Bilgisayar Versiyonunu Kullan!

Kiralık Aşk - merhaba gönül dostlarım.. hepinize kucak dolusu selamlar ve

Kiralık Aşk
Kiralık Aşk
gökil
Bayan
mersin
20/12/1964 (61)

merhaba gönül dostlarım..
hepinize kucak dolusu selamlar ve sevgiler.. üzülerek belirtmeliyim ki, hiçbir yorumu okuyamadım. ama eminim ki birbirinden değerli olumlu yada olumsuz paylaşımlarınız olmuştur. hepinizin emeğine ve yüreğine sağlık..
ben de naçizane yorumumu eklemek isterim. 59. bölümü genel olarak çok beğendim. neden diye sorarsanız??
hepimizin hayatımızda kan bağı ve can bağıyla bağlı olduğumuz sevdiklerimiz ve sevenlerimiz vardır. kan bağı, aile efradını oluştururken; can bağı dostlarımızı kapsar. ailemiz doğduğumuz günden itibaren hayatımızda varlardır. seçme gibi bir alternatifimiz yoktur. ama dostlarımızı kendi tercihlerimiz belirler. öyleki, kimi zaman dost, belki de aile bireylerinin bazılarının önüne geçer.
çünkü dost; insanın arka bahçesi, sırlarının kozmik odası gibidir. o, sizin telefondaki sesinizden nasıl olduğunuzu, yüzyüze geldiğinizde ise; bakışlarınızdan, kirpiğinizin oynayışından nasıl bir ruh halinde olduğunuzu,beden dilinizden tavrınızı anlar. sadece gözlerinize bakarak sizi sessizce dinler. içinizdeki feryatları duyar. neden,niçin diye sorgulamadan,yargılamadan, hatanızı yüzünüze vurmadan yolunuza nasıl devam edeceğiniz konusunda pusulanız olur. düştüğünüzde sizi kaldırır. yaranıza pansuman olur..vs.vs.
işte defne ve iso arasındaki bağ da tam bu değil mi??can bağı,can arkadaşı,can kardeşi.. aranızda böyle bir bağ varsa eğer; kardeşim dediğiniz insanın her olayına tanıklık etmişseniz, onun kuru yaprak misali yerlerde savrulduğunu, eriyip bittiğini,yataklara düştüğünü görmüşseniz, aynı acıları yaşamasından korkmaz mısınız?? ve buna sebep olan kişinin, geçmişte de aynı davranışına şahit olmuşsanız!! mesela, ağbisinin düğün gününde, mesela nişan yüzüklerinin takılmasından hemen sonrasında dinlemeden sadece suçlayarak arkasını dönüp gittiğini görmüşseniz!! üstüne bir de evlendiği günün ertesi günü ,nasıl olduğu halen bizim için meçhul olsada, bırakıp giden ve bir yıl hiç arayıp sormayan bir adamsa!! siz nasıl davranırdınız?? ben canım dediğim dostumun tekrar yıkılıp dökülmesinden korkardım açıkçası. ve iso gibi davranırdım.. yani iso haklıydı..
peki ömer suçlu mu? tabiki o da kendince çok haklı. tüm sevdiklerinin yalanlarına, hilesine maruz kalmak, canım dediği kadından düğün günü herşeyin bir oyun (o yalan dedi, ama ben bu söze katılmıyorum) olduğunu duymak kolay mı?? hiç değil tabi. hayatın sürgün etmesiyle, nefessiz kalan, bütün inandıklarının un ufak olmasıyla yanıp kavrulan bir adam..sen de haklısın ömer.. yani aynı anda şartlar ve koşullar gereği, iki kişi aynı anda haklı olabilirler pek tabi.. amaaa!!!
içim dediğin,yanında nefes aldığın, kafanı çalıştıran, uretken kılan ilham perini hani tanıyorsun ya..hani iso ile arasındaki bağı biliyor ve anlıyorsun ya… hani defneye üzülme, bende, ben halledecem diye söz verdin ya… bütün bu sıraladıklarım maalesef, koca bir sıfır.. çünkü, isoyla konuşmaya gittiğinde, dükkana her iki girişin baştan faul be ömer.. agresif, sabırsız. eleştiriyi yiyince de saldırgan bir tutum. ben kime anlatıyorum ya diyecek kadar, karşındakini değersiz kılma.. zaten defnenin, arayı bulma adına sana ilk geldiğindeki konuşmasına;” ne yani seni üzmeyeceğimi kanıtlama saçmalığı seviyesinde miyiz” dediğinde ben senden uzlaşma adına umudumu kesmiştim sinyor.. oysaki; isoyu dinleyip, sonra da kendi acılarını ona anlatsan daha iyi olmaz mıydı?? neyse, ömer iplikçi her zaman en doğruyu bilir,hep yolu doğrudur dimi?? olmadı paşa be!!
kızıl kuzumun işi bence de çok zordu. ikisini arasında kaldı. isoyu ikna edemeden, sevdiğine adım atamadı. dostuna da sırtını dönemedi. çünkü ömerden beklediğini de bulamadı, aldığı sözün karşılığını göremedi. yine cenderede kalan bir defne.. konuşacak kimsesi de yok. ömere anlatmasına rağmen sonuç ortadaydı. iso da kapılarını yüzüne kapatmıştı. anneanne zaten ömer olayını duysa, isodan beş kat daha fazla tepki verecek durumda. eee sedar zaten evlerden ırak olsun…nihan ise laylaylom.. bu durumda kalan biri olarak; telefondaki sesinizden üzgün olduğunuzu anlayarak kapınıza gelen, aynı zamanda patronunuz konumunda olan ve her defasında arkadaşız yaklaşımında bulunan birini evinize almaz mısınız allahaşkına?? küçük isodan başka konuşacak biri yoksa hayatınızda o an, bu yaklaşımda olan birine içinizi dökmez misiniz??defne pamir olayı bana göre hiç abes değidi…
ömer pamirin kiralık aşk olayını şıp diye çözdü!! çok şaşırdım valla..52 haftada defnenin sırrını çözemeyen ömerin, dehası yeni çıkmaya başladı demek. sanırım bir gece önce yediği levrek etkili oldu.. bundan sonra; “ aşk ve öbür cinler” uygulamaya konulacak sanırım. hadi sinyor sana ders vermeler yakışır. hele şu yengene gereken ders verilmeden ölürsem valla gözlerim açık gidecek. yeter yani!!!
kisa notlar:
dedin miras olayı..defnenin bu durumu öğrendiğindeki tavrını da çok merak ediyorum açıkçası..
korayın, ömere kendini affettirme adına yaptıkları ve kullandığı sözler çok güzeldi..
pamir ışıl cephesi, hiiiç ilgimi çekmedi. sayın acemi bundan ne çıkaracak bilemiyorum tabi..
seda sinan olayına gelirsek..nedense bana hoş gelmemeye başladı. sedanın, henüz boşanmış ve bir kız çocuğu annesi olarak, üstelik ortada henüz fol yok yumurta yok misali birşeyler adlandırılmamışken, sergilediği tavırlar bana gına getirdi..
sayin acemi;
1-öncelikle, romantik komedi türüyle başladığınız bu serüveninizde; gerek verdiğiniz mesajlar, gerekse, kitap,obje vs. unsurlarla izleyicilerinizi ; okuyarak, araştırarak, sorgulatarak aktif hale getirmeyi başardığınız için sizi tebrik ediyorum.. zira, o kadar ki insanları gerçek mi kurgu mu seviyesine ulaştırdınız. bu fikrime katılan yada katılmayan herkese saygım sonsuz..
2-ben de bazı arkadaşlarım gibi, sayfamızın takip edildiği düşüncesindeyim. mesela geçen hafta; defne ve nihana cevdeti terlikle dövdürürken, defneye ömer için paşam dedirtirken, bu hafta ballı ceviz, üzüm muhabbettlerinizle yada canlar sözünüzle selamınızı aldık. başımızın üstüne koyduk.
3- ancak, ben de başrol oyuncularının yan rol; yan rol oyuncularının başrol olmasından;
4-her bölümde, fragmandaki kadar deföm sahnesi görmekten,
5-neriman ve korayın birlikte olduğu;uzun,aynı repliklerden oluşan, ay ay diye başlayan konuşmalarla dolu uzun sahnelerinden,
6-bölümü doldurma adına iki bölümdür, beş dakikadan fazla sedanın makyaj temizleme, kıyafet seçme sahnelerinden sıkıldım,bunaldım..
7-sizin çakma benzerlerinizdeki, başrollerin sürekli birlikte sahnelerini kıskanıyorum. evet yanlış duymadınız. üstelik onlarda hiçbir duygu,his,ahenk olmamasına rağmen..
biz sizi,dizimizi,oyuncularımızı çok seviyoruz. herşeye rağmen,tüm spekülasyonlara rağmen 59 bölümdür, dizimizin arkasında durduk. durmaya da devam edeceğiz. ancak, sizin de bizim gönlümüzü hoş etme vaktiniz gelmedi mi?? bunu hakkettik diye düşünüyorum. saygılar sunuyorum.

Paylaş


Oy Ver

7

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol

Yorumlar

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol
reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi