Reklamları engellediğiniz için biz de mecburen bütçe kısıntısına gitmek zorundayız. Bu yüzden oluşacak sorunlar için şimdiden özür dileriz. (: Sitenin sorunsuz çalışması için lütfen reklam engelini kaldırın!
Kiralık Aşk - arkadaşlar yeniden merhaba,
bence bölümde hayata dair 3
Kiralık Aşk
arkadaşlar yeniden merhaba,
bence bölümde hayata dair 3 kırılma gösterildi. belki daha fazladır ama benim şu anda aklıma gelenler bunlar.
1) geçen bölüm ömer defne’ye, ilişkilerinde hep isteyen, kovalayan taraf olmak istemediğini, defne'nin de kendisine gelmesini beklediğini söylemişti. defne'nin kendi isteklerini ortaya dökmesini bekledi hatta biraz da defne'yi buna zorladı. diğerleri (necmi,nero, sinan ve koray) nedeniyle defne bunu yapamadı ve çok istese de bunun gerginliği ile ömere gidemeyeceğini açıkladı. ayrıca defne otelde ömer'in odasına gitmek için hep bir neden aradı: ya kurutma makinesini bahane etti ya da ömer-alp konuşması sonrasında destek olmak için gitti.
ama bu bölüm, geçen bölümün karşılığı geldi. koray ayrıldıktan sonra ömer-defne diyaloğunda ömer “ iddialı geldim diyorsun” dediğinde defne “sana geldim” dedi. defne bu sefer nedensizce ve sadece birlikte olmak istediği için ömer'e gitti. yani kızımız bu konuda değişti ve ilişkisinde de büyüyor.
2) meriç bugüne kadar ömer'de tipik anne-erkek çocuk ilişkisini gösterdi. ömer'in ağzından babasını duymadık (ya da ben hatırlamıyorum) ama annesi hakkında konuştuğunu çok duyduk.
dünkü bölümde ise necmi-ömer hazırlanma sahnesinde necmi "keşke annenle baban burda olsaydı" dediğinde ömer "keşke..annem burda olsaydı defneyi çok severdi" dedi. necmi de "baban da çok severdi" diye devam ettirdi. sonraki cümlede ise ömer “sıkıntı yaşadığımda annem olsa ne yapardı, babam ne derdi diye, bazen keşke hep burda olsalardı diye düşünüyorum” dedi.
ömer böylece bu diyalogda baba ekskliğini de ilk kez dile getirmiş oldu. bu diyalogları yazmamın sebebi, ömer'in baba ekskliğine necmi'nin cümlesinden sonrası değinmesi. tabi orada necmi'nin, 80 yaşında da olsa insan önemli zamanlarında ailesini yanında istiyor şeklindeki cümlesinin, dede-ömer karşılaşması için bir hazırlık olup olmadığını göreceğiz.
3) sevgili iso. sen ne büyük bir adamsın. dünya gibi, dolu dolu, candan bir adamsın. acemi seni hep akil, duyarlı, olgun, kalender adam gösterdi. ama ne kadar sabırlı da mülayim ve kalender de olsa herkesin bir kırılma noktası vardır.
acemi bu kırılmayı bize iso’nun kendi kendine konuşmasıyla yaşattı. motoskletle çöpün yanında durduğunda “yok arkadaşım, yok. o kadar da değil” ve hemen ardından “yok iso, yok oğlum. durduk yere karartma yüreğini” sözleri ve sonrasında ayakkabıyı çöpe atması bize iso gibi birinin dahi ne büyük bir yıkım ve kırılma yaşadığını gösterdi.
sizlerin de dikkatinizi çeken benzer noktalar var ve paylaşırsanız sevinirim.
sevgiler
16:22 ben fatmacan giriş yapmadan yazmışım
Paylaş
Oy Ver
Yorum Yaz
Yorumlar
Yorum Yaz