırım...bu kız isteme gerçektir...gerçekten vuslat olur...kötü düşünmek istemiyorum...galonun ömere aşık olacağı belliydi ve oldu...tranba yüzünden ömer defneyi hayatından çıkarır ise bu kez biz değil gönlümüzde irtifa kaybetmekte olan dizimiz kalbimde çakılır ve bir daha da gözüm kiralık aşkı görmez baksa da izleyemez...hele hele defnemi diziden çıkarmanın alt yapısı kuruluyorsa o zaman ne gönlüm ne kalbim ne aklım bu diziyi benimseyemez...
inşallah yazdıklarım yanlış çıkar da bu cuma bize son bölümleri unutturacak eğlenceli aşk ve romantizm kokan harikulade bir bölüm seyrederiz...sevgilerimle hoşçakalın...
06-03-2016
sevgili dostlar mutlu pazarlar herkese...gerçi ne kadar mutlu bir pazar bilmiyorum...malum etrafımızda istediğimiz gibi gitmeyen o kadar çok şey varken haftada iki saat bile olsa bizleri bizden alan dertlerimizi unutturan bir dizimiz vardı...özlediğimiz nostalji duyduğumuz zamane aşklarında artık kalmamış tutkulu ve saf aşkı bulmuştuk bu dizide...çiftlerimiz o kadar güzel ve yakışıklı idi o kadar uyumlu idi ki hemen benimsedik onları...restorandaki zoraki öpüşmeden sonra ömerin evinde ilk karşılaşma neydi öyle...''siz!!!çıplaksınız!!!'' derken ki defnenin yüz hali biraz mahçup ama oldukça şaşkın bakan ömer...ha birde ilk temas...şile de katalog çekimlerinde kuru kızımızın o incecik narin bileği incinmişti ya...delikanlı ömerimiz kucağına almıştı onu yaseminin kıskanç bakışları altında...ha birde ilk sarılma vardı ofiste ömer defneye ayakkabı hediye ettiğinde...güzel defnem o kadar çok sevinmişti ki sanki bir sandık dolusu mücevher vermişti ömer ona!!altı üstü bir babet ama defnem nasıl da mutlu olup sarılmıştı sevdiği adama!!!
sevdiği adamda boş değildi ona yani...hemen iş toplantısı diyip kızı çağırmıştı akşam resepsiyonuna veee orada bir kez daha vuruldu mor tuvaletin içindeki şahane defnesine...doyamadı onunla dans etmeye gözlerinin içinde adeta kayboldu güzel defnenin...o artık defne değildi ömerin defnesi idi...
yaseminin kurduğu kumpas ile kovdu defnemizi ömer ama daha sonra kendisinin de itiraf ettiği gibi hayatında ilk defa birisine gitme dedi sonra kolundan tutarak...o da yetmedi asansör kapılarına dayandı sevdiği kızı geri kazanmak için...
peki ya mutfakta yaptıkları fransız usulu!!! soğan çorbası??? ömer ne kadar mutluydu...tek başına yemek yapan bir adam sevgilisi olunca yüzü gülerek kendinden geçiyordu mutluluktan...
siete bellisimo signorina diyen biaggino defnenin doğallığını güzelliğini samimiyetini sanki ilk bakışta anlamış ve ömere gerçekten harika bir eş bulmuşsun diyivermişti...ya o yüzük sahnesi...kızın aklı başından gitti sonsuz aşkımızın ilk yıldızı lafını duyunca...
karşılıksız saf tertemiz bir aşkın temelleri böyle atılmıştı ve bizlerde bu zamanda böyle aşkların artık olmadığını bildiğimiz halde geçmişteki mutlu huzurlu günlerimizi saf ve temiz duygularımızı ve belki de ilk aşklarımızı hatırlattığı için bu aşkı ve bu güzel insanları çok sevdik birbirlerine yakıştırdık...ben ilk ve tek aşkımı kavuşamadığım defnemi gördüğüm için müptela oldum bu diziye belki sizlerden de aynı durumda olanlar vardır...ömer aşk acısı çekerken, necmi sinana sevip de sevilmemek nedir sen bilir misin derken sanki ben kendimi izliyordum televizyonda...
ama artık...???
evet koskoca bir ama var artık!!!
kötü ve karamsar şeyler yazmamayı şiar edinmeye çalıştım son bir haftadır...ve sizleri okudum sürekli...hele son bölüm sonrası karamsar yorumları gördükçe bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı duydum...sizlere ilk bölümlerdeki gerçek romantik komediyi ve aşkı hatırlatmayı istedim naçizane...ve dizimizden kolay kolay kopmamanızı bu platformu terk etmemenizi hayatı buradan paylaşmaya devam etmenizi istedim...bilmem yanlış mı yaptım bilemedim...sizleri çok seviyor sevgi ve saygı ile selamlıyorum...ve her birinize sonsuz mutluluklar diliyorum...hoşçakalın.
05-03-2016
değerli kiralık aşk ailem sevgili dostlarım hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum...sözlerime başlamadan önce hasret kardeşime mutlu sağlıklı ve huzurlu yıllar yeni yaşlar diliyorum...tam bir hafta önce en son yazımda artık dizimiz ile ilgili olumsuz yorumlar paylaşmayacağımı dile getirmiştim...dünkü bölümün ardından da mümkün mertebe olumlu şeyler yazmaya kimsenin şevkini kırmamaya niyet etmiştim...bu sözümü tutmaya çalışacağım...
maalesef olumsuzlukların ön planda olduğu ve finalinin de gecemize bir kabus gibi çöktüğü bir bölümdü...ben olumlu yanlarından bahsetmek istiyorum...
1- hemen hemen tek olumlu yan defnenin nerimandan kurtulması ve artık iplerin defnenin eline geçmesi oldu...çeki alırken neriman defneye ömere anlatacakmısın?? diye sorunca ileride defnenin nerimana bir takım oyunlar oynayacağı hissi uyandı bende...
2- defnenin sudenin gerçek yüzünü görmüş olması kafamda ileriki bölümlerde sudeden galonun yardımı ile bir rövanş alacağı senaryosunun canlanmasına neden oldu...aslında iyileşme beklediğimiz sude maalesef henüz o olgunluğa erişemediğini gösterdi...bir erkek için reddedilmek zordur peki ya deliler gibi seven bir kadın için??? işte sude onun bir örneği olarak çıktı karşımıza...bundan sonra asla iyileşme beklememek gerek sudeden...
3-nihayet artık diziyi takip etmemin tek sebebi olan deniz tranbayı gördük...en istikrarlı kötü karakterimiz defneyi gene müthiş bakışları ile yedi bitirdi odadan çıkarken...ve seni beğeniyorum ve peşindeyim mesajını verdi bizim kızıla...şimdi denizin olumlu katkısı ömerin kıskanması ve defnesini ne kadar sevdiğini anlamasıyla olacak...şirketler savaşını tabii ki passionis ve ömer kazanacak aynı zamanda başroldeki çekici büyüleyici güzel de en sonunda iyi karakterimiz ömerin olacak...tabii temennilerimiz bunlar inşallah br gün gelir bu temenniler
gerçekleşir...galo ömer yakınlaşması mümkün görünmese de galonun ömere aşık olduğunu bal gibi anladık ece ile konuşmasını dikkatle izleyin...ve ömerin kız arkadaşımdan dediği andaki yüz ifadesi net bir şekilde galonun ömere olan ilgisini ortaya koydu...
olumlu sayılabilecek gelişmeler bunlar iken sıkıcı ve usandırıcı olan kısımları da söyleyelim ki ileri de bunların sahne ve dakikası azalsın...mesela nihanın gebelik süreci abartılı komedi ile usanç arasındaki çizgiyi geçmiş durumda...koray artık bıkkınlık verdi...o kadar ciddi bir toplantıda bile söyledikleri ve karşısındakilerin bunları tolere etmesi hiç inandırıcı değil artık...neriman mümkünse artık süre almasın...çünkü köşkü almasını sağlayan defne evlenmese bile dede ile tanışan onay alan hanım hanımcık kız defne...neden nerimana borçlu ki???neriman mimkünse artık çok az görünsün...necmi ha keza artık etkisiz elemandan sıfırın altına düştü...lütfen neriman necmi koriş eymen serdar nihan sinan yasemin dakikaları azaltılsın istirham ediyorum...
hala müspet düşünmeye devam eden bendeniz sizlerden de dizimizi terk etmemenizi naçizane rica ediyorum...saygılar selamlar...
28-02-2016
değerli dostlarım gönüldaşlarım hepinize günaydınlar kucak dolusu sevgiler saygılar mutlu pazarlar...sizlerden gelen yorum tahmin ve temennileri okuduktan sonra inanın insanın daha da bir olumlu düşünesi geliyor...diziyi takip etmeyi bırakmamakla beraber ben eskisi kadar sıkı bir izleyici değilim...mesela eski bölümleri veya ekstraları artık sık sık tekrar tekrar izlemiyorum...son bölümlerle ilgili olumsuz görüşlerimizi defeaten zaten dile getirdik, getirmeye de devam ediyoruz...peki neye faydası oluyor ki???sadece birbirimizi diziden soğutuyoruz...prodüksiyon ve senarist ekip bildiğini okuyor ve bizim önümüze her hafta benzer formatta bir dizi koyuyor...yapacak birşey yok ısrarla ve inatla ömer defne kavuşmasını ve sırrın ömer tarafından öğrenilip bir şekilde hazmedilmesini bekleyeceğiz...en azından ben bundan sonra yazılarımda olumsuz ve heves kırıcı yorumlarda bulunmayacağım...ortaya konulan işin negatif yönlerini eleştirmek en doğal hakkımız ama bu platformda bizleri takip eden dostları olumsuz yönde etkilememek adına pozitif düşünmek ve kimseyi olumsuz duygulara sevk etmemek gerek diye düşünüyorum...
dizimiz de tıpkı hayatımız gibi nasıl ki her günümüz güzel geçmiyor ise dizinin de her bölümünün akıcı güzel ve şahane geçmesini beklememek lazım...oyuncu yönetmen ve senaristleri gösterdikleri özveriden dolayı tebrik etmek ve sabırla destekçileri olmak bizim en büyük görevimiz bence...bu görevi ifa ederken yorulan bıkan desteğini çeken gönüldaşlarımız olabilir...ben buradan herkese sesleniyorum...bende defalarca üzüldüm sinirlendim bu diziyi bir ergen gibi neden izliyorum ki??dedim kendi kendime ama bizi kendine müptela eden de bu dizi değilmiydi??bu oyuncular bu senarist bu produksiyon değil miydi???
o yüzden yılmadan bıkmadan destek tam destek hep destek diyorum...
inşallah bundan sonra gidişat ile ilgili beklentilerimizi karşılayan daha olumlu daha akıcı ve hızlı ilerleyen bölümler seyrederiz...
önümüze konulan fragman foto veya özetlere bakarak aşırı beklentilere girmeyelim...diziyi seyrederken gözümüze batan olumsuzlukları görmezden gelmeye çalışalım...güzel defnemin ve mükemmel erkeğimiz ömerin aralarına başka kişilerin girmesinin mümkün olmayacağını düşünüp kendimizi pozitif motive edelim...kısacası en azından bu dizi özelinde dünyayı pespembe bir yer olarak hayal edelim...haftanın bir günü iki saatte olsa dertlerden sıkıntılardan tasalardan kendimizi bu dizi vesilesi ile soyutlamaya çalışalım...olumlu düşünüp pozitif kalalım ve güzel defnemin dediği gibi sinirlerimizi alalım hooop çöpe atalım:))) saygılar...
27-02-2016
değerli dostlarım sizlere sonsuz sevgi ve saygılarımı sunuyorum...aysun hanım size ve sizin nezdinizde tüm hastası olan dostlarıma da acil şifalar diliyorum...son bölümü ikinci kez izledim ve özellikle galo ömer ve ömer defne sahnelerini defeaten izledim...o esnada ziyaretime gelen bir bayan hekim dostum da laptoptan izlerken bana eşlik etti...diziyi hiç izlememiş ve hikayeyi bilmiyordu...ömeri inanılmaz yakışıklı buldu ve maalesef ömerin sevdiği kızın galo olduğunu zannetti...evet sahneleri beraber izledik ve ömerin galoya olan bakışlarını bir bayan gözüyle yorumlamasını istedim...bu çocuk bu kızı seviyor dedi...böylece bende ömeri eleştirmekte bir nebze haklı olduğuma karar verdim...defneye olan zaafımdan ömere çok mu yükleniyorum acaba diyordum???ama bu bölümde sanki ömerin galoya bir ilgi alaka duymaya başladığını daha net gördüm...
bilmiyorum belki de ben çok hassasım bu konuda...ama 35 bölümdür hep ömere musallat olan kadınlar izlediğimiz için ister istemez biraz paranoya gelişti bende...
şimdi senaryo esas hikaye üzerinden yürümediği için böyle beş altı bölümlük oyalayıcı ara hikayeler ile bizleri süründürmeyi tercih ediyor senaristler...korkuları ömer ile defne birleşir veya evlenir ise dizi izlenmez:!!
düşünce yanlış...bence daha da fazla izlenir...
daha önce de bazı dostlarımız yazmıştı...bu diziyi ergenlerden çok biz orta yaş grubu takip ediyor...biz bu büyük tutkulu aşkı istiyoruz...evlenmiş öpüşmüş hamile kalmış kavga etmiş evi terk etmiş yalan hile dalavere kurmuş bunlar bizi ilgilendirmiyor...çünkü bunların birçok kanalda emsalleri var zaten...biz saf temiz tutkulu aşkı ve bu harikulade uyumlu çifti birlikte görmek istediğimiz için bu diziye müptela olduk...son 15 bölümdür bunu bize izlettirmeyen bir yönetmen ve bir senarist var...düzeldi düzelecek derken 35.bölüm oldu...senaryonun üzerine oturduğu kiralık aşk meselesi ile ilgili bir arpa boyu yol gidildi...bizleri diziden soğutan sadece oyuncuların kafa karışıklığı rejinin kötü yönetimi konuk oyuncuların yetersiz kalması değil senaryonun istediğimiz hızda ve doğrultuda ilerlememesiydi...
bundan sonra eski ilgiyi yeniden canlandırmak için önümüzdeki bölümden tezi yok ömerin neriman,necmi ve sinandan başlayarak kiralık aşk oyununu ortaya çıkarmaya başlaması gerek...bir de denizin defneye yürümesi ve ömerin kıskanmaya başlaması bize o kaybettiğimiz heyecanı geri getirir ancak...buradan senarist ekibe sesleniyorum...2 saat değilde 1 buçuk saat çekin ama gereksiz luzumsuz mevzular ile bizleri bezdirmeyin artık istirham ediyorum...kiralık aşk sırrı biran önce ortaya çıksın bizde ömerin tavrı ne olacak onu izleyerek ratingleri gene uçuralım...saygılar.
27-02-2016
değerli dostlarım hepinize saygılar selamlar günaydınlar...her cumartesi sabahında olduğu gibi bölüm sonrası yoğun bir yorum bombardımanı var...herkesi okuyamadım belki tekrara düşeceğim ama yine de görüşlerimi paylaşmak istiyorum...öncelikle bölüm son 14 bölümden farklı değildi...çekim hataları zumlama problemleri abartılı uzun serdar nihan neriman koray sahneleri ve hala başrolde olduğuna inanmak istediğim ömer defne sahnelerinin inanılmaz azlığı ile geçen bir iki saat...
korayın yılda 3 kez doğum günü olduğunu söylemesi ve koskoca şirket patronunun doğum günü partisi düzenlemeyi kabul etmesi inandırıcılık açısından oldukça zayıf bir senaryoydu...peki ya yaseminin sudeden sinan için izin istemesi ve sonra da bozulup pişman olmasına ne demeli...yasemin ve sinan olayı artık bende zaplama hissiyatı uyandırmaya başladı...
peki ya nihanın hamile kalma muhabbetine ne demeli...senarist infertilite yani kısırlık konusunu gözümüzün içine soktu bu bölüm...tıpta kısırlık korunmasız bir yıl birliktelik sonrası kadının hamile kalamaması durumudur...oysa bizimkiler evleneli bir yıl olmadı...annanenin bitki ot çayı getirmesi hoş güzel de kabahati hemen nihana yıkması ve çiftimizin doktora başvurmaması inandırıcı değildi...
galonun tıpkı defne karakterinde samimi doğal içten ve kibirsiz olması ayrıca ömerin aklını başından alabilecek kadar yetenekli ve güzel olması beni rahatsız etti...ömerin fikret bana uğramadan mı gitti lafından sonraki yüzüne ve galo odadayken kapıyı açınca ki bakışına dikkatli bakın...ben inanılmaz irrite oldum...galonun fikret hanım yerine fikret deyin demesi samimiyeti senli benli seviyesine indirmesi beni düşündürdü...ömere sen ayakkabılarını çiz ben ona göre kıyafet tasarlayım teklifi birlikte çok zaman geçirmek isteği gibi geldi...galonun ömeri beklerken ki yaptığı kağıttan simurg ve saçındaki mavi postiş tesadüf olamaz...fikret ayşe çıkacak ömer ona aşık olacak demek istemiyorum...dilim varmıyor...
gelelim iso sadri usta olayına...iso çırak olacak yaşta değil...haydi oldu diyelim o dükkanın hali nedir...bir çekip çevirecekler zannettim ama olmadı ömer geldi dükkanı bu haliyle beğendi...birinci bölümdeki mükemmeliyetçi ömer geldi aklıma...bizim ömer ne hale geldi...
beni hayal kırıklığına uğratan bir diğer isim hulusi dede oldu...daha ikinci kez gördüğü tam tanımadığı kim olduğunu bilmediği hayat tecrübesi kendinden çok az olan bir gencin lafıyla hareket edip köşkün anahtarını aç gözlü gelini nerimana sunuvermesi tuhaf kaçtı...ve artık oyun bitti...neriman amacına ulaştı...ömer ve defnenin önündeki en büyük engel artık neriman değil sude olarak kaldı...bakalım sude ömere oyunu nasıl ve nerede söyleyecek...benim tahminim ömerin defneyle nikah masasına oturduğu an veya düğün öncesi durumu anlatıp aralarını bozacak...çünkü sinana sırrı sizi en acıtacak anda söyleyecem demişti...
romantik komedi dizimizi drama bağlayan sevgili senarist ekip bizi de böyle karamsar tahminler yapmaya itti maalesef...inşallah bu dediklerim çıkmaz...ve heyecan dolu tutkulu gerçek ömer defne aşkına geri döneriz...
son olarak da elma olayı çok abartıldı...ömer her geçen bölüm benim ve izleyicinin gözünde irtifa kaybediyor...finalde söylediği elmayı unutmadım lafı da ne kendini ne de bölümü kurtarmaya yetmedi...biricik defnem artık kendini biraz ağırdan sat...ağır hanımefendi ol lütfen...gurur abidesi buzlar kralına bu kadar yüz verme lütfen...ömerin defneye bakışları artık inandırıcı olmaktan çok itici oluyor benim için maalesef...bu güzel uyumu sırf dizi uzasın diye ne hale getirdiler bu saatten sonra evlenseler de eski büyü kalmadı...
ben denizden hamle bekliyorum artık...deniz ömer ve galo ortaklığını henüz duymadı bakalım öğrenince neler yapacak ve defneye yürümeye devam edecek mi...şu saatten sonra ne koray-neriman ne sinan-yasemin ne sude-eymen ne de ömer-galo ilgimi çekmiyor...denizin alacağı intikam ve defneye olan tutkusu dizinin izlenirliği açısından çok önemli...bakalım senaryo ekibi bunu nasıl işleyecek...tüm bu olumsuzluklara rağmen sevgiyle ve kiralık aşk ile kalın saygılar...
24-02-2016
değerli dostlar hepiniz şahanesiniz yeni katılımcılara da hoş geldiniz sefalar getirdiniz diyorum...bu arada dizinin bitmesini tabii ki arzu etmemekle beraber akıcılık seviye ve duygu geçişlerinin de belli bir düzeyde kalmasını beklemek de hakkımız...
elçinimin o güzel doğal bakır kızılı saçlarını sarıya boyat diyecek kadar alakasız koray replikleri istemiyorum mesela...korayın sürekli çevresindekileri aşağıladığını görmek veya nerimanın dünyanın en zeki insanı kendisiymiş gibi davranmasını izlemek istemiyorum...sinanın önce yasemine sonra defneye sonra sudeye sonra bir daha yasemine aşık olması gibi inandırıcılık düzeyi sıfıra yakın senaryolar görmek istemiyorum...
her bölüm ömeri mükemmel karşı konulmaz süper ideal bir erkek olarak izleyip defnemi çaresizlik içinde kıvranırken görmekten bıktım artık...
mükemmel erkeğimiz aşkına sadık ömerimiz o iz silindi gitti dedikten sonra ilk sıkıştığında hemen izi geri çağırmadı mı?
galoya içine düşerek yiyecekmiş gibi bakmadı mı?
defnenin bir türlü söyleyemediği ve bulacağım dediği sırrı bulmak için neler yaptı neler???
önce yasemin ardından feryal sonra iz ve son olarak galo...ömer efendinin etrafında birbirinden güzel alımlı çekici güzeller adeta pervane olurken benim hepsinden kat be kat güzel defnem deniz dışında kimsenin ilgisini çekmez mi??
defneye hiç kimse aşık olamaz mı ??? ömeri kıskanırken görmek istiyorum mesela???
neyse gene sinir katsayım yükseldi...tüm bu eleştirilerime karşın son bölümde muhtemel aşk şarkısı eşliğinde elçinin doğal makyajsız güzelliğini bizlere gösterdiği için yönetmene de teşekkürlerimi sunuyorum ve bu tarz sahnelerin artarak devamını diliyorum...
önümüzdeki bölüm ile ilgili hiçbir beklentiye girmiyorum çünkü çakılmamak için uçmamak lazım diyorum saygılar...
24-02-2016
değerli dostlarım herkese selamlar saygılar iyi günler diliyorum...fragmanlar fotolar özetler benim ilgimi çekmiyor...ömer galoya oyun yapıyor ve kendini aşık ediyor ise çok saçma çünkü şu ana kadar çizilen ömer profiline aykırı...ayrıca bir erkek bir hanımı kendine aşık edip oyun oynuyor ise çok haysiyetsizce bir davranışta bulunuyor demektir...sadece ömer değil hiçbir beyefendiye bu yakışmaz...sırf galo ömer beyin tasarımlarını beğenmiyor diye böyle bir davranış içerisine girmesi ömeri seyirci gözünde bitirir...ben hala ısrarla ömerin galoya aşık olacağını ve bu hislerinin de karşılıksız kalmayacağını düşünüyorum...maalesef defne ömer galo arasındaki yakınlaşmaya tanık olacak ve ömerin ona söylediği sana güvenmiyorum lafını ona söyleyip terk edecek...inşallah ömer beni yanıltır ama o kızı ilk gördüğü andan arabadan ininceye kadar attığı bakışlar hiç hoşuma gitmedi...zavallı defnem ömeri için bir kez daha dişli bir rakiple kapışmak zorunda kalacak öyle görünüyor...ama bizim sabrımız artık buna dayanır mı bilmiyorum...ısrarla kavuşamayan ve kavuşturulmayan aşıkları izlemekten bıkmaya başladık...aynı çatı altında bile aşk ve sevgi duyguları bize geçmiyor...lütfen artık bize ızdırap çektirmeyin...güzellikler aşk sevgi tutku ve heyecan görmek istiyoruz saygılar...
22-02-2016
değerli dostlarım hepinize günaydınlar iyi haftalar...sevgili başak hanım kiralık aşk dizisi bir kore dizisinin senaryosuna ilave karakterler eklenerek devam ettirilen bir dizi...isim verirsem pembe kalırım o yüzden siz de internette ufak bir araştırma yaparak bulabilirsiniz...şu kadarını söyleyeyim dizinin adının türkçe karşılığı ''para aşka dönüşebilir mi??''
ömerin yerinde acımasız ve çok kuralcı bir otel sahibi patron var...defnenin yerinde ise erkek arkadaşı tarafından dolandırılmış ve acil paraya ihtiyacı olan bir hanfendi var...onları bu oyuna sürükleyen ise otel sahibinin çekici hanım kuzeni...dizi internette türkçe alt yazılı versiyonu ile mevcut biraz bakarsanız benzerlikleri göreceksiniz...
zaten ben senaristin birebir alıntı yaptığını düşünmüyorum adı üstünde esinlenme ile yazdığı bir senaryo bizimkisi...ama ana tema aynı sevgili olup adamı evlenmeye razı etmesi için amiyane tabirle bir kadını kiralamak!!! bunun karşılığında parayı peşin ödemek...
22-02-2016
sevgili dostlar dizimizin ana konusu ve ilk 20 bölümün tutmasına sebep olan senaryo malum yabancı diziden alıntı senaryo...sonrasında neler olduğuna bakmak lazım...son bölümleri tekrar izleyince naçizane saptamalarım şunlar...senaristler ile ilgili olanlar--- dizinin asıl üzerine oturduğu tema olan ömer defne ilişkisi ve malum aşk oyunu ekseninden kayılıp şirket-tasarım-iflas ve fikret gallot gibi konulara girilmesi kan kaybının asıl nedenlerinden birisi...isteyerek veya zorunluluktan defne ömer sahnelerinin azaltılması başrolun yasemin koray sinan karakterlerine kaydırılması...ardından sinan ve yasemin arasında yeniden yakınlaşma başlatılması,sudeye anlamsız bir kiralık aşk uydurulması,izin temcit pilavı gibi bir gidip bir gelmesi ve son olarak mükemmel ideal erkeğimiz ömer efendiye bir top class kadın karakter daha gelmesi...hepimiz sırrın nasıl açığa çıkacağını beklerken ana tema ile alakalı en ufak bir gelişmenin yaşanmaması...passionis ve cherie ile ilgili rekabet iflas ortak tasarım gibi suni gündemler ile haftaların adeta oyalaya oyalaya geçirilmesi...
reji ve yönetmen ile ilgili--- yönetmen değişiminden sonra maalesef eski açıların eski güzel mizansenlerin çekilememesi...çoğu sahnenin eksk kalması,reklam verelim derken ömerin saati yok sudenin arabası gibi alakasız detayların alakasız yerlerde kullanılması, oyuncuların yüzlerine gereksiz zum yapılması, bölümün hem başında hem sonunda sürekli zaman geçirmeye yönelik klipler konulması,bölüm şarkısının bir iki bölüm dışında başarılı olmaması ve maalesef yönetmenin sahne geçişlerini ayarlayamaması...koray neriman sahnelerinin gereksiz uzaması,eymen gudu gibi sonradan katılan karakterlerin tutmaması,vs vs...
oyuncular ile ilgili--- belki de geriye gidişin en önemli sebeplerinden birisi oyunculardaki düşüş...özellikle hastalığı sonrası ömerin eski performansını bulamaması...duygu geçişlerinin ve mimiklerinin yetersiz kalması...bu diziyi izlememizin en önemli sebebi olan ömer defne aşkının artık bize geçmemeye başlaması,ikili arasındaki yakınlaşma sahnelerinin bir ikisi hariç eski tadı vermemesi, hele korayın odasında kilitli kaldıklarındaki oyunculuklarının beklentilerin altında kalması ve son olarak artık defneye eskisi gibi bakmayan ve hatta onu öperken sanki cansız mankeni öpüyormuş hissini uyandıran ömerin daha onbeş dakika önce gördüğü galloya attığı hayran dolu bakışlar biz izleyiciden çok olumsuz not almalarının sebeplerinden birkaçıydı...
daha yazacak çok olumsuz şeyler var ama ilk 20 bölüm o kadar güzel ve etkileyici idi ki o bölümler hatrına izlemeye devam edelim diyorum...sonuçta bizlere o bölümleri çeken de bu ekipti bu öyunculardı senaristler aynıydı...sabırla beklemeyi öneririm saygılarımla...
reklam ver • iletişim • © 2025 YazarOkur Dizi.