Kiralık Aşk - erik ağacı ve sarmaşık ben erik ağacını severim

Kiralık Aşk

erik ağacı ve sarmaşık

ben erik ağacını severim tıpkı aysun gibi ben artık üzerlerinde gezecek erik bulamıyorum ama aysun hala tepesinde ..
bozkırdan büyük şehre geldiğimizde çocukluğumun geçtiği mahalledeki evin bahçesinde vardı erik ağacı ..
eskiden şehir erik ağacı şehri gibiydi ,ilk baharı ilk karşılayan iki ağaçtan biridir erik ağacı, diğeri badem ..
son karlarada yakalanır bazen erken açan erik çiçekleri ,üzülürüm böyle olunca üşüyeceğini düşünürüm ..akılsız dediğimi hatırlıyorum çocukluk aklıyla ..ne var sanki erkenden açıp üşüyorsun üzerine kar yağıyor ..
son karlardan sonra ,ilk güneşte açar erik çiçekleri ..betona teslim olmadan önceleri şehir bembeyaz olurdu ..erik karı yağdı diye düşünürdüm ..
annemin hastalığında arkadaş oldum erik ağacıyla ..sessiz bir arkadaşlık ...
bahar gelmiş erik ağacının üzeri eriklerle dolmuştu ..orta boyda bir ağaçtı ..
annemden tenbih geldi , ev sahibi erikleri koparmasınlar dedi aramız bozulmasın .ben söylenene uydum .annem rahatsız dışarı çıkma isteğim yok bahçede sedir var üst kattaki ev sahibinin çıkmasının altında kaldığı için korunaklı yağmurdan etkilenmiyor ,orada oturup elime geçen kitapları okuyorum .anne ameliyat oldu iyice eve kapandım ..sanki ben gidersem o da gidecek kötü bir şey olacak gibi ,çocukluk hissi diyelim o zaman gitmedi yirmili yaşlarımda gitti sonsuzluk diyarına ..doyamadan..gerçi anneye doyulmazda ..işte bir çeşit ömür sürdü tesellisi olurdu sanki geç giderse ...
o günlerde nerden aklıma takıldıysa erikleri saydım ..ve her gün kontrol ediyorum ..hasta annemi arada gidip kontrol ediyorum ,komşuluğun değerini küçük yaşta öğrendim ben ,hergün yemek geldi tencere dolusu ..
yataktada olsa anne annedir , ben ona endişe ederken yorgun gözlerini aralayıp yemek yedinmi diye sorardı ..
o günlerde eriklerden iki tanesi eksildi.. zaten çok yok üzerinde ,abla yapmaz,ama abi yapar , direk ona yöneldim .aramızda şöyle bir konuşma geçti ..
-erikleri niye koparıyorsun
-nerden biliyorsun
-saydım
-delimisin hem kim anlayacak
-ev sahibi anlarsa annem laf işitir bir daha yapma ..
yapmadı , erikler sarardı yanakları kızardı ,çok güzeller ama dokunamıyorum .
komşulardada erik var, hanım ninenin bahçede iki tane var,beni çok seviyorlar istediğin kadar ye ama çocukluk illa evdeki ..
bir gün eve geldiğimde ağaçta hiç erik olmadığını görünce anneme sordum ne oldu diye heyecanla ..annem sevinçli bir tavırla anlattı...
ev sahibi nine toplamış teşekkür etmiş. hiç ellemediler ben birazını bıraksınlar demiştim diye ..bir tabakta bize vermiş yediğim en lezzetli erikti diyebilirim ,sabrın sonucuda denilebilir ..
iki yıl kadar önce annesini kaybeden bir arkadaşıma uğradım bahçeleri kalan nadir evlerden ..anne ilgileniyormuş bahçeyle ,hastalanınca kalmış öylece ,uzun süre ilgi görmeyince ot bürümüş ,gel gezelim dedi , bahçeyi gezerken gördüğüm manzara karşısında dondum kaldım ..bir çardak yapılmış yanında genç bir erik ağacı ve dibinde dikili .. katili ..hanımeli hoş kokulu bir şarmaşık ama ağaç dibinde olmaz.. bu hanımeli çardağı bırakmış ağaca sarılmış
sıktıkça sıkmış ağacın bir kısmı kurumuş ölmek üzere ..gövdenin içine gömülmüş vaziyette ..hemen bir testere ver dedim getirdi kestim boynundaki ipi ağaç kurtuldu ilk baharda hanımelini öbür tarafa alalım ordan uzar dedim ..
diziyi izlerken defne bana al yanaklı erikleri olan ağacı hatırlattı ..
al yanaklı eriklerde onun huyları ,dürüstlüğü özverisi,insan sevgisi,safkalbi,
bir çok iyi barınıyor defnede ama sarmaşık serdar sarılmış bir kere bırakmıyor tüm sorunlar başına en yakınından geldi.. gövdesine işlemiş sarmaşıktan ,yere bırak şarmaşık ölür kendi ayakları üzerinde duramaz illa birine sarılacak ve birisi en yakında olan olur ..o mahallelerde ne yazıkki sarmaşıklar var, ve boğulmuş defne açık hedef haline gelince tüm güzel huyları saldırıya uğradı tıpkı alyanaklı erikler gibi koparıldı neriman tarafından ..
şimdiye kadar böyle yazıldı ilerleyen bölümlerde sarmaşık ağaca dönerse ,ve kendi ayakları üzerinde durursa ,asalak olmadan ..zarar vermeden ..
boğulmakta olan kurtulur kurumaktan ..bizimde içimiz kurumaz böylelikle..


tamer