Bilgisayar Versiyonunu Kullan!

Kiralık Aşk - gölcüklüm akşam erken gelip şöyle bir okudum

Kiralık Aşk
Kiralık Aşk
FatmaCan
Bayan
Ankara
23/6/1967 (58)

gölcüklüm akşam erken gelip şöyle bir okudum yazılanları. aklıma birşeyler yazmak geldi ama malum gece paralize olup, sabaha kadar tvye kilitlendik.

biliyorsun ben genellikle bölümlerle ilgili analiz yapamıyorum, sadece dizide olanlara ilişkin tek atımlık yorumlar yapabiliyorum. dolayısıyla gelecek sezonda ne olur ne olmaz bilmiyorum ama dizi ve büyülü gerçeklikle ilgili 1-2 kelam etmek istedim (malum acemi buna yatkın).

geçen sezon kendilerince gelişen-değişen birçok kişi gördük ama ben defne-ömerle ilgili yazacağım. her ne kadar bakışlarını, duruşunu, defneyi sevişini, hatta normal hayatta fazla rastlamadığımız derecede acı çekişini çok sevsek, farklı görsek ve çok fazla empati kursak da aslında ömer karakteri “gerçek”ti. değişir gibi görünse de, bu normal hayatta bir çok durumda karşılaşılabilecek değişikliklerdi. sonuçta hala çok sert köşeli ve defne sözkonusu olsa dahi, her ne kadar ada otel konuşmasında umut vadeder gibi görünse de, sır sonrasında yumuşak ve kabullenir bir tavır sergilemesini beklememek gerek.

defne de çok değişti ama o samimiyeti, iyiliği, fedakarlığı, sevdiklerine adanmışlığı hiç değişmedi. bunlar genelde karşılaşılabilecek karakter özellikleri. ama defne kötülük karşısında dahi iyiliğini muhafaza etmek, her seferinde karşısındakine hak vermek ve affetme gibi bir özelliğe sahip. şimdi 50.bölüm sonunda neler düşündüğünüzü hatırlayın. gerçeği biz biliyoruz ama karşısında çelişkili, gel-gitleri olan, yalan söyleyen bir defne var, o yüzden tepkileri normal diyerek ömere hak verenler de vardı ama çoğunluk ömere kızgındı. ben de kızanlardanım ve hala kızgın hatta kırgınım ve affedebilmiş durumda değilim (ay yine geldiler hala, ömerin tüm köşelerine bir şekilde katlanabilirim ama iyi niyet sorgulamasını hazmedebilmiş değilim-ben de gerçek biriyim sonuçta).

o yüzden bu dizide büyülü gerçeklik tanımına en çok uyan kişi defne. ömer’de de kabul edelim az da olsa ayrıldıktan sonra geri dönebilen ve kaldığı yerden devam edebilen büyülü gerçeklik olarak tanımlanabilecek bir taraf var. peki olaylar tersine olsaydı, yani defne ömerin yerinde olsaydı ne olurdu diye düşününce daha farklı bir senaryo ile karşılaşırdık diye düşünüyorum (sıla35 ve aşk geliyorum demez’e saygı).

bir çok peri yazdı, bence de bu sezonu genelde ömerin gözünden gördük. bu dizi defnenin mucizesi ile bu sezon defne tarafından görmeliyiz olayları.

yani senarist büyülü gerçeklikle ilerleyecekse, ömer karakterinde, gerçek olamayacak kadar büyülü özellikleri biz ve defne görmeliyiz.

1) bu ayrılıkla değil, ömerin defneyi kabullenmesi ile olur ve maalesef buradakiler kadar adanmış olmayan seyirciye ilginç gelmeyen bir senaryo ve tabi kısa bir sezon anlamına gelir.

2) bundan sonrası için, senaristin katıldığı seminerde ömer-defnenin ilk karşılaşmalarını da gösteren 30.bölüm için “zaten yazacaktım, barışın hastalığı nedeniyle erkene çektim” sözüne dikkati çekmek istiyorum. şu ana kadar ömerin rüyası dışında dizide, defne ve çarşamba cadısı bağlantısı konusunda bir ipucu görmedim (41.bölümdeki diyaloğu bu kapsamda değerlendirmiyorum). acaba bu bölüm aslında ne zaman yayınlanacaktı diye de merak etmeden geçemiyorum.

2 tane daha yaklaşım olabilir. ilki: ömerin doğrudan olmasa bile birşekilde oyunun içinde olması veya belli bir süre sonra öğrenmesi ama bildiğini çaktırmaması, defnenin sırrı açıklamasından sonra da olayı bildiğinin öğrenilmemesi için çırpınması. ömer boşuna mı acı çekti diyenler için, bizim dizide çok önemli olaylarda bile çelişki olduğunu hatırlatmak isterim. ben hala kendi hayatında bu kadar önemli yer tutan defneyi hatırlamadığını düşünmek istemiyorum. işin gerçeklik tarafına aykırı bu.

ikincisi, klişe olsa da bu sezon ömerin rüyası, veya defnenin hastanede bir süre bilinçsiz yatarken gördüğü rüya olabilir. çarşamba cadısının hatırlanmamasını da ancak bu şekilde anlayabilirim. bu durumda daha farklı senaryolar olabilir, hatta birinci sezondan çok daha tutkulu bir sezon olabilir.

herşeyin hepimiz ve ülkemiz için güzel olması dileğiyle, sevgiyle kalın.
gölcüklünün ömerin aşkı gerçekten büyülü mü önümüzdeki sezon göreceğiz sözü ile "büyülü gerçeklik" akımının temsilcisi olan alan garcia marquez in eserinin son bölümde dile getirilmiş olması nedeniyle böyle bir yorum yaptım, uzun oldu kusuruma bakmayın periler

Paylaş


Oy Ver

7

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol

Yorumlar

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol
reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi