Kiralık Aşk - merhaba perilerim... o son sahneyi izlemeyecektim ben! ondan

Kiralık Aşk

merhaba perilerim...

o son sahneyi izlemeyecektim ben! ondan oldu hep bunlar...

o neydi gııız? şoka girdim resmen! acaba neydi oradaki durum? bekleyip göreceğiz artık bir sonraki bölümde...

bölümü çok beğendim. hatta bugüne kadarki en çok güldüren hatta kahkaha artıran bölüm olmak unvanını verdim gitti kendi adıma. hele hele defne'yle ömer'in tiyatrosu... tek kelimeyle şahaneydi!

deföm'e döndüm ben bu bölüm; ama benim deföm'le işim bitmez... yarın başlarım özledim demelere... şaka bir yana, ciddi ciddi sevdim ben bu bölümü. defne artık ömer'in arkasından iş çevirmiyor mesela... artık onunla bir olup başkalarının arkasından iş çeviriyor. 😉

neriman boşlukta... benliğini kaybetti ve travma yaşıyor. pskolojide regresyon denilen bir durumu yaşıyor. kabullenilmeyen bir durum sonucunda yaşın gerilemesi ve gerilediğini yaşın gerektirdiği gibi davranış sergileme olarak kendini gösteren bir savunma mekanizması... e necmi'yle sevgili olduğunda ömer daha doğmamıştı mantıken ve şu anki durumda olmasına sebep de ömer olduğuna göre, o hayatına girmeden önceki hayatına dönerek bu durumla başa çıkmaya çalışıyor o da ne yapsın. ama mine ile olan sahnelerine müthişti! hele o ''görümce'' muhabbeti... meriç'im acemi'm, sen harika bir kadınsın! eğiliyorum önünde! anladın sen şekerim... 😉

pamir aşık oldu. işin eğlencesi de kaçtı tabi. mağlubiyeti kabul etti...şimdilik. ben her an bir atak bekliyorum ondan. ama bölümde izlediğim pamir'e de acıdım a dostlar! zordur karşılıksız aşka tutulmak... 😕 koşuya çıktığında dedim ki gece üçte sokağa attı kendini. dönüp akrep gibi kendini sokması bari. gitsin acısını tuvale muvale aktarsın dedim ama, resim ve pamir...e olmadı tabi. gitsin gemi filan yapsın o zaman. zaten bu dizi ne çektiyse gemi yapma meraklısı parazitlerden çekti. galoş'un kağıttan gemisi... pamiş'in ahşaptan gemisi... ay gemilerden soğutursunuz adamı yeminle! zaten severek içtiğim sütlü çaydan ve fondüden soğudum bile bu ikisi yüzünden! ayh! konu dağıldı. ne diyordum? 😂

sinan... sinan... sinan... ne tatlıydın sen öyle bu bölüm... defne'yi ikna etmeye çalışırkenki hallerin sence de fazla minnoş, fazla ponçik değil miydi? hele o ağır silahlar ultimatomu sırasındaki gülüşün... koriş'e de çok güldüm. bizim dizide de olsa olsa koriş'in beyni kulaktan akıtan çenesi olur silah, ne olacağdı ya? 😂

deföm'ü çok beğendim demiş miydim? dediysem de boşverin, bir daha diyeyim. deföm'ü çok beğendim ben bu bölüm. yüzümde şapşal bir gülümsemeyle izledim her sahnelerini... deföm gülsün fandom gülsün diyeceğime, deföm gülsün dünya gülsün demişim. sonradan fark edip düzelttim. kafam gittiyse demek ki... doz aşımının etkileri sanırım bunlar. e bünye alışık değil tabi bu kadar fazla güzel ve bu kadar çok fazla olmalarına... adaptasyon sorunu oluştu tabi haliyle. olsun olsun. bize doz aşırtan deföm sahneli ka'lar yakışır hayatım, ımmhıhıhı!!! 😂😂😂

iso'ya çok üzülüyorum ben... ayşegül'e de... iki insan daha ne kadar büyüğüyle sınanabilir dertlerin? ama ben hala inanıyorum. onlar çok mutlu olacaklar. ayşegül ne de güzel isyan etti öyle. anladığı dilden konuştu piiis cevdet'in.

neriman demişken... manu olayının dillendirilmesi, hem de birinci ağızdan dillendirilmesi, çarşamba cadısı ile ilgili umutlarımı yeniden yeşertti vallahi... hadi inşallah... 😉

bu arada... birlikte yemek yapan defömler... akşam yemeği planı yapan defömler... tam çıkmışken yeniden gelip ömer'i öpüp giden defne'ler ve asansörde buluşup yaramazlık yapan defömler... bir 4. bölüm ve 21. bölüm yansıması yaşadık sanki...ama o günkü yarım kalan ve yaşanamayanları tamamlayarak, yaraları sararak... en azindan benim yaralarım sarıldı kendi adıma. şimdi sırada evlilik teklifi ve balayı planları var... o teklife hiç düşünmeden ilk anda evet denilecek ve o milano'ya balayına gidilecek arkadaş, o kadar! en malum, tam bir sene oldu ve ne tesadüftür ki bu saydığım olaylar da takriben bir yıl kadar önce oldu. bekliyoruz sevgili meriç acemi... 😉

yay kadını