Kiralık Aşk - hayırlı günler arkadaşlar önce bizi o güzel dualarıyla

Kiralık Aşk

hayırlı günler arkadaşlar

önce bizi o güzel dualarıyla güne hazırlayan zübüşe teşekkürler. okuduğum zaman hep amiiin diyorum bilesin, cevap yapamasam da...

aysuncum bence fazla üzülüyorsun. ilk başlarda zor gelse de alışacaksın. oğlun içinde hayata hazırlık olacak. kendi sorunlarıyla başa çıkmayı öğrenecek. tek yaşamak iyi bir hayat tecrübesidir canım. kendimden biliyorum.

iffet çok geçmiş olsun. en kısa sürede iyileşmeni diliyorum.

cansu yeni yaşını kutlarım. birbirinden güzel, pırıl pırıl senelerin olsun.

yorum yapan tüm arkadaşlara da teşekkürler, her ne kadar bakış açılarımız farklı olsa da zevkle okuyorum. tek tek isim yazmıyorum unuttuğum olabilir not almamışım. o kadar yorum yapılmış ki geriye dönük okumak imkansız gibi. suzalcım, soğumak demeyelim de beklemede kalmak diyelim.

veya çok beğendiğim, övgüler yazdığım senariste temkinli yaklaşmak diyelim. tabii net konuşmak için erken. nereye doğru savrulacağımız belirsiz. bazı konular flu. böyle olunca da net yargılarda bulunmamak lazım.ama kesin emin olduğum bir şey var.. pamir karakterini yaratırken de ömeri kayırmış. seyirciyi uzak tutacak en önemli unsur nerimanın yeğeni olması ve kiralık aşk olması (buradaki durum kiralık aşk olarak ne kadar yorumlanabilir bilemem. canı sıkılan, macera arayan zengin züppe görünümü ağırlıkta.) ömerle geçmişinin olması da ayrı bir etken. nerimanın elinde kukla olmayacak kadar akıllı olduğu kesin. ne de olsa sudenin kuzeni. defneye yardım da edebilir, aşık olup elde etmek için başına çoraplar da örebilir. ben yardım edeceğini umuyorum. nerimanla arası iyi olmayan (kardeş olmalarına rağmen karakterleri farklı), dişini geçiremeyeceği (maddi bakımdan özgür) bir annesi var pamirin. yani neriman dan daha düzgün bir kadın. yetiştirdiği çocuğunun da vicdanlı olacağını umalım.

ömeri hala tüm kalbiyle destekleyen arkadaşlar var. açıkçası bu aşamada ben sessiz kalacağım. ömer çok keskin köşeleri olan bir karakter. bu köşeler ne kadar törpülenebilir veya köşelerini karşısındakine batırmamada ne kadar başarılı olabilir göreceğiz hep birlikte. bir kapıyı kapatırken, çok yakıp yıkmayacaksın ki döndüğün zaman aralamaya yüzün olsun. o yüzden bu pilav daha çoook su kaldırır arkadaşlar. kendisi de biliyor bunu. son duvar yazısı bu anlamda süperdi. beni mi seçeceksin, kendini mi? ömer kendini seçti, gururuna yenildi. defne ne yapar sizce? kendini mi seçer, ömeri mi? burada kadın ve erkeğin verdiği tepkiler farklı oluyor galiba. hiç bir erkek, düğünü iptal edip, yurt dışına gidip arayıp sormadan bir yıl geçiren, dönünce hadi yeniden diyen bir kadına ikinci şansı vermez. iz konusunda ömerin duruşunu daha önce gördük. gerçek aşkı değildi, çocukluk aşkıydı diyebilirsiniz. o yüzden ömerin roma günlerinin netleşmesi lazım. arada geçen bir senelik zaman diliminde yüreğini ısıtacak biriini mi bulamadı (defneye bu soruyu net bir şekilde sormasından kendinin ilişkiye açık olduğu sonucunu mu çıkarmalıyız), yoksa defneyi daldan dala konabilecek yapıda gördüğünün mü? sırrı öğrenip gitmesi bu anlamda çok iyi oldu. bu beraberlikte ezilen, alttan alan hep defne olacaktı bu sırla birlikte kendini kabul ettiği için. şu anda ise ömerin idrak etemsi gereken çok önemli bir şey var. evet gitmek en kolayıydı ve kimsenin söyleyecek sözü yoktu, kendi tercihindi ama huzur vermedi sana ömer. şimdi dönmek kendi kararın ama senin şartlarınla olamaz, herkesin de karışmaya, konuşmaya hakkı olur bu noktada. çok vasıfsız gördüğümüz abinin, isonun hele anneannenin.
öyle cam fanusun ardına oturtup, seyredemezsin. omuzuna konup, dünyayı umursamayacak bir kuş vardı bir zamanlar. hani bir modacı hanımın söylediği gibi kuş uçtu beybiii. acının en derinine işlediği, en çok acıttığı zamanlar geçti. evet unutulmaz ama daha rahat nefes alırsın zamanla kabullenirsin kaderini. karşındakini suçlayamazsanda kendi hatalarını gördüğün için, tekrar aynı acıları çekmeye cesaret edemezsin. mevlana ne güzel söylemiş...

uğrunda fedakarlık etmediğin sevgiyi
yüreğinde taşıyıp, kendine yük etme...

işte bunları işleyecekse acemi yeniden hayranlığımı kazanabilir suzalcım. yoksa istanbul sokaklarında ispanyol boğası gibi dolanıp, defne benim deyip, hemen amacına ulaşan bir ömer beni bu diziden koparır açıkçası. ben kadının dik duruşunu görmek istiyorum. bunun adı gurur değil. ancak böyle güçlü olabilir defne, evlilikte boynu bükük olmaz. hakkı olan, çocukluğundan beri gülmeyen yüzünün gülmesini istiyorum. birisine sırtını dayayabilecek kadar rahat olmasını istiyorum. yani ömer defneyi kendinden çok seviyorsa beri gelsin, yoksa geri dursun diyorum.

mevlana der ki:

sarılmayı bilir misin?
sahiplenmeyi,
sahiplendiğinde sadık kalmayı,
sen bilir misin aşık olmayı,
bölünebilir misin?
ikilere, üçlere...
gerekirse binlere?
yapabilir misin?
gerçekten sevebilir misin?
"sevmenin" demesi olmaz.
unutma ya çok seversin bir kere
ya da hiç sevmezsin.

sevgiler hepinize, gününüz aydın olsun...