Kiralık Aşk - deniz hocanın şokunu atlatan ömer ,onun defne için neden bu

Kiralık Aşk

---

her

deniz hocanın şokunu atlatan ömer ,onun defne için neden bu kadar önemli olduğunu anlamak için dikkat kesilir.
bahçedw yasemin ve sinan ikili koltukta,koray nihan ve defne üçlü koltukta, karşılıklı tekli koltuklar da deniz ve ömer oturmaktadır.serdar ortadan yok olmuştur.deniz hocadan pek hoşlanmaz.daha doğrusu onun entwl muhabbeti serdarı sarmaz.defne denizi gruba tanıtır.
d:deniz hoca üniversiteden hocam,bana bildiğim herşeyi o öğretti. çok başarılı ve müzik dalında dünya çapında bir otoritedir.sinan bey,yasemin hanım,nihanı tanıyorsunuz,koray beyve ömer bey
herkes memnun oldum der.
den: ben de memnun oldum.
deniz ömerle göz göze geldiğinde hisseder.defneye şarkı yazdıran adam bu diye düşünür.onu tartmak için konu açmaya çalışır
den: sizi tanıyor muyum?
ö:olabilir dünya küçük.
s:biz ömerle ortağız.ayakkabı üreticisiyiz.ömer ünlü bir tasarımcı.belki bir yerlerde karşılaşmışsınızdır.
den:tasarım çok önemli ben sanat dalı olarak kabul ediyorum ama..
ö:ama ne
den:moda gibi tüketimi aşılayan,yağmayı legalleştiren bir yönde harcamak sanat a ihanet gibi geliyor.
s:ovvv çok sert
ö:eğer bu tüketim diye aşağıladığınız alan olmasaydı toplumsal gelişim diye birşey de olmazdı.
den:ömer bey aşağılamadım yanlış anladınız.toplumsal gelişim diyoruz gerçekten gelişim bu mu?mesela maslovun ihtiyaçlar hiyerarşisini duymuşsunuzdur.en altta beslenme gibi fiziksel ihtiyaçlar en üstte de kendini gerçekleştirme vardır.fiziksel ihtiyacımızın başı beslenmedir.düşünün en basit yediğimiz ekmeği bike kendimiz üretemiyorsak gelişim biraz yavan kalmıyor mu?mağara da yaşam dönemini düşünün o zaman da hayvan derileri ile örtünüyordu insan oğlu şimdi de hayvan derileri kullanıyoruz.üstelik o dönemde zaruriyken gelişmişliğimiz arttıkça lüks olarak aynı davranış sergiliyoruz.
k:nece konuşuyor bu gece feneri
n:ben de çok anlamıyorum boşver
k:kız cips var mı,içim ezildi şuan
n:al bunu da te
d:şimdi böyle ağır konulara girmesek mi
defne ömerin öfkelendipini anlamıştır.ama deniz hoca sağlı sollu ömere giydirmeye devam etmektedir.
ö:çok yanlış düşünüyorsunuz.tasarım ve moda konusunda asla size katılmıyorum.söyledikleriniz modayla değil tamamen bana yönelik saldırılar.
den:saldırı yaptığım şey saldırı değil özür dilerim alındınız sanırım.
şunu demek istiyorum.özetle ben müzisyenin bestelerim var.ama bu bestelerini ürünlerimi yağmalayacak ayağa düşürecek insanlarla paylaşmam.dinletmem söyletmem de.düşünün aşk acısını doruklarda yaşamış bir haldeyken yazdığım şarkıma ,kadın ve erkeğin birbirini okşadığı yarı çıplak gençlerin dans ettiği bir klip çekildiğini.bu emeği çöpe atmak daha da önemlisi aşka ihanet değilmidir.size de demek istediğim buydu.kim bilir ne duygularla çizdiğiniz ayakkabıları trend olmadığı için çöpe atan insanlar size ihanet etmiş olmaz mı
s:ooo 1 -0 aşkım şimdi olay çıkacak
y:valla ömerin gözleri dönüyor
ö:aşk çok güzel duygudur.(bu arada definenin elini tutar)siz böyle açıklayınca hak vermemek elde değil.
ömer zafer kazanmış komutan edasıyla arkasına yaslanır.defne bir şokdan çıkıp diğerine girmiştir.ne denizin saldırgan tutumu ne ömerin tavrı algılayabileceği cinsten değildir.
den:aşk güzel şey tabi hangimiz yaşamadık.ama aşka aşk demek için şartları gözden geçirmek lazım.
ö:nasıl yani
den:aşkın bir tanımı yok bence.çoğu insan aşkı yozlaştırır.tensel birliktelik basitliği ine indirir.halbuki bu aşk değil tutkudur şehvettir.
ö:siz aşık oldunuz mu
den:duymak istediğiniz cevap değil ama evet oldum belki hala aşığım.
herkes bir ömere bir denize bakmaktadır.
s:ellerinde bağlama olsa aşık atışası diyeceğim.
y:ayy sinan ne kadar sığsın.adam ne güzel konuşuyor.
ö:neden savaşmıyorsun
den:ömer bey savaşmak kulağa çok barbarca geliyor.benim nazarımda aşk elele dipdibe olmak değil ki.birlikte olmak da değil.aşk duygu dünyasında yaşanır.duyguların savaşı diye birşey de söz konusu değildir.ama aşık olduğum kişi bana aşıksa tabiki duygusal bütünlüğü tensel bütünlük tamamlayacaktır.onun bana aşık olmasını beklemek menfaatçilik olur.benim gibi aşk yaşamasını beklemek ise diktatörlük...
d:ben çay koyayım.
k:ayy sıkıldım.partimi açık oturum mu belli değil.
den:özel bir toplantımıydı defne özür dilerim başınızı ağrıttım.
d:yok şey öyle işte
den:neyse bana müsade gitsem iyi olacak.iyi geceler herkese.
ö:isabet olur
ömerin sözlerini sadece defne duyar .biraz da öfkelenir.sonuçta deniz hoca kötü birşey söylememiştir.
10. bölüm
denizin baskını herkesi özellikle ömeri çok gelmiştir.konuklar müsade isteyip kalkarlar.defne ve nihan kapıya kadar eşlik eder.ömer tek kelime etmemiştir.kapıdan çıkarken defne ömerin kolunu tutar.
d:ömer bir dakika bekler misin
koşa koşa odasına çıkar elindeki zarfı ömere uzatır.
d:haftaya mezuniyet gösterisi var.gelirsen sevinirim.
ö:geleceğim defne
d:bozuk musun bana
ö:yooo niye bozulayım ki.
d:sen birşeye bozuldun da ben anlamadım.neyse yarın görüşürüz.
ö:iyi geceler defne hanım.
defne ömerin bu tavırlarına hem kırılmış hem de kızmıştır.böyle gerginlikleri tavırları oldum olası onaylanmamıştır defne .ömerin alkollü olması defnenin konuyu açma isteğini kırmıştır .neyse yarın bu saçmalığı halletmem lazım diye düşünğr.
nihan ve defne ortalığı toplar.
n:defne ben yine acıbiber gibi konuşacağım ama bak bu deniz hoca yüünden ömerle bozuşacaksın
d:birbirlerinden hoşlanmadılarsa görüşmezler nihan
n:hiç kaçan basmıyor bu işlere.kızım açık açık söyliyeyim ikisi de sana abayı yaktı.ve açık açık ortaya serdi.
d:abartma nihan
n:iki ateş arasındasın kızım.
d:ben ömerden hoşlanıyorum tanımaya çalışıyoruz birbirimizi.ama deniz hoca benim hayatımı borçlu olduğum adam.onunla aramda birşey olsa zaten olurdu.azcık kafası çalışan biri bunu düşünür.
n:neyse çok yoruldum.yatıyorum ben.
defne o koray ne yedi be gittiği yere kıtlık götürür
kıkırdarlar.uyumak üzere odalarına çekilirler.
sinan ve ömer arabanın yanında konuşur
s:iyisin dimi kardeşim
ö:iyiyim iyi
s:ne bileyim şu entel abi bozmadı kafanı değil mi?
y:sinan hadi koray horlamaya başladı.
koray arabanın içinde gök gürültüsü gibi horluyordur.
ö:tamam kardeşim yarın görüşürüz.
herkes evine gider.ömer elindeki zarfı açmaz bile. dolaptan çıkardığı viskiyi içmeye başlar.hep denizin söyledikleri çınşar kulaklarında ,definenin ona hayran bakışları. aklı ise saçmaladığını defne bin denizle ilgilenmediğini mırıldanır .ama şişede durduğu gibi durmaz bu meret her yudumda mantık zinciri incelir incelir incelir ve en sonunda kopar.
defne de uyuyamamıştır.olanları düşününce üzülür.ömer durduk yere alınganlık yapmıştır ona göre.yarın bunu düzeltecektir .bı sırada kapı hızlı hızlı vurulur. defne tedirginlikle kapıya yönelir. nihanda uyanmıştır merdivenin başında durur.
d:ömer birşey mi oldu.bu saatte geldin.hastamısın kötü birşey mi var
ömerin geldiğini öğrenen nihan odasına çıkar.
ö:denizle aranda ne var
d:anlamadım
ö:(bağırarak)denizle aranda ne var defne
d:hocam(kekeleyerek)
ö:gördüm defne sana bakışını gördüm.
d:ömer çok sarhoşsun.yarın konuşalım
ö:inkar edemiyorsun.ne geçti aranızda bunu bilmek hakkım .
öyle çok bağırıyordurki defne hem korkmuştur ömerden hem de aynı şiddette öfkelenmiştir. ömerin kan gölüne sönmüş gözlerine bakar.
d:git buradan
ö:küçük aşk oyununuz için mi kullanıyorsunuz beni
d:ne diyorsun ömer ne saçmalıyorsun ya.
ö:deniz diyorum deniz aşık mısınız
d:sen beni ne sandın.oradan bakınca yolum yol değil gibi mi gözüküyor. kimsin sen kendini ne sanıyorsun.zil zurna sarhoş olup kapıma dayanma hakkını nerden alıyorsun.
ö:sana aşığım defne sana aşığım anlamıyor musun
d:aşıksın öylemi paranoyalarını üzerime kusacak kadar aşıksın bana.sana birşey söyleyeyim mi bu aşk değil.deniz hocanın söylediklerine cevap veremedin şimdi acısını benden çıkaracaksın öyle mi
ömer definenin kolunu tutar.o kadar sıkmıştır ki defne bin canı acır.
d:canım yanıyor bırak kolunu
ö:gitmeyeceksin bir daha o lanet okula gitmeyeceksin.
d:bunu söylemeye nasıl cüret edersin.
ö:belki de ikimizin kapışması seni onore edecektir.
bu son söylediği definenin kendini kaybetmesine neden olmuştur.kolunu ömer den kurtarıp okkalı bir tokat patlatır.
d:şimdi git burdan seni bir daha görmek istemiyorum.
ömer yaralı bir kurt gibi yanağına dokunur ve hızla evine döner.