Reklamları engellediğiniz için biz de mecburen bütçe kısıntısına gitmek zorundayız. Bu yüzden oluşacak sorunlar için şimdiden özür dileriz. (: Sitenin sorunsuz çalışması için lütfen reklam engelini kaldırın!
Kiralık Aşk - izlenim
dün olumsuz sayfa koşulları nedeniyle yazamadım
Kiralık Aşk
izlenim
dün olumsuz sayfa koşulları nedeniyle yazamadım şimdi deneyelim ...
bizim dizi 60-70 li yıllardaki romantik türk filmlerinin revize hali gibi ..
hatırlıyanlar bilir , çapkın ,daldan dala konan ,özünde çok iyi ve romantik olabilen kahramanımız büyük kente gelince çozutup sorumluluk kepenglerini indirip , nerde akşam orda sabah yaşar. bu durum şehre izafe edilir ..
taşı toprağı altın şehir dingildemeye müsait kahramanımızın yediği herzelerin
üstünü örter ..şehre gelen bir yakının bilgilendirmesiyle konudan haberdar olan zengin amca, baba yada dayının her ne hikmetse kahramanımızdan başka kimsesi yoktur . hiddetle zenginlik kartını açar ..
en kısa zamanda evleneceksin yoksa mirastan mahrum bırakırım der ,
kahramanımız ayıkır tüm dürüstlüğüyle kız aramaya başlar ..
akla gelmeyen kızlara gönül eğlencesi diye bakan birinin doğru kişiyi bulup bulamayacağının şansa bırakılmasıdır ..kendiside doğru kişi değildir..
tesadüfen doğru kız karşısına çıksada bizimki kıymet bilmez kıza hor davranır , kız küser . atı alan üsküdarı geçti misali aklı yeni başına gelen bizimki , aşk yüzünden mirastan bile vazgeçerki bu gereklidir ..işkilli seyircinin fırsat düşkünü, mirasyedi demesine önlemdir ..
günlerce yalvarır , peşinde dolanır , ama nafile zaten adını heceleyemeyen kızda yükselmiştir .o dönemde iş kadınlığı revançta olmadığı için assolıst olmuştur . üstelik assolist kıtlığına kıran girdiği için boşluğu o doldurmuştur .
o dönemde mankenlik fasarya iş olduğu için şimdilerde olmayan gazinolara assolist olmuştur . perişan halde alt katta beklerken üst kat merdivenlerinden aşağıya küçümseyen bir ifadeyle inmeye başlar bizimki şaşkın adını söyler yine alaycı bir gülümsemeyle artık adım bu diye güzelim ismi yerine şimdilerde hiç kullanılmıyan bir isim söyler arkasına ekler hanım diyeceksin diye yanından aheste geçer kapı önünde bekleyen üstü açık kuyruklu arabasına biner arkasından koşarak dışarı çıkıp kapı önündeki çamur deryasının tam önünde durur .. öyle bir evin önünde bu çamur ne arıyor dememize kalmadan araba hareket eder çamur bizimkinin üzerine sıçramaz adeta sıvanır ..bunu izleyen komşu teyzelerde derin bir oh çeker ..
gözleri yaşlı nasıl ama hanım diyeceksin dedi gördün mü , birde çamur fışkırttı pek iyi oldu .derken muhtemelen bahçivan olan nur yüzlü nubar terziyan kızın yanına gelir . durum bildiğin gibi değil aslında seni çok seviyor perişan körkütük dolaşıyor , mecnuna döndü der birden kıza ne olduysa ya öylemi nerde diye aramaya gider .. yanına gidince bu sefer sefil durumdaki
hava ah pardon gurur diyecektim işte ondan yapmaya çalışır film süresi dolduğu için mecburen ortak noktada buluşurlar teyzeler yine ağlar biraz önce kızdıkları adamı artık seviyorlardır .gazino patronu olan ikisini ayırmayı vazife edinmiş kenafir gözlü ama çok yakışıklı önder somer'i bilerek yazmadım bizim önder somer diziye yeni girdi yanlışlık olmasın belki ayırmaya kalkmaz revize edilmiş halıyle evlenir falan neme lazım..
sahi bir eksk var ..albertin..o zamanlar yoktu kayıptı gerçi yine kayıp ..
bulsaydım yazının üzerine dökerdim entel,dantel olsun diye ...
revizeye yardım bakımından şunu yazayım, herkes aynı şehirde olunca
sin city (günah şehri) roma olmuş nede olsa her yol romaya çıkar...
tamer
Paylaş
Oy Ver
Gün içinde sadece bir kez puan verebilirsiniz!
Yorum Yaz
Yorumlar
Yorum Yaz