Kiralık Aşk - mutluluğun resmi “sen mutluluğun resmini yapabilir misin

Kiralık Aşk

mutluluğun resmi

“sen mutluluğun resmini yapabilir misin abidin ?
işin kolayına kaçmadan ama
gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil
ne de ak örtüde elmaların
ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığınkini
sen mutluluğun resmini yapabilir misin abidin”

nazım hikmet ran

böyle seslendi koca şair üstad dediği dostu ressam abidin dino'ya
sinemaya mahallem dedim , burasıda yan mahalle arada uğramışlığım var ..
bu bölümde yine bir ressam adı geçti bekledim yazan yok yan mahalleye yolumu çevirdim...
ilk gençlik yıllarında tanıştım resim sanatıyla abim bir ressama ısmarlama resim yapıyordu okul harçlığı çıktığı için annem evin atölye haline katlanıyordu
resimler ünlü resimlerin yağlıboya kopyalarıydı ..çok yetenekli abim sırf hayat garantisi için mühendis oldu ..ve içindeki sanatçı öldü..
resimlerin kuşe kağıda bire bir fotoğrafı karşıda durur abim yapardı ..
ben o zaman ressamların çoğunun tablolarının kopyalarıyla tanıştım ..
empresyonist ressamların çoğunu gördüm ,biri çok dikkatimi çekti ..
paul cezanne(sezan) pastoral(kırsal,manzara )resimleri olağanüstüydü.
anladımki içimdeki doğa sevgisi resimdede var cezanne resimlerinde eski evleride resmediyordu buda ikinci sebep olabilir ...
sürrealist (gerçeküstü)resim hiç ilgimi çekmedi ama resamları bilirdim..
en ünlülerden biri picasso digeri ise salvador dali ..
salvador dali ismi koray tarafından bu bölümde söylendi ..kendini onun gibi gördüğünü belirtince durgun zekalı zübeyir birden dali için genius(dahi)
dedi koraya değilsin anlamında kullandı ..alıştık artık durgun zekalar dizide neler söylüyorlar ,benim merak ettiğim neden daliden yol alan arkadaşlar çıkmadı ..oysa bir tablosu işlerine yarardı ..belleğin azmi...
çölümsü bir yer ve eriyen saatler..zamana vurgu yapan bu eser üzerine yorumlar olur sandım ..yanıldım üstelik dali kişilik olarak tartşmalı bir isim delimi yoksa dahimi diye ikiye ayrılmıştı resimseverler ..ben sevmezdim ..
general franco yanlısı olması savaş zamanı amerikaya gitmesi bana doğru gelmedi gençlik zamanımda meşhurdu ve epey yaşlıydı ..fotoğrafa bakın siz karar verin ilginç bıyıkları ve delici bakışları olan dahiye ...
yazar buları bilerek bırakıyor yan sokaklarda kaybolalım aşk caddesini bulmayalım diye ,bir kaç bölüm oyalasın diye serpiştiriyor ..
ömerin odasındaki tablodan nereye varırız aşkın matematiği üzerine çokça yazdı arkadaşlar oysa şair ne demişti ..iki kere iki dört elde var ayten ..
ümit yaşar oğuzcan " milyon kere ayten" şiirinde aşkını böyle tarif etmiş..
yazarım, çizerim ,bizi yan yollarda gezdirme ne olur yorulduk ..
gönül yorgunluğu beden yorgunluğuna benzemez yıkar insanı ..
ömerde defne için söylesin "iki kere iki dört elde var defne"
ne olur tüm hesaplar doğru olmazmı? ben onu demişim arkadaşlar başka hesaplamış toplama bakarız defne çıkıyorsa mesele hallolur ...
burda sabır taşına döndü arkadaşlar artık bir el bile önemli defneye dokunan elin ömere ait olmasını diliyorlar ..öpüşme yok yakınlaşma yok bari dokunsun istiyorlar ,haksızda sayılmazlar ..ayaklarındaki prangadan kurtuldular derken , bu seferde nutku tutuldu ikisinin bir türlü konuşamıyorlar ..
yağmur duası gibi konuşma duasına çıkarsak kimse şaşırmasın ,
endişe edilecek bir durum değil henüz aklımızda başımızda ...
sadece sevenleri konuşturma gibi bir derdimiz var olur ya barışırlar ..
bizde mutlu oluruz ..düşüncesi bile mutlu etti...



tamer