Reklamları engellediğiniz için biz de mecburen bütçe kısıntısına gitmek zorundayız. Bu yüzden oluşacak sorunlar için şimdiden özür dileriz. (: Sitenin sorunsuz çalışması için lütfen reklam engelini kaldırın!
Kiralık Aşk - güneş tutulması
çocuk sabahın ilk ışıklarıyla
Kiralık Aşk
güneş tutulması
çocuk sabahın ilk ışıklarıyla dışarı çıktı. .bu yazlık kentte tatilciler yeni yeni geldiği için henüz kendi yaşında bir arkadaş bulamamisti. .
deniz kenarında gezip deniz kabuğu toplamak dışında yapılacak çok fazla bir şey bulamıyordu. .
bütün gün boş boş dolaşıyor şimdiden istanbul ' daki arkadaşlarını özlüyordu.
tabi onunla tanıştıktan sonra durum değişecekti.
o sabah yine kahvaltisini yapar yapmaz hemen sahile koştu.
güneş ışınları ortalığı yakmaya başlamadan önce koleksiyonuna yeni parçalar eklemek istiyordu. .
o saatlerde denize girmek isteyen birkaç yaşlı amca dışında kimse olmazdı.
ama bugün farklıydı ..
çocuk onu görünce şaşırdı .bir haftadır burdaydi ama daha önce onunla hiç karsilasmamisti
kız elinde torbası sahilde geziniyor, her bulduğu şeyi dikkatli bir şekilde inceledikten sonra torbasına atıyordu. .
onun gibi bulduğu deniz yıldızlarını da denize atmayı da ihmal etmiyordu.
küçük çocuk uzaktan onu izledi sonra merakina yenilip kıza yaklaştı. .
" napiyosun burda ?"
ne yaptığıni biliyordu aslında..
onun derdi kızla tanışmakti tabi.
" deniz kabuğu topluyorum.."
dedi kız başını kaldırmadan
"neden ?"
diye sordu ısrarcı bir şekilde
" seviyorum .."
dedi kız çocuğa bakarak.
çocuk, onun cilli yüzüne, bal renkli gözlerine ve rüzgarda uçuşan kızıl saçlarına baktı ..baktı ve baktı.
o kadar çok dalmıştı ki !.
kızın ;
" sen de sever misin deniz kabuklarını ? "
diye sordugu soruyu duymadı bir süre..
sonra kız elini salladı onu daldigi
hayalden çıkarmak için. .
"hey! ..sana diyorum "
" ha ? ..ben mi ? çok severim. hatta koleksiyonunu yapıyorum "
dedi numaralı gözlüklerinin arkasındaki kömür renkli gözleriyle ona bakarak.
" gerçekten mi?
bende yapıyorum .."
dedi kız bal renkli gözlerini kirpistirarak. .
" seni ilk defa görüyorum yeni mi geldin ?"
" evet dün geldik şurdaki beyaz evde kalıyorum .." dedi kiz arkalarında sıra sıra dizili birbirinin kopyası evleri göstererek..
" benim adım cem seninki ne ? "
" güneş "
dedi kız sanki bütün dünyanın bütün ışıltısini yüzüne toplamis gibi gülerek. .
sonra arkadaş oldu iki çocuk
her şeyi birlikte yapmaya başladılar o günden sonra. .
o kadar iyi anlasiyorlardi ki
sanki yıllardır birbirine tanıyorlardi.
birlikteyken hiç olmadıkları kadar mutlulardi ta ki o güne kadar. .
o sabah cem sahile geldiğinde güneşi ağlarken buldu .
cem : " neyin var? neden ağlıyorsun ?"
güneş : "annemle babam yine kavga ettiler.."
cem onun ellerini tutup. .
" üzülme yetişkinler ara sıra tartışır bu çok normal .."
diye teselli etti kızı büyük bir olgunlukla..
güneş : " hep tartışıyorlar zaten ama bu sefer çok ciddi.. annem babama boşanmak istiyorum artık dedi"..
hiçkırarak ağlamaya başladı. .
cem onun ağlamasına çok üzüldü onu neyin mutlu edeceğini biliyordu. .
cem :" üzülme ..bak şimdi eve gidip
sana çok güzel bişi getiricem burda beni bekle olur mu ?"
dedi kızın gözlerinden akan yaşları silerek..
güneş tamam der gibi başını salladı. .
cem uçarak eve gidip geri geldi kızın yanına..
elindekini ona uzatıp
cem : " al bakalım .."
güneş : " ay inanmıyorum ne kadar büyük bir deniz kabuğu "
dedi gülümseyerek
" ama bunu bana neden veriyorsun ? ."
cem : " ben üzgün olduğumda bunu kulağima tutarım ve denizin sesini dinlerim ..
beni çok uzaklara göturdüğünü hayal ederim böylece bütün sıkıntılarım uçup gidiyor gibi hissediyorum. .
bi dene istersen. ."
güneş deniz kabuğunu kulağına götürdü ve gözlerini kapattı. .
sanki çok sevdiği şarkıyı dinler gibi mirildandi.
cem onu izledi hayran hayran..
onun güzel yüzünü hafızasına kazıdi adeta..
yıllar sonra bile ne zaman gözünü kapatıp onu hayal etse hep bu sahne gözünün önüne gelecekti..
güneş : "gerçekten işe yaradı sanki kendimi şuan daha mutlu hissediyorum. ."
dedi cocuga bakarak..
bir süre birbirlerine baktılar sonra kız eğilip çocuğu yanagindan öptü.
güneş : " teşekür ederim. ."
cem onu mutlu ettiği için kendini kahraman gibi hissetti..kızın onu öpmesi de kahramanınına verdiği ödülü oldu. .
güneşin aklına bir şey gelmiş gibi parmağıyla ' bi dakka ' yaptı.
boynundaki kolyeyi çıkarıp ona uzattı. .
cem ne olduğunu anlamamis gibi baktı. .
güneş : " sen de bunu al .bu benim uğurlu kolyem .."
cem ucunda güneş olan kolyeyi aldı
"annem bunu bana verirken
'her yeni güneşin doğuşu yeni umutların da doğması demektir' dedi bu da benden sana
armağan olsun .."
iki çocuk sanki birbirlerinden ayrılacaklarını hissetmisler gibi o gün birbirlerinde iz bıraktılar.
bütün günü birlikte gezip dolastilar.
her gun yaptıkları şeyleri tekrar yaptılar.
son kez olduğunu bilmeden. .
akşam olupta eve gitme vakti gelince birbirlerinden çok zor ayrıldılar.
bütün gece birbirlerini düşünüp aldıklari hediyeleri basuclarina koyup uyudular. .
cem ertesi sabah erkenden uyanıp sahile gitti güneşi bekledi ama o gelmedi. .
cem onun daha önce gösterdiği eve gitti. .
kapıyı çaldı ama kimse açmadi. cemin aklına gelen ihtimal onu korkuttu ve tekrar çaldı kapıyı ısrarcı bir şekilde. .
kapıyı gözlerini açmakta zorlanan kötü bir gece geçirdiği her halinden belli olan bir adam açtı. .
elini gözüne siper ederek ona baktı ve. .
" ne var ?" dedi bu saatte uyandırildirilmaktan hoslanmamis gibi. .
cem : " şey ben. .güneş nerde acaba ?.."
dedi mahçup bir ses tonuyla. .
" gitti ..annesi alıp gitti .."
dedi ağlamaklı bir sesle .
cem : " ne gitti mi nereye ?..ama. ."
" git burdan çocuk .."
diye sözünü kesti adam. .
cem : " lütfen nereye gittiğini. .."
cümlesi bitmeden kapı suratına carpildi.
adam o kadar dünyadan kopmuştu ki kızının dün akşam
"bunu siyah saçlı,gözlüklü bir çocuk gelirse ona ver unutma lütfen .."
diyerek masanin üzerine bıraktığı mektubu çoktan unutmuştu bile. .
cem kala kaldı kapının önünde ne yapacağını bilemeden. .
güneş ona veda etmeden gitmiş olamazdı ..
onu kaybetmenin verdiği ağırlık nefesini kesmisti sanki koşarak kaçtı ordan ağladığını kimse görmesin diye. .
üç gün üst üste tekrar gitti ama o kapı bir daha açılmadı. .
cem o yaz tatilinde yaşadıklarını
güneş'le sabahları sahile inip topladığı deniz kabuklarını,zakkum ağaçlarının altında yedikleri dondurmalari, aksamlari izledikleri yıldızları hiç unutmadi. .
on iki yaşında 'aşk'la tanışan cem hayatı boyunca hiç bir kıza hissetmedi güneşe hissettiklerini..
güneş onu bırakıp gitmişti ama kolyesini ona bırakmıştı.
o günden sonra kolyeyi hiç çıkarmadi boynundan
ve ne zaman ümitsizliğe düşse hep bu sözü hatirlayacakti .
"her yeni güneşin doğuşu yeni umutların da doğması demektir "
devam edicek. .
Paylaş
Oy Ver
Yorum Yaz
Yorumlar
Yorum Yaz