Kiralık Aşk - merhaba, tamer bey, yorumunuzu ve tesbitlerinizi yalın,

Kiralık Aşk

merhaba,

tamer bey, yorumunuzu ve tesbitlerinizi yalın, bakışınızı da tarafsız olarak (özellikle bu sayfada kadınların ben dahil çoğunlukta olmaları) gördüm ve zevkle okudum.
çocukluğumuzdan günümüze masallarla büyüdük, masallar, gerçek yaşamımızda erişemeyeceğimiz kaf dağının ardında kalırdı hep. bu dizide ise masalsı bir aşkı gerçek yaşamın içine yerleştirerek sunmaya çalışmış senarist. masallardaki kahramanlar kusursuzdur, iyi ve kötü mutlaktır, iyi iyidir kötü de kötü, değişmez. burada iyilerin de hata yapabileceği, kötü olarak gördüğümüz insanın da iyi yönleri olabileceği.
insanın sevgi ile aşk ile evrimleşeceği, insan olacağı anlatılmak istenmiş diye algılıyorum ve o duyguyla izliyorum.dizideki eksklikleri, absürdlükleri, mantık hatalarını bu duyguyla izlediğim için gözardı ediyorum.

bu sayfayı da sevgi, aşk ve dostluk ilişkileri hakkında yapılan yorumları okuyarak kendi duygularımla birlikte farklı duygu ve düşünceleri görmek istediğim için zevkle takip ediyorum.

sıklıkla olmasa da sayfada gördüğünüz kadın-erkek ile ilgili deyim, atasözü veya hikaye gibi alıntılardan yapılan paylaşımlardaki müdahaleniz, aslında kadını yüceltmediğini ince detayla anlatmanız da dikkatimi çekti ve umutlandırdı. teşekkürler bu güzel bakışınıza.

kısaca defne ve ömer için ben de görüşlerimi bildireyim;

defne; samimi, yüreğindeki sevgiyi anında sesli dile getiren bir kadın. nedendir bilinmez duyduğu, gördüğü, yaşadığı olaylara karşı tepkisi düşünmeden anlık oluyor. geçen seneki bölümlerde olduğu gibi bu bölümde de ömerin teklifinin doğru olduğuna iso ile karar verip, toplantıda pamirin teklifine onay vermesi gibi.
bir insanın sahip olabileceği en güzel, en önemli sevgi anne-baba sevgisini yaşayamamış olmasından dolayı hep yarım, güvensiz, eksk ve kendi yeteneklerinin farkına varamamış. ama başına gelen bu terk edilmişlikten dolayı mı? bilemiyorum yüreği kocaman, art niyetsiz, samimi, çevresindeki herkese sevgisini dağıtabiliyor.

ömer; ben ömerin kendine aşırı güveninin anne-baba, dede, yenge, amca, usta, sinan ve hatta koray tarafından aşırı sevilmesinin etkisinin olduğunu düşünüyorum, sevgi insanın kendine olan saygı ve güveni geliştirir, doğru ve kararlı adımlar almasını sağlar, bu yapıdaki insanı da herkes sever. yani yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan örneği.
yetişmeleri farklı olan bu iki insanın ortak özellikleri sevmeyi ve sevilmeyi şahane bilmeleri.
şimdi (sizin de eleştirdiğiniz gibi) bu güzel aşıklara dışarıdan müdahaleyle seni pamir öpsün ömer görsün sürüm sürüm sürünsün gibi düşünce olabilir mi? acaba diyorum biz bu aşkı yaşayamadığımız için kıskanıyor muyuz, yoksa gerçek yaşamda böyle aşklar olmaz, mutlaka bir entrika olmalı mı diye düşünüyoruz. eğer senarist de bu yönde adım atarak senaryosuna devam ederse aşkın, sevginin mucizesini yok edecektir. mutlaka yanlış anlamalar, anlaşılmalar, kıskançlıklar olacaktır. ancak bunlar kasıtlı olmamalı, telafi edilebilmeli.
ilk defa yazma gereği duyduğum bu yazımda sayfada yorum yapan arkadaşlara sevgilerimi yolluyorum, hunileri, balonları, terlikleri, tımarhaneleri, senaryoları, esprileri hepsi çok çok hoş. bu yazım sayfadaki yorumlara bir eleştri değil, sadece sizleri okuduğum zaman sesli düşünmemdi.

sağlık ve sevgi ile kalın

ada