Bilgisayar Versiyonunu Kullan!

Kiralık Aşk - günaydın ka perilerim kendimce ömer'in duygularını

Kiralık Aşk
Kiralık Aşk
sila35
Bayan
Stuttgart/Almanya
13/11/1982 (43)

günaydın ka perilerim

kendimce ömer'in duygularını yazmaya çalıştım bakalım begenecekmisiniz;

omerden;
ben ömer iplikci. her zaman dik duruslu, bir bust gibi duran, büst gibi derken bu yakıştırmayı bana defnem yapmisti. çünkü beni yıkılmaz, dim dik her zaman ayakta durabilen bir kişi olarak görüyordu. ben hayata defne gibi bir sıfır başladım. anne ve babamı kaybettim en ihtiyacım olduğu dönemde. dedemin anneme yaptıkları yüzünden onunla senelerce küs kaldım. herkesi ve herseyi terkederek gittim okumaya. okudum, tasarımcı oldum işyeri açtım. çalışıyordum sessizce kendi halimde. işten eve evden ise gidiyordum. kardeşim dediğim arkadasim sinan gelirdi çoğu zaman. şükrüydu çoğu zaman dert ortagim. yengeme hiç güvenmedim ve doğru olduğumu bir kere daha yıkılarak öğrendim. kırıldım, sanki beni böyle serin bir yaz gününden güzel bir deniz kenarından alıp beni cehennem çukuruna attılar gibi. evet defnemin o gün tamda yaptığı buydu işte...

defne icim, nefesim, deli gibi aşık olduğum kadınım. kafamı her çevirdiğim yerde onu görmek istediğim kadınım. beni kaç kere terketti gitti, kaç kere yarım birakti. kaç kere öksüz olduğumu hatırladım o terkedislerde anlatamam. şimdi nedenini öğrendim sonunda. ben hep terkekettim çoğu zaman defnemi ama ben beni tam anlamıyla sevmediğini düşünüyordum. her gidişinde sevmiyor işte diyordum kendi kendime, aklıma nerden gelsin bu oyun. hiç tahmin edemediğim birseydi. en yakınlarım amcam, yengem, sinan, koray, defne, iso, abisi, nihan oyunu bildikleri halde beni bir sene boyunca dipsiz bir kuyuya atışmislardi haberleri yoktu. evet kendimi dipsiz bir kuyuda hissediyordum tam çıktım evet başardım diyordum yine kendimi bu kuyuda buluyordum. defnem ne vardı düğün günümüze kadar saklayacak. ne vardı o gününüzü mahfedecek. şimdi o düğün günümüz bir ömür boyu aklımızda kalmazmi? unutabilirmiyiz tam anlamıyla. halbuki ben ne kadar mutluydum. defnem canım karım evime gelecekti. her yer defne olacakti. her baktığım yerde defnemi görecektim. üç kişi olacaktık belkide. benimde bir evladım olacaktı belkide. böyle bal gözleri olan, kızıl saçları olan belkide bir tane daha kızıl olacakti. belkide benim gibi esmer bir kara gözlü oğlumuz olacakti. defneyi kaç kere sordum anlat bana hadi halledelim dedim. o bana beni alt üst edecek bir sırrı olduğunu söyledi. ama benim aklımın ucundan bile geçmedi defnemin kalbinde bir kiralık aşk olduğum. evet duyduğumda tamda bunu hissettim. kiralık aşk ömer. düşündünüz mu hiç ben ne hissettim. düğün günü defnemi taktım koluma biraz sonra nikah defterini imzalayacagiz, ama defne anlatmaya başladı. o anlattıkca lütfen devam etme dedim icimden. lütfen daha fazlasını duymak istemiyorum dedim. gözlerim hem şaşkın hemde kırgın bakıyordu. herkese dönüp baktim. herkes mutlu mesut alkisliyorlardi. ya ömer ne haldeydi, işte biraz öncede söyledim beni böyle serin bir yerden kızgın bir yere attılar. yaniyordu içim o an. içten içe ağlıyordum. erkekler genelde ağlamazlar herkesin içinde. gizli gizli ağlarlar bazen. güçlü kimlikleri vardır çünkü kendilerince. karşıdaki bir kişi görünce zayıf demesin diye göstermezler gözyaşlarını ama bakarsanız gözlerine, yaşlar akmasa bile gozleinden ağladığını farkedersiniz. gözyaşları içlerine akar çünkü. işte benim de gözyaşlarım alıyordu o gün, o saatte. nikahı kıydik. bırakmak istemedim öylece orada. evet bu bir hataydi. defnem belkide tamam afetti beni nikahımiz oldu diye düşündü belkide. belkide bu kızgınligi bu davranışima. belki terketseydim nikahı bu kadar canı yanmazdi. ama bende öylece anneannesini bırakmak istemedim. yaptığımın yanlışlığıni şu anda görüyorum. ama şok olmuştum. ömer iplikci o anda sanki düşünemiyordu. ertesi gün nikah iptali için hemen gittik. iptal ettirdik. kızgınlıkla verilmiş bir karardi. defnemin canıni yakmak istedim belkide. ama ben ondan daha da fazla yandım aslında. çünkü hersey yeniydi. kafamda kiralık aşk ömer diye sesler vardi. ne kadar kiralık aşk için defne tutulmuş olsada aslında karşı taraf kiralık askti tutulanin kalbinde. çünkü ben onu kiralık aşk olarak bilmeden sevdim. ama defne herseyi bilerek bu aşka bslamisti. ben değil kim olursa olsun bu sözü duyduğunda kendini kiralık aşk sanmazmiy di? karşı tarafa nasıl güvenebilirsiniz bir düşünün. nasıl içiniz yanmaz, nasıl kahrolmazsiniz? ve italya'ya gittim. oraya gittiğimde nefesim kesilmisti. günlerim geçti birer birer düşündükçe affetmeyi öğrendim. defnemi affetmek istedim. aşkım icin, deli gibi sevdiğim icin affetmeyi seçtim. ömer iplikci olarak keskin ve net yaşamak istemediğim için affettim. düz yoldan yürümek istemediğim için kıvrım olan yollardan yürüdüm. italya'da her gece dağıttim, kızgınligi mi böyle gidermeye çalıştım. aslında öyle değil bende çok hata yaptım neden mi? böyle yaparak kendiminde hata yapabileceğini öğrettim kendi kendime. bir nevi cezakandirdim belkide kendimi. yemek yemedim, uyumadim. yıldızlara baktım çoğu zaman, belki şu anda defnemde bakıyor diye. elma yedim çoğu zaman defnenin bana gonderdigi elmayı hayal ederek. kanepede yattım çoğu zaman. yatağımi defneme verdiğimi hayal ederek. oturdum saatlerce dışarıya baktim. terasa oturup aşağıya baktım. sanki ayaklarımin altında uçurum var gibi düşündüm. defnemle düşmüştük uçurumdan el ele. biliyordum o en az benim kadar acı çekiyordu. defnenin sevgisinden, aşkından hiç bir zaman şüphe etmedim. bile bile neden terkettim biliyormusunuz? cünkü gururuma yenilip ona belkide kalsaydım acı cektirecektim. şimdi çekmedi mi diyeceksiniz? ama kalsaydım belkide o büyük aşkımız yerine saygısızlık geçecekti, belkide nefret gelecekti onun yerine. ben burada sakin sakin düşünmeye basladim. nedenleri, nicinleri sorguladim kendimce. bu kadar uzun süre kalmazdım aslında ama cesaret edemedim ya evlendiyse diye. ömer iplikci olarak nasil kızgınlıkla hareket ettiysem defnede kızgınlıkla evlenmiş olabilir mi diye sordum kendi kendime, ve cevabı ya evet olursa diye korkumdan gidemedim. sinani bir gece beni takip ederken buldum karsimda. sonra konuştuk. ben ona da hak verdim sonra. aslında itiraf edeyim sinan görünce ilk defnemi sormak istedim. ama cesaret edemedim. sinan sorduğunda konusturmadim. dönmek istiyordum çünkü, burada yaşamak bana göre değildi. sinani susuturdum, defne evlendi deseydi bir daha hiç donmezdim çünkü. onu başka kişinin kollarında görmeye dayanamazdim. sonra şükrüyle konuştum hemen bir ev bulmasını söyledim. artık o evde kalamazdım. her yerde defnemin hatırası var. dayanamazdim buna, hala defnemin sesi kulaklarımda. her gece yatarken rüyamda defnemi görmek istedim. ama gelmedi kırgın ve kızgın belliki dedim. uçaktan indik. tekrar defnemle aynı şehirde yaşamaya baslayacaktim. derin bir nefes aldım. hemen onun mahallesinde aldım soluğu. cami açtım defnemin kokusunu duyarmiyim diye, mahallede yaşıyorsa kokusunu alırmiyim diye. baktım eve, yürüdüğü yerlere baktım. ne kadar özlemişim ben şimdi daha da iyi anladım. eve gittim sesi kulaklarımda yankılandi. yeni işyerine gittik sinanla. hayatımı yeniden kurmaya başladım defnemi hayal ederek. eğer hala benim defnemse bu sefer hersey yeniden baslayacakti. çünkü eski ömer iplikci yoktu. tamamen değişmiş bir ömer olarak döndüm italya'dan. gururunu bırakıp sadece ve sadece aşkı seçmiş bir ömer iplikci var karşınızda. iş yerinde sinan aslında defnenin asagida çalıştığıni biliyormuş. takı defne benim kucağıma düşene kadar. tuttum onu gözlerine baktım. kırgınlık ve üzüntü vardi. ama bir o kadar da güzeldi benim defnem ve hayatında birisi yoksa hala beni seviyorsa asla vazgecmeyecektim defnemden...

Paylaş


Oy Ver

Puan verdiğiniz için teşekkürler (:

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol

Yorumlar

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol
reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi