Kiralık Aşk - 62. bölüm ( market ) defne ile ömer marketin otoparkına

Kiralık Aşk

62. bölüm ( market )

defne ile ömer marketin otoparkına giriş yaparken marketin kapanmasına 15 dakika kalmıştır.
defne arabadan inerken, arkasından gelen cılız bir sesle irkilir.
geri döner , soğuktan etkilenmiş, minik bir kedi yavrusudur seslenen.defne kayıtsız kalamaz yavruya egilip sevmeye başlar.
ömer: defne hadi kapanacak market şimdi
defne: tamam tamam geldim
kediye döner "sen burda bekle beni tamam mı, süt alacağım sana ben"
sonra kosarak ömeri takip eder.
markete girdiklerinde gorevli anonsa başlamıştır bile
"sayın müşterilerimiz, lütfen kasalara.marketimiz 5 dakika sonra kapanacaktır"
omer ve defne hızla kestanenin yolunu tutarken defnenin gözü onları takip edip markete giren kedi yavrusuna ilişir
defne: ömer bak bizi takip edip iceri girmiş
ömer: hay allah görevli de kalmamış, market kapanacak simdi.dur biz alıp birlikte cıkalım.
ömer kediye dogru yönelir ancak yavrunun canı oyun ceker, koşarak marketin depo girişine yönelir.
defne ve ömerde arkasindadır.
defne: gel pisi pisi, güzel kedicik.ya nereye gittin sen
market kapanıyor, hadi
ömer: gel pisi pisi
biz buradayken kapatmazlar değil mi defne marketi
defne: kediyi burada mı bırakalim ömer
hah surda bak , koş, koş
nihayet omer kediyi yakalar ve kucağına alır.geldikleri yoldan geri dönüp markete girerler ama gördukleri manzara pek iç açıcı değildir.
marketin son kasasıda kapanmış,kepenkler indirilmiş, in cin top oynuyordur.
defne: yok artık, bizi burada unutmuş olamazlar değil mi ?



ömer: bence olma ihtimalleri yüksek
bir süre bağırıp çağırırlar ama nafile seslerini duyan olmaz.
defne: tamam polisi arayıp yardım isteyelim, onlar açtırır burayı
ömer: yarın tüm gazetelerde boy boy haberlerimiz çıkar defne,
pasyonisin saşkın ikilisi diye
defne: ya evet o da var
ne yapacağız ömer biz.
ömer: ya şehre bu kadar uzak olmasak sinanı arayacağımda bu saatte okadar yoluda gel diyememki onada.
en iyisi sabahı beklemek burada.
defne: burda, sabahı beklemek ?
ömer: daha iyi bir fikrin var mı defne
defne: malesef
ömer: ozaman gel hadi önce kestaneyi besleyelim , sonra kendimize geceleyecek bir mekan oluşturalım
defne: kestane kim ya
ömer: kim olacak benim şaşkın sevgilim, kedicik tabiki
defne: ay kestanemiymiş ismi
ömer: hııı kestane biraz önce ben koydum, isim babası benim.
defne: dalga geçme ömer , kaldık burada zaten
şimdi evde kestanelerimizi patlatmış, film izliyor olacaktık.
ömer: kimin yüzünden kaldık acaba
neyse kestane patlatamadık madem fındık kıralım.
filmide kendimiz çekeriz artık.
defne: anlamadım
ömer: kedi çok aç kedi
defne : haaa tamam hadi gel süt ler şu tarafta.birazda kedi maması verdik mi doyar.

kediyi bir güzel besledikten sonra, reyonları dolaşıp ona bir evcil hayvan kafesi bulurlar.
defne: aşkım ben artık kestaneyi bırakamam bizim kedimiz olsun.
ömer: olur o da olur.
kestaneye uyuyacak yer bulduk sıra bizde.
defne: uyuyacak mıyız biz
ömer : 9 saat uyumayıp ne yapacağız defne, senin daha iyi bir fikrin var mı.
hadi şu yorganı ben alayım,



sende iki yastık al da takip et beni.
defne: inanmıyorum ya halimize bak
ömer: defne hadi hadi söylenme
kamp malzemelerinin olduğu reyona gelirler.
defne: sakın bana kamp çadırı deme ömer.
en son kamp cadırina senle girdigimde başıma neler geldi hatırlıyorum hala.
ömer:yok artık defne ne art niyetlisin
kameraların önünde sabaha kadar uyuyabileceksen gelme çadıra sen.
defne: ha ondan diyosun
ömer:boş bir alana kamp cadirıni kurmuş, icinede yataklarını hazırlamıştır coktan.
saat tam gece yarısıdır.defne evi arayıp kızını sorar.
telefonu kapatır , tam o esnada her yer karanlığa bürünür.
defne: ay ne oluyor ya
ömer: görünen o ki aydinlatma gece yarısindan sonra devre dışı kalıyor.tasarruf icin olmalı
defne: hay ben onların tasarruflarına,
hay allahım, pintiler ya
ömer : tamam sevgilim sakin
telefonun ışığıyla gidip kendimize mum, cakmak ve yiyecek birseyler bulalım
defne: bulalım hadi, madem buralıyiz bu gece
cekirdek falan zaman gecirecek biseyler alalim.
yarın parasını öderiz.
her ikiside peşpeşe telefonun ışığında reyonları gezerler
canlarının cektigi seylerden ellerindeki poşetlere koyup,
geri dönerler.cadırin icine girerler.
ömer : mumu yakar bir köseye bırakır
defne: başımıza gelene bak ömer ya , bu evren bizimle dalgamı geçiyor acaba
ömer: bir de su acıdan bak sevgilim.üzülecek bir şey yok.değişik mekanlar heyecani canlı tutar.
defne: değisiik mekanlar mı
ömer: hadi bir şeyler yiyelim, neler var poşetinde senin
defne poşeti açar, poşetten çekirdek , yulafli bisküvi ve




küçük kutu süt çıkar
ömer gülmeye başlar
defne: ne güluyorsun sen ya, tuhaf olan ne
ömer: süt kuzusumusun sen ya.
defne: sen ne aldın ki ?
ömer poşetini acar icinden, bir kavanoz fındık ezmesi, iki adet enerji içeceği, iki adet elma ve plastik kaşıklar cıkar.
defne: bunlar ne ömer
ömer: ben senin gibi sadece kendimi düşünmedim, bak ikimizi de düşünüp aldım bunları
defne: belli belli çok düşünmüşsün.
defne ömerin niyetinin bozuk olduğunu anlamış , mümkün oldukca uzak duruyordur.bisküvisini açar süt ile hirlikte yiyordur.
ömerse defnenin karşısına oturmuş fıstık ezmesini kaşıklıyordur.
ömer: enerji iceceğine ne dersin
defne: yok ben almiyim, süt iyi .
bence sende icme onu
ömer: niyeki, belki enerjiye ihtiyacımız olur
defne: ay niye olsun canım, yatıp uyuycaz işte
ömer: elma yermisin
defne: yiyeyim madem ver
çadırın ici mum ışığıyla belli belirsiz aydınlanmaktadır.
defne omerin karşısında olduğunu unutmuş rahat rahat elmasını yiyordur.
tam kocaman bir ısırık alır ki , karşıdan ömerin onu pis pis kestiğini fark eder.
defne: eee yatsakmı artık, elmayı bitirmeden poşete bırakır, yatağa uzanır.
ömer de ekindekilerden kurtulur.mumu üfler cadır karanlığa bürünür.
defne: ay mumu niye söndurdün ben korkarim karanlıkta
ömer: ben burdayım defne , bana sarıl korkmazsın.neredesin sen yanaş biraz
defne: yok yok böyle iyi .hadi uyuyalım
ömer: defne inşallah fare falan yoktur burda , gece olunca ortaya çıkar onlar
defne: fare mi, ne faresi ya
farkinda olmadan ömerin üzerine cıkmış



öyle sıkıca sarılmıştır ki, tırnakları ömerin omuzlarına işlemiştir resmen .
ömer: defne
defne: efendim
ömer: beni tırnaklayarak, üzerime tırmandığının farkındamısın.
defne: bir an kendine gelir
ay senin uzerindeyim değil mi ben,
ömer ani bir hamle ile defneyi belinden sarıp, ters döndürür.
ömer: şimdi de ben senin üzerindeyim
defne: cırpınmaya başlar
hayır ya burda olmaz, hayır...
ömerin parmaklari defnenin teninde dans etmeye başlamıştır bile.
ömer: senin yerinde olsam ses etmezdim, çadırla görüntü almalarını önledim ama, sesimiz hala kayıt altında olabilir canım.
defne: cok fenasın ömer iplikçi, alacağın olsun.
ömer: olsun defne iplikçi, senden alacağım olsun.alırız bir ara
çırpınıp durmasan diyorum artık,gel buraya...