Kiralık Aşk - günaydın. hepinize mutlu ve huzurlu bir hafta sonu

Kiralık Aşk

günaydın.

hepinize mutlu ve huzurlu bir hafta sonu geçirmenizi dilerim.

başkalarında gördüğü hataları tespit eden ve onları hoşgörüye davet eden zihnimiz, keşke kendini de farklı bir birey olarak düşünebilse ve aynı tavsiyeleri kendine de yönlendirebilse…

hayatımızdaki en öncelikli şey dediğimiz hoşgörülü olmayı , neden teoriden öteye götüremiyoruz?

bunları neden yazdım ki şimdi? gereksiz ve saçma bulduğunuzu biliyorum. üstelik bu konuda daha önce de yazılmış çok güzel ve etkili yazılar varken….

yine de kendimi engelleyemedim…..

ama ben hepimiz için gerçekten mutluluk ve huzur diliyorum…….

bazı arkadaşlarımın “dizi hakkında her hangi bir yorum yapmadan, bu sayfada yazı yazılmasının doğru olmadığı” görüşünden hareketle bir de yorum yapmak istiyorum;

yorumum karakterler üzerinden değil, onlara hayat veren senaryo üzerinden olacak…

oyunla ilgili sırrın bilinip bilinmediği ile ilgili olarak bende kendi düşündüğümü yazacağım.
meşhur yüzük çıkarma sahnesindeki bir replik dikkatimi çekti ve senaryonun, sırrın bilindiği yönünde devam edeceğini düşündürdü.
………
-konuşmak için seni çok aradım. şükrü abinin evine de gittim. hiçbir şey söylemedi.
-söylemez.
……………
-defne böyle olması daha iyi oldu. yani ben bir kafamı topladım. düşündüm. biraz sakinleştim. ama en önemlisi ben bir şey fark ettim.
-ne fark ettin?
-defne bizim aramız hep aynı sebepten açılıyor. yani sanki dönüp dolaşıp hep aynı yere takılıyoruz. ama her zaman.
-evet işte..
-evet işte ne?
-öyle oluyo haklısın.
-neden peki? yani neden sürekli yanlış yerlerde geziniyosun? sanki bile bile bam telime basıyosun.
-hayır aslında öyle değil.
-gerçekten değil mi? defne gerçekten mi? bir düşün, biraz düşün bana öyle cevap ver. ne olur.
………

-bak bu dedenin meselesi. yani neriman hanım o kadar çok ısrar etti ki..
-gerçekten mi defne? yine suçu başkalarına mı atacaksın? yani sen mağdursun onlar
suçlu. aynı yerdeyiz öyle mi?
………

bu replikler ve özellikle de ömer’e yazılan son replik, bana sırrı bildiği ile ilgili bir işaret gibi geldi.

“yine suçu başkalarına mı atacaksın? yani sen mağdursun onlar suçlu. aynı yerdeyiz öyle mi?”

derken, mektubu okumuş olabileceğini ve orada kullandırılan “yine” kelimesinin, “mektupta yazılanları yineliyorsun, yaptıklarının sorumluluğunu yine başkalarına atıyorsun” demek istediğini düşündüm.
gerçi kız isteme akşamı defne’lerin evinin verandasında yapılan konuşmayı yineliyorsun anlamında da kullanılmış olabilir. ama “insanın ilk aklına gelen doğrudur” derler değil mi? :)

çok sık yaptığım bir şey değil ama bu kez paylaşmak istedim sizinle.
gölcüklü beni okumaya fırsat bulabilir mi bilmiyorum. onun gibi formüllerle bu işi çözmeye uğraştım ama olmadı. hatta tavsiyesine uyarak ömer’in attığı ve atamadığı basketleri bile saydım. ama analitik zeka olmayınca nafile……benimki sadece basit bir tahmin.

bu sayfada yazılan yorumları, senaryoları, öyküleri, şiirleri , özel olsa bile mecburen sohbetleri, mecburen dedikoduları kısaca her şeyi okuyorum.
sayfada kirlilik yaratmamak adına, beğendiğim yazılarınız için her defasında beğeni yorumu yapmıyorum. ama yazılarınızın takipçisi olduğumu söyleyebilirim.

üye olduğumda ve takip eden günlerde güzel yazılarını okuduğum bazı yazarları şu anda göremesem de, umarım kendilerini tekrar burada görebilmek ve yazılarını okuyabilmek imkanı olur.

dizinin sezon finaline ve bizlerinde tatile gireceği şu günlerde, kendimi de aşarak oldukça uzun bir yorum yazdım.

hepinize tekrar sağlıklı, mutlu ve güzel günler dilerim.

diogenes