Kiralık Aşk - bölüm 6 yaşananlardan sonra her ikisi de belli bir süre

Kiralık Aşk

---

Hülya ben

bölüm 6

yaşananlardan sonra her ikisi de belli bir süre konuşmazlar .

defne kaçarcasına bahçeye çıkar ve yıldızları seyretmeye başlar yeniden . biraz sonra ömer gelir yanına . beraber yıldızlara bakarken

ö: hala yıldızları bu kadar seviyor musun ?

d: bana kendimi iyi hissettiriyor. dertlerim , sorunlarım küçülüyor . biliyormusun senin yokluğunda eğitim bile aldım yıldızlar hakkı'nda . tabi italyanca'nın yanında . italyanca mecburiydi . sen olmayınca , işte anla ...daha doğrusu aklımı dağıtmak için herşeyi yaptım .

ö: evet , kitapları fark ettim . demek problemler küçülüyor . belki bunu deneyebilirim

d: ( ömer'in yüzüne şevkatle merak içinde yardım etmeme izin ver der gibi bakar ) evet , şu koskoca evrende bütün sorunları çözebiliriz . yeter ki iste ... hem belki birgün , yani belki senin beni kovmadığın birgün ikimiz bir bu teleskop ile dağ evinde beraber yıldızları seyrederiz

ö:( derin bir nefes aldı ) gerçekten çok üzgünüm .gerçekten .

sonra hiç düşünmeden defneye sarıldı . defne o anda ömer'in kolundaki dövmeyi gördü yeniden.

d: bu dövme . yani ne bileyim çok ilginç . hiç birşeye benzetemiyorum ben . anlaşılmaz yanı .,

ö: ( durgunlaşır ) bilmem . herkes beni anlamasın , kimse yaklaşmasın diye böyledir belki de . kötü , sorunlu ve anlaşılmaz kapalı ömer iyi geliyor .

d: gerçekten öyle misin ? yani öyle olmak istiyor musun ?

ö: dünyaya nasıl baktığın ile ilgili birşey . sen mesela herseye rağmen çok daha farklı bakıyorsun hayata .

ömer defneyi kendine çeker . tatlı tatlı bakar yine . dudaklarından öper .

ö: gitmem lazım , ne kadar kalmak istesem de fazla kalamam ..yakında görüşürüz ...

d: ( içinden .. ne kadar yakında ? diye geçirir) yani bu hala bana güvenmediğin anlamına mı geliyor ?

ö:( göz kırpar ) bilmem .. belki de sadece seni özler ve öpmek için uğrarım ...

---"---

sinan , o akşam yine boş boş şehir merkezindeki evinde vakit geçirirken kendini dışarı attı . kendini birden defne'nin eski mahallede deniz kenarındaki çay bahçesinde buldu . kimse yoktu . sandalyeler toplanmaya başlamıştı . yeni devir etmişti çay bahçesi , biraz değişmişti . denize yalın bir masaya oturup düşünmeye başladı .

defneyi düşünüyordu . yaşadıklarını , defne'nin kaybettiği bebeğini . sonra başını kaldırdı yıldızlara baktı . defne'nin yıldızları ne kadar sevdiği aklına geldi . defne'nin yanında daha sık olmak onu korumak ve destek olmak istiyordu hep . aşk değildi bu . sanki bir abi gibi . geçmişte onu koruyamamıştı . artık hep destek olmak istiyordu . ama defne aynı kendi gibi yanlız kalmak istiyordu hep . acaba dedi defneyi alıp necmi beylere mi götürsem? hani şehrin dışında daha güzel seyreder yıldızları . sonra neriman hanım faktörü ve bitmek tükenmek bilmeyen konuşması aklına gelince vazgeçti.


ömer ve defneyi düşündü . ne kadar mutlulardı . ömer ne kadar değişmişti , defne onu değiştirmişti . sonra hepsinin bir yalan olduğu aklına geldi . ömer çok bencildi ona göre . mücadele etmeyi bırakmış değer verdiklerini bırakmış sırf kendisi iyi olsun diye herkesi yüz üstü bırakıp çekip gitmişti . hiç haber alınamamıştı . defneyi hiç düşünmemişti .

defne aklına geldi yine . gözlerindeki güvensizliği görüyordu . aslında kendini görüyordu . her ikisi de sessizce konuşmadan birbirine destek olmuşlardı . çok iyi dost olmuşlardı . birbirlerinin yaralarını sarmışlardı . ama acıları hala içlerindeydi,

yasemin'i düşündü sonra . yapamamıştı . yasemin de değişmişti ve geçmişteki yalanlar ona fazla gelmişti . ona da kızamıyordu . gitmişti işte .

defne sürekli yeni bir ilişki için zorluyordu onu. nasıl olacaksa ? ömere benzemişti , kendini işine vermiş sadece iş düşünüyordu .

sonra bir çift gözün kendisini izlediğini hissetti . etrafına baktı , elinde tepsi çok hoş bir kadının onu izlediğini fark etti. sonra yanına geldi .

kadın : susadın mı ? çay yada kahve istermisin ? yada başka birşey dedi

sinan şaşkınlık içinde baktı . kadın ayağında spor ayakkabısı , halhalı, başında çok değişik bağladığı ve aşağı sarkıttığı yazması ile çok değişikti . burnunda ve göbek deliğinde küpe vardı . cam mavisi gözleri vardı . böyle giyinmesine rağmen çok genç değildi. gözlerinden yaşanmışlıklar fark ediliyordu .

sinan : su iyi olur . ha bu arada sanırım burası devretti , acaba yeni sahipleri kim biliyor musun ? diye sordu

kadın : tam karşınızda duruyor . ben devraldım . eski sahiplerini tanıyor musunuz? hani sizi de çok sık görmedim burda .

sinan: çok sık gelmesem de böyle sıkıntı bastığında geliyorum ara sıra . tanışalım ben sinan

kadın : ben de aysun .. memnun oldum . eskisinden farklı biraz değiştirsem de uzun saatler açık kalacak burası . yani her zaman gelebilirsiniz dedi

tokalaşıp elleri birbirine değdiğinde her ikisi de bakakaldı bir süre sanki . sinan kadının böyle bir iş yapmasına şaşırmıştı.

s: değişik bir iş , yanı bayan olarak . yanlış anlamayın yani herkesin yapacağı bir şey değil . mahalleden misiniz ?

a: yok .. uzaklardan .. yani çok eskiden burandaymışız . almanya'da kaldım uzun süre . orada da olmadı .

s: peki burası size uygun mu?

a: bilmem .. ben buraya uygunmuyum ona bakıyorum .

s: alışırsınız , çok güzel bir mahalle burası . biraz zaman alsa da alışırsınız .

bakışlarıyla gülümserler birbirlerine

s: ben gideyim artık

a: evet , geç oldu . dikkat edin kendinize ! ( bunu neden dediyse )

s: siz de ( allah allah . ne oldu az önce ? değişik birşey bu kadın diye düşündü )