Bilgisayar Versiyonunu Kullan!

Kiralık Aşk - eskicim gözün aydın canım.. annenin hastaneden çıkmasına

Kiralık Aşk
Kiralık Aşk

eskicim gözün aydın canım.. annenin hastaneden çıkmasına çok sevindim..

güzel gönüllü perilerim..güzel bakan ve gören gözlerinizi severim sizlerin... başta nevinim, gamzem, hasretim ve bu açıdan bakabilen dostlarım.. düşüncelerinizin çoğuna katılıyorum.. özellikle son konuda ömer haklı mı? evet haklıydı.. sinirlenmekte, kızmakta, tepki koymakta..çünkü dede konusunda defneye açık ve net biçimde fikrini söylemişti.. defne ufak girişimlerde bulunmaya çalıştıysa da, her zamanki ömer keskin sınırlarını çizmişti.. ama ayrıldığım noktalar da var elbette...

şimdi şöyle bir soru sormak isterim izninizle.. eğer ömer karakter itibariyle, sinan yada iso karakterinde olsaydı; defne bu kadar yalan söyleyen yada hep birşeyler saklayan konumunda olur muydu? yani sudenin dediği gibi, ömer daha toleranslı olsaydı, başta defne olmak üzere sırrı bilen diğer insanlar bu kadar saklayabilirler miydi?

ömerin tabiriyle emrikaviler ya da kumpaslar, biraz da ömerin duruşundan kaynaklanmıyor mu? asıl engel kendisi değil mi? kendisi hata yaptığında, bunu hiç yaşanmamış saysak, unutsak diyerek ve sadece yardım etme amacı olduğunu vurgulayarak iyi niyetli olduğunu söyleyen ömer; kendisine yapılınca neden bu kadar keskin ve katı olur? üzgünüm ama, bu biraz da bencillik değil midir? diyelim ki, bu konuda baştan sona haklı...ve en çok da sevdiğine kırıldı.. haklı..ama, karşısındakini tam anlamıyla dinlememesi, sürekli suçlayıcı ve yargılayıcı konuşması hoş olmadı bence..zaten tekli koltuğa oturduğu anda, defnenin sehpanın köşesinde yer bulması bile canımı acıttı benim..savcı ömer, suçlu defneye karşı.. zanlı bile değil.. direk suçlu... öyleki, tanıştıkları günden beri, hayatında mucizeler yaratan davranışları yok sayacak kadar suçlu.. vefalı ömere yakıştı mı?

peki bütün bunların sebebi; ömerin yalnız yaşaması,her zorluğa tek başına göğüs germesi,sadece kendine güvenmesi, annesini ve babasını arka arkaya kaybetmesinin getirdiği travmalar diyelim...ama; kendisi farkında olmasa da dedesinin eli üzerindeydi, bugün entrikalara doymayan yengesi anaç bir yaklaşımla sürekli peşindeydi.. öyleki kendi nikah yüzüğünü verecek kadar seven bir yenge.. anne ve baba ise takdiri ilahi olarak ayrılmışlardı ömerin hayatından..

eee defne ne yapsın şimdi.. hayatta herkesin ortak noktası olan birinin evladı olmak duygusunu; önce baba sonra da annenin kendi hayatlarını tercihleri sonunda kaybetti.. hiç kimsenin olmamak yani.. kimse tarafından sevilmemek..evet anneanne sarıp sarmalamış.. ağbi var, kardeş var.. yalnız değil yani, uzaktan bakınca..ama yaşlı bir anane, sorumsuz bir ağbi, küçük bir kardeş.. ağbinin lakaytlığı ve yanlışlarıyla, tüm sorumluluğu üzerine almak zorunda kalan, hayal kurmaya bile vakti olmayan bir kız..

hangisi daha yalnız sizce? hangisinde güven problemi daha ağır?

bu şartlara haiz iki gencin aşkında, hangisi daha güçlü? her olayda darmadağın olan, kesip atan ömer mi? yoksa herşeye rağmen koşup gelerek, sevgisine sahip çıkmak adına, bizleri bile sinir edecek boyutta fedakarlıklar yapan defne mi?

ben işin içinden çıkamadım..hoşgörünüze sığınarak yazdım...

sevgilerimle...gökil...

Paylaş


Oy Ver

7

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol

Yorumlar

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol
reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi