Kiralık Aşk - ertesi gün defne uykusuzluğun verdiği hırçınlıkla

Kiralık Aşk

---

her

ertesi gün defne uykusuzluğun verdiği hırçınlıkla yataktan kalkar hızlıca okulun yolunu tutar.bütün gün durmadan çalışır.deniz hoca gözteri salonuna elinde iki tane sandiviçle girer.
den:defne kolay gelsin
d:hocam hoşgeldiniz.
den:nasıl gidiyor.var mı aksaklık
d:herşey yolunda.
den:yemek yemeyi unuttun değil mi
d:ayyy gerçekten unutmuştum.
sandiviçinden büyük bir parça ısırır.
deniz hoca defneye hayrandır.ama hiç açılamaya cesaret edememiştir.defne denizhocaya hayrandır.onun sanatına hayata bakışına hayrandır defne.ama aşk başkadır onun için.hiç tanımadığı bir duygudur.ama beklemektedir.
den:geç oldu.gel seni eve bırakayım
d:zahmet olmasın hocam.ben giderim
den:ne zahmeti yolumun üstü zaten.
d:peki o zaman
eve gelmişlerdir.
den:bir kahve ikram edersen hayır demem
d:hocam çok özür dilerim.ev arkadaşımın ailesi ziyarete geldi kastamonu dan.ev curcuna.başka zaman için sözüm olsun olur mu?
defne yalan söylemiştir.deniz hocaya ne kadar hayran olsa da ,hocası ile sınırı koruması gerektiğini hissetmektedir.bunun bir nedeni yoktur.sadece iç güdüsel olarak deniz hoca defnenin mahremiyet sınırlarına girmemelidir.içindeki ses hep bunu fısıldar defneye.ve bu ses hiç yanılmamıştır şimdiye kadar.
ömer son toplantısından çıkar.gerçi toplantı gündeminden çok uzaktadır aklı.alev saçlı peri kızı...bundan sonraki günlerde tek gündemi bu olacaktır ömerin.hemen eve gitmek istemektedir.belki şansı yaver gider yine peri kızının müziğini dinler.bir umut evin yolunu tutar.bu kızın kim olduğunu öğrenmek için kıvranır durur.defalarca balkona çıkmış duvardan arka bahçeye bakmaya çalışmış ama bir türlü evde yaşam ibaresi görememişltir.yoksa hayal mi gördüm diye sorar kendi kendine.hava kararınca bahçeine tuvalini kurar.onun da sığındığı tek şey yaptığı resimlerdir.ruhu ancak bununla dinlenir.tabi fona da sevil berberi açmayı unutmaz.
bu sırada defne bahçedeki çiçekleriyle ilgilenmektedir.yabani otlarını koparır.sular.okşar yapraklarını tek tek.üzerinde kor şortu beyaz tşhirt ü sandaletleri saçına bağladığı bandanasıyla bahçesindedir.birden müzik sesini duyar.yeni komşunun bahçesinden gelir ses.içindeki meraka yenilir.bir kaç kez zıplayıp ön bahçeyi görmeye çalışır ama başarılı olamaz.taburenin üzerine çıkmakla çıkmamak arasında kalır.ama merakı onu yönlendirmektedir.tabureya çıkar,duvara sıkıca yapışır daha net görmek için bir bacağını ve gövdesini duvarın üzerine sarkıtır.tam bu sırada diğer ayağından kayan tabure gürültüyle devrilir.ne olduğuna bakma için geriye hamle yaptığı sırada ,kayan sandaleti yüzünden takla atarak komşusunun bahçesine düşer.
d:ayhhh
ö:iyi misiniz
ömer bir anda duvardan düşen kızın yanına koşmuştur.gözlerine inanamaz.bu alev saçlı kız.bir yıldız gibi bahçesine düşmüştür.bir işaret mi bu diye düşünürken sevincini bastıramayıp tebesüm eder.
d:ne gülüyorsun ya kırıldı bileğim.
ö:yok yok ben gülmedim iyi misin
defneyi kaldırmaya çalışır ama defne kıvranmaktadır.
d:ayhhh ayhhh kırıldı bileğim kırıldı.
ö:kırık olsa duramazsın gel
bi rhamle de kucağına laır ve sandaliyeye oturtur.ne güzel gözleri var.bal rengi.bu koku ne kadar huzurl.kokan ne acaba teni mi saçları mı?dudakları nasıl da kırmızı nasıl da narin.ne kadar da hafif narin güzel.evet evet bu bir peri kızı insan olamayacak kadar güzel.ömerin iç sesidir bu.
simsiyah gözleri ne kadar da derin bakıyor.ama niye bu kadar acı var bu gözler de kolları ne kadar güçlü ,sakalları ne kadar temiz ne kadar da bakımlı dudakları insanı günaha çağırıyor.beklediğim sen misin.saçmalama defne rezil oldun adama pat diye düştün bahçesine röntgenci gibi.bileğim çok ağrıyor.defnenin iç sesi de bunları söyler defneye.
ö:ben bir buz torbası getireyim kıpırdamayın
ömer alinde buz torbası ve bandajla gerigelir.buzu koyar
d:ayyy
ö:acıyor mu
d:evet çok
ö:saralım kıpırtmayın.isterseniz hataneye de gidebiliriz
d:siz niye gülüyorsunuz pardon,düşene acı çekene gülmek ne kadar da zarif bir davranış(niye hırçınlaşıyorum ben ya)
ö:bu morluk şimdi mi oldu.
topuğundaki lekeye dokunmaktadır ömer.
ömer lekenin üzerinde parmaklarını dolaştırıken defnenin kalp atışları hızlanmış,yüzüne ateş basmış,dudakları kurumuştur.istemsizce yalar alt dudağını"napıyorun ben kesin kıpkırmızı oldum" içine akan ılık ılık hisleri gizlemeye çalışsa da başarılı olamaz tüyleri diken diken olmuş biraz da ürpermiştir.
d: eee yok o doğum lekesi doğuştan.neyse ne gideyim artık.
ö:bu arada ben ömer,ömer iplikçi
d:pardon.defne ben de
ö:defne
d:öemr memnun oldum.şey ben müzik sesi nerden geliyor bakayım dedim.o arada tabure devrilince kendimi burda buldum.yani öyle sizi gözetliyor falan değildim gözetlemedim sadece merak ettim işte.
ö:gülümser ben de memnun oldum defne.yok ben de öyle düşündüm.
defnenin gözü tuvale ilişir
d:ressam mısınız
ö:hobi diyelim.tasarımcıyım ben
d:ne tasarlıyor sunuz(hafif alaycı)
ö:ayakkabı.passionis
d:ben biliyorum o markayı.tabi giymek için yarı maaşı bırakmak lazım.(ne diyosun kızım ya rezilliklere doyamadın.resmen adama kazıklı voyvoda diyosun.hadi kalk kalk git evine)
ö:sen sen çalışıyor musun
d:müzisyenim diyelim.üni. asistanım.sevil berberi duyunca oluşan merakımın kaynağı müzik tutkum.
ö:anladım.belki bir gün seni dinleme şerefine erişirim.
d:tabi neden olmasın.kusura bakmayın ömer bey bu saatte böyle misafir olmak istemezdim.gerçekten çok özür dilerim.ben artık gideyim.
ö:rica ederim.bahçeme düşen peri kızını ağırlamak benim için şeref.gülümser ikisi de
ö:yardım edeyim sana böyle gidemezsin
d:yok gerçekten saolun gidebilirim sanırım okadar ağrımıyor şimdi
ö:peki üzerine basma.
ömer defneyi kapıdan geçirir.defne seke seke evine gitmeye çalışır.durur bir an "içeri girdi mi acaba dönüo baksam" döner arkasına bakar.ömerin derin gözleriyle karşılaşır.gülümser hafif de kızarır evin yolunu tutar.
ömer ve defne en rahat ve huzurlu uykularını o gece görürler.herşeyin başladığı hayatlarının allak bullak olduğu o gece artık ne defne eski defnedir ne de ömer eski ömer...