Bilgisayar Versiyonunu Kullan!

Kiralık Aşk - merhaba perilerim... çok kırgınım... çok

Kiralık Aşk
Kiralık Aşk

merhaba perilerim...

çok kırgınım...
çok kızgınım...
hayal kırıklığı yaşıyorum...
üzgün hissediyorum...

neden mi?

tek bir nedeni yok aslında, birkaç nedeni var...

1. totale yürümek adına dizimizin ruhunu bozan senaryo gidişatı... (kadına şiddete hayır bilinci oluşturmak niyeti ile yola çıkılıp kadın çaresizliğini meşrulaştıran bir yola evrilen ayşegül-cevdet meselesi ve pamir'in babasının metresi meselesi, ki benim en büyük avuntularımdan biriydi bunun bizim dizimizde kullanılmıyor oluşu)

2. olaydaki en mağdur ve en masum kişi olan ömer'in, iso tarafından haksızlığa uğraması... iso'ya çok kızgınım! öyle böyle değil hem de! o ne gereksiz, o ne abartılı, o ne kraldan çok kralcı bir tavır ve karşı çıkıştı öyle?! şu an merak edilecek asıl mesele, iso'nun ömer'i affedip affetmemesinden ziyade; ka ailesinin iso'yu affedip affetmeyeceği olmalı... o ömer'i affetse bile biz affetmeyeceğiz. kraldan çok kralcı olmaksa mesele, oluruz. hadi bakalım... ayh! sinir bastı yemin ederim!

3. defne... safoz defne... mağdur ve masum defne... arada kalmalara doyamayan defne... seni anlamaya çalıştım. cidden anlamaya çalıştım. ama olmadı be minik kediciğim... kızıl panterim... yetmedi be tatlı kuzum... acınlar acılandım, yalan değil... içim pare pare oldu, sezen aksu'nun yol arkadaşım şarkısı eşliğinde iso'ciğinle birlikte geçirdiğin zamanları, sizi siz yapan anılarınızı hatırlasığın anlarda.. yanına gelip sarıp sarmalamak istedim seni ve meriç acemi'ye teşekkür ettim, bize senin ömer gittikten sonraki acını göstermediği için. mazallah, iso'dan beter tepki verirdim herhalde kömüş gözlümüze... ha, konu dağılmadan seni anlayamadığım ve de muhtemelen hiçbir zaman da anlayamayacağım konuya geleyim... bu senin ömer'le ısrarla iletişemeyişin konusu... adam seni arıyor ve sen az önce pamir'in telefonunu açmışken, hemen ardından arayan ömer'in telefonunu açmıyorsun... hadi açmıyorsun. gerçekten de kafanı toparlamak istiyorsun, anlıyorum. en o zaman bari bi' mesaj at. şu an konuşmaya hazır değilim de. daha sonra konuşalım de. kafamı toplamaya ihtiyacım var de. bi'şey de. allah aşkına da bir şey de. şiştim. şiştim vallahi. bulunduğu açı yanlış olduğu için neler olduğunu göremeyen nihan gibiyim şu an. off!

4. levrek yemek yaradı ömer'e ve parçaları birleştirip bütüne ulaşıp çözdü pamir'in kiralık aşk olduğunu... aynı performansı defne'nin durumu için de bekledik bir sezon ama, olmadı. bunlar hep, pişirip pişirip yemediğin somonlardan ve etlerden işte ömüş'üm... bir de önünde örnek problem olmayışından. hep o sude'nin yüzünden. o piiis sude söyleseydi kiralık aşk volume 2 olayını, çözerdin sen, eminim. kader utansın, ne diyeyim...

5. neriman, sen bu defa çifte kavruldun, bilesin... art ayağından yakalayacak ömer seni, haberin olsun. mutsuzluğundan mutluluk duyacağım, bunu bil.

6. ömer demeye karşı hala mesafeliydi, dikkatimden kaçmadı.

7. defne'yle ömer'in bölümün başındaki halleri ve is yemeğinden baştan sona halleri ❤ ben. nasıl tatlılardı öyle. hele ömer'in sinan'a defne hakkında söyledikleri... ❤❤❤❤❤ ben... üzmeyin ya bu adamı! defne'nin levrek sevdiğini de biliyormuş benim kara kuzum. yirim. 😊

8. sarılma sahnesi duygu olarak güzel olmakla birlikte, olmadık bir şekilde kesilmesi den ötürü bir yarım kalmışlık hissi uyandırdı bende. ha, defne'yle ömer'in yarım kalmışlığının metoforik bir anlatımıysa, oldu o zaman. aldık biz o hissiyatı. metafor demişken... passionis'teki lojistik toplantısında ne de güzel metafor yaptılar öyle ömer'le defne. sinan=ka fandom/perileri idi resmen. 😁

9. necmi amca kayıplara karıştı. ilan filan mi versek ne yapsak? hoş, varlığı da yokluğu da bir ya neyse.

10. şükrü abi=mazlum. kahve makinesini yere atıp kırdıktan sonra şükrü diye bağıran ömer'i görünce direkt bu geldi aklıma. o sahnede bile gülebildim ya... 😂

11. serdar ve nihan, bu bölümün sağır zangoçlarıydılar. ikisi de dozundaydı ilk defa. ben de şaşırdım. demek ki neymiş, nihan'à bir şey anlamamak gerekiyormuş. 😉

12. o kadar çok yasemin kayalar dendi ki, acaba konuk oyuncu olarak mı geliyor dedirtti. jenerikte yazmadığı için şaşırdım zaten. meğerse seda'nın ikilemlerini ve soru işaretlerini pamir'e açıp dillendirmesi içinmiş bütün çaba. ve de bazen hiçbir şey göründüğü gibi olmayabiliyormuş. sinan'ın yemeğe çıktığı bayan hanfendinin (ilahi aytekin) yasemin olduğunu düşünmeleri... bazen tümevarım yaparken de eksk temellendirme ve dolayısıyla da yanlış çıkarım elde edilebiliyormuş. yalnız, sinan ve derya sahnesi için meriç acemi'ye teşekkürlerimi sunuyorum. bolum boyunca ağız dolusu gülebildiğim iki sahneden biriydi bu sahne. baştan sona mükemmeldi.

gülebildiğim diğer sahne mi... tabi ki koriş'imin katalog çekimindeki olmak ya da olmamak repliğiyle başlayan o ilham arayışında bulunduğu ve tam da o anda yaptığı iyi ki oyuncu olmamışım tespitiyle ironinin dibine vurduğu o ömer iplikçi taklidi arasında geçen o şahane zaman... koriş'ı bilmem de, sen iyi ki oyuncu olmuşsun onur büyüktopçu! 😄alkışlar sana! iki kişinin bildiği sır değildir diyerek yine yaptın yapacağını. serdar'ın gündüz kuşağı göndermesi de ayrı güzeldi. türkan teyzenin yararlı bilgiler veren programlara işaret etmesi filan... totale oynayacaksanız, böyle oynayın. 😆

13. koriş... koriş... koriş... ömer-koriş sahnesi ❤ ben. ne de güzel barıştılar öyle. gerçi ömer'in barışmasına en büyük etken koriş'in hazırladığı dahiyane katalog çekimi oldu biraz ama neyse. haticeye değil, neticeye bakalım. adam en azından yeteneği harcamadı. faydacı bir insan olduğundan değil yani. 😉

14. bir alkış da barış arduç'à... bu bölüm baştan sona şa ha ne oynadı. ne oynaması yahu? oynamadı, yaşadı yaşadı! bravo!

genel itibariyle güzel bir bölümdü aslında. tamam. kırgınlıklarım var, yok değil ama; en azından birçok şey bir sonuca bağlandı, yeni yeni yollar açıldı falan filan... ben zaten bu bölümden bir şey beklemiyordum. benim beklentim daha geçen hafta finalinden itibaren 60. bölümeydi. ben bunları yazarken muhtemelen fragman çıkmış olacak büyük ihtimalle. bakalım neler olacak... son bi'şey daha yazıp bitiriyorum bölüm sonu sıcağı sıcağına yorumunu... özetle yazanla uzaktan yakından örtüşen yen bir bölümle daha karşı karşıyaydık arkadaşlar. öyle içerledim ki buna bu defa (malumunuz bu bir ilk değil zira), bir anda şöyle dediğimi fark ettim: üzerinde yazan hiçbir şeyi içinde bulamadığım paketli ürün gibisin kiralık aşk. bunu dedim. resmen dedim. sizleri okuyup geliyorum dostlar. içimi dökünce rahatladım valla. hava boşalttım resmen. 😆😉😏

yay kadını

Paylaş


Oy Ver

Puan verdiğiniz için teşekkürler (:

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol

Yorumlar

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol
reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi