Bilgisayar Versiyonunu Kullan!

Kiralık Aşk - merhabalar... aysunn, aras, kara kedi of of of bu ne

Kiralık Aşk
Kiralık Aşk

merhabalar...

aysunn, aras, kara kedi of of of bu ne kızgınlık, bu ne kırgınlık, biraz sakin, ah sizin ya damatlarınız, ya da oğullarınız yandı vallahi! :)))
kızmayın, kırılmayın bu kadar, "insan en çok sevdiğine kızar, sevdiğini kırarmış" derler,


"sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin."

özdemir asaf

sizleri okudukça beyin jimnastiği yapıyorum, defne sevdikleri tarafından terk edilmekden çok korkuyor, çünkü "asla terk etmez" misyonuna sahip olan, kutsal, fedakar ve sevgi yüklü "anne" tarafından terk edilmiş (üstelik de iyi bir kısmet bulduğu için). ve aylarca senaryolarda ve yorumlarda annesinin zengin! olarak dönmesini ve ömere karşı güçlü daha güçlü olması isteniyor. yani anne affediliyor, neden affediliyor? çünkü defne ömer'in karşısında ekonomik olarak zayıf. peki ömer-defne ilişkisinde aralarındaki sorun para mıydı? bence hayır, ömer defneyi olduğu gibi sevdi, defne de ömeri.
sorun defnenin dışarıdan müdahalelerin etkisiyle ömere karşı kendisini suçlu hissetmesi. bütün bu suçluluk hissine rağmen ömere, kendine özgü içtenliği, doğallığı ve sevgisiyle sarıldı. bu bir yarış değil ki defne için, bu sevdiğini kaybetmemek için çaba sarf etmek. ömer ve defne birbirlerini aşağılamak için sarf etmiyorlar o sözleri, beklenmedik anda kendilerince hata olarak gördükleri davranışa duyulan öfkeyi kusuyorlar. insan öfkesini ifade ederken de "üç kez düşünüp, bir kez konuş"ma kuralına uyamıyor ne yazık ki.
öfkeyi dışa vurup, dile dökülmesinin de, özür dilemenin de, affetme şeklinin de bence kalıp ve kuralları yok, önemli olanın bu eylemlerin nasıl olduğu değil, eylemin kendisi önemli.

gölcüklü empati yapın demiş, evet empati yapıyorum, 37 senelik evlilik yaşamımda biirbirimize ilk ağzımızdan çıkan kelimeye dikkat etmediğimiz için birbirimizi kırdığımız olmuştu, telafisi bazen sözle, bazen davranışla olmuştur. eğer o kişiyle zorunlu olarak birlikte yaşamıyor, kendi tercihinle severek yaşıyorsan bu gel-gitleri de yaşıyorsun, biliyorsun ki o kişi senin için önemli, sen de onun için önemlisin.

ömer de hatasını belki ilk anda dile getiremiyor, ama davranışlarıyla ifade ediyor, defne sanırım bizden daha iyi anladı ömeri, o nedenle affediyor, veya bizim kırıldığımız kadar kırılamadı ömere. belkide ömere yaptığı hatanın affedildiğini görmesi, kendine yapılan davranışları affetmesine neden oldu.

bu aşkın en güzel yanı, duygularındaki samimiyet, ne ömer defne için bir oyun (kıskandırmak, üstünlük kurmak v.s) kuruyor, ne de defne ömer için.

bu arada ben artık bu saatten sonra defnenin anne ve babasının gelerek çocuklarına destek olması gibi bir senaryoyu hiç istemiyorum, illa gelecekse onların çocuklara ihtiyacı olsun, o nedenle gelsinler, defnenin kendi yetenekleri ve çabası ile yükselmesi çok daha iyi bir senaryo olacaktır.

aslında acemi defneyi öyle sevgi dolu, yüce gönüllü yazıyor ki, sı ortaya çıktığında (belki de hiç çıkmaz, yok olur gider) önemini yitirmiş olacak.

bu iki aşık gençleri izlemeyi seviyorum, hatalar yapa yapa yaşamı öğrenecekler, birbirlerini tanıyacaklar ve sevgileri daha da güçlenecek.


"insan dediğin derya misali
üstünde milyonlarca dalga
içinde kıyametler kopmalı
insan dediğin derya misali
uçsuz bucaksız olmalı.
gel çıkalım sevgilim gel
gel kurtulalım birler hanesinden
çekelim gidelim bir uçtan uca
açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar
sevelim sevelim sevelim
sevebileceğimiz kadar"
bedri rahmi

sevgiler
al yazmalım

Paylaş


Oy Ver

7

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol

Yorumlar

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol
reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi