Reklamları engellediğiniz için biz de mecburen bütçe kısıntısına gitmek zorundayız. Bu yüzden oluşacak sorunlar için şimdiden özür dileriz. (: Sitenin sorunsuz çalışması için lütfen reklam engelini kaldırın!
Kiralık Aşk - son perde
ömer salondaki koltukta oturmuş kahvesini
Kiralık Aşk
son perde
ömer salondaki koltukta oturmuş kahvesini almış, dîşarıda usul usul yağan yağmuru izliyordu sessiz sessiz.
defne uyandı sonra ,ömerin yastığına baktı gülümsedi önce, sonra hüzünlendi, hızla indi merdivenleri, koşar adımlarla ilerledi, ömerin elindeki kahveyi alıp sehpaya bıraktı ve sarıldı ona sıkı sıkı...
ömer : defnem ne oldu neyin var senin
defne: hala ayrılmıyordu ömerin kucağından, başını göğsüne gömmüştü sevdiğinin, kaldırmıyordu.
ömer: yanağını okşuyordu, bana bak diyordu defnesine ama nafile.
eline değen göz yaşları ile anlamıştı, bu biraz önce yağmuru izlerken kendi yaşadığı hüznün izleriydi...
bir süre kaldılar öyle hiç bir şey söylemeden, derin derin nefes aldılar , kokularını içlerine çekerek.
defne bozdu sessizliği
defne: "bana çay yapar mısın?"
ömer: gözlerinin içine baktı defnenin, kocaman olmuş buğulu gözbebeklerinde kendini görüyordu.
kalkıp ocağa yöneldi, çayı koymak için.
bu onun için demlediği son çaydı, belli etmemeye çalışsada canı yanıyordu çok fena.
defne: ömer
ömer: efendim defne
defne:en çok neyi özleyeceksin bana dair
ömer: yapma şunu
defne: neyi
ömer: zaten çok zor yokluğunu düşünmek, daha da zorlaştırma.
defne: lütfen
ömer: o dik duruşundan eser yoktu, omuzlar düşmüş, ağlamaklıydı.
gülüşünü, gülüşünü çok özlerim ben senin
defne : bende boncuk boncuk bakan gözlerini özlicem en çok
sonra sustu ikiside.çaylarını yudumlarken yağmuru izlemeye devam ettiler.
biraz sonra bahçe kapısı aralandı, ömerin siparişini verdiği çiçek fidelerini
getirmişti çiçekçi.
defne :ömer bunlar ne , şimdi mevsimi değilki
ömer: bizim zamanımız yok defne. bunlar dört mevsim açanlardan, hadi giyinip yağmurluklarımızı koyulalım işe.
defne: delisin sen, benden beter delisin
bahceye çıktılar, ömer fideler icin küçük çukurlar açıyor, defne çiçekleri yerleştirip, diplerini dolduruyordu.
dizdize , gözgöze çocuklar gibi şendiler.
bir ara ömer defnenin eldivenini çıkardığını fark etti
ömer: eldivenin nerde senin, ellerin üşüyecek
defne: hımmm bittimi çiçekler
ömer: bitti bu son
defne: çok güzel oldular ömer,
ömer: evet çok güzel oldular, hiç değilse bunu beraber yapmak istedim seninle.
içeri geçip ellerini yıkadılar.defne lavabodan doğrulur doğrulmaz ömeri buldu karşısında
ömer: (ellrini beline doladı ,sevdiğini kendine doğru çekti)
dans edelim mi ?
defne: başını salladı
kollarını boynuna doladı ömerin,
müziğe gerek yoktu, onlar birbirinin melodisiydi.
kimsenin duymadığı, bilmediği, sihirli bir melodi.
ne zaman yanyana gelseler evrene sessizce yayılan o melodi.
sonra el kadar kadınını kucağına aldı ömer, son kez tırmandı merdivenleri.
ve perde kapandı,
ne seyirciler doymuştu bu oyuna (bizler)
ne oyuncular (onlar)
Paylaş
Oy Ver
Puan verdiğiniz için teşekkürler (:
Yorum Yaz
Yorumlar
Yorum Yaz