Kiralık Aşk - sila seni çocukluğuna götürdüysem ne mutlu bana sağol

Kiralık Aşk

sila seni çocukluğuna götürdüysem ne mutlu bana sağol kardeşim
...
suzal hanım hepimiz o evlerle beraber içindekileride kaybettik ne yazık ki kaybettiklerimiz kelimelere sığmıyor yoruma teşekkür ederim
...
şara hissedebilmek güzeldir çok teşekkür ederim
...
nevin bizimde dondurmacı amcamız vardı aynı yaşanmışlıklar var hayatımızda bir gün muhabbet kuşumuzuda yazarım size
...
hasret ağlamadın umarım gönül gözüyle görmen çok iyi
...
efa evet o kapılarda ip vardı çekip girerdin hayata seslenirdin gelen cevap aynıydı..gelsene içeri.. teşekkür ederim yoruma
...
hülya ne güzeldi o günler benzer şeyler geçmiş hepimizin hayatından
derin izler bırakarak ve bizi biz yaparak teşekkürler güzel sözlerine
...
chili kardeşim fatih akının istanbulu anlatan belgeselinin ana teması sokak müzisyenleri izlediğini umuyorum şahane müzikler yapıyorlar amatörce ve başarılı teşekkür ederim yoruma
...
metamorfoz paylaşımın duygu dolu eline sağlık
...
berfin şiir nefis çok beğendim eline sağlık
...
karakedi sonu mutlu bitti hikayenin düzeyli hatırlanacak bir yazı eline sağlık yoruma teşekkürler
...
unuttuğum arkadaşlar olabilir kusura bakmayın
...
gamzeli kesilen biçilen yerlerde ne vardı dersen yazıyorum
aslında yazı aysunun isteği hayata dair yaz dedi evleri yazdım kendimi az yazmaya gayret ettim fonda mahalle vardı tabi benim gözümden
kursa gittiğim camide ikindi ezanı okumuştum ağaçlarda korkusuzca gezerdim ama yüksek minarede korktum o korkuyla yanık yanık okudum ezanı birde okurken dönüyorsun duvara yapışmış halde şerefeler görüldüğü gibi değil kısacık kan ter içinde aşağıya inince yaşlılar tebrik etmişlerdi ne ses varmış sende diye korkudan diyemedim serde erkeklik var ya
arkadaşla beraber komşu teyzenin hem toplayın hem yeyin diye verdiği sepetle çıktığımız incir ağacında bir sepete bir bana orantısı ikimizede mide fesatı getirdi tuvalete gitmekten helak olduk
ailece değil mahallece gidilen yazlık sinemalar vardı düğüne gider gibi gidilirdi hanımlı beyli konuşulurdu gazoz ve çekirdek eşliğinde seyredilirdi filmler sonunda filmin kahramanları alkışlanırdı hep birlikte sinema paradiso filmindeki gibi mahallenin kaybolan sarhoşu aranmıştı meşaleler eşliğinde köşe bucak evinin bahçesi akıl edilene kadar epeyce aranmıştı
komşu abladan ara ara selam geldi kadınlara birde bana çok sevinmiştim unutmamış diye askerden sonra bir akşam üstü karşılaştık yanında eltisi olduğunu öğrendiğim bir kadın ve iki çocuk vardı tanıyamıyacağını biliyordum
abla dedim durdular elini öptüm şaşkın bakıyor benim tamer dedim yukardan aşağıya süzdü bıyıkta var tabi kuzum koç olmuş dedi sonra
ablan deyip devamını getiremedi sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı tutamadım gözyaşlarımı elti şaşkın düzelteyim derken berbat etmeye başladı kardeş günlerce ağladı seni merak etti ne haldedir kimbilir ikiz gibiydiler yıkılmıştır dedi o konuştukça dakikalarca ayrılamadık gelen geçenleri farketmeden neden sonra kendine geldi sen nasılsın dedi varmı birşeyler
yok abla işime bakıyorum dedim yemedi üzmüşler seni olur böyle bilirim dedi
nasıl bilmesin bilirdi elbet ben tanığıyım kara gözler kaldırımdan kalmadı uzun süre o zaman anlayamadığını anlayacağın zamanda gelir yaşarsan eğer
düzelir geçer ve benzer şeyler söyledi evdekileri sordu başka şehire taşınacağını söyledi uğrarım dedi uğramış ben şehir dışındayken annem çok üzüldü seni göremedi dedi bir daha görüşemedik ablayla mutludur umarım
gamzeli hassas olmak zor zenaat sadece sen üzülmezsin seni sevenleride
endişeye sevkedip üzersin bu kısmı inan can sıkıcı üzmiyeyim derken üzmek
gelelim yaramazım haylazım kankama yüreğini dağlayanı biliyorum ama ben senin gibi hitap edemem hatta teşekkür etmem lazım yoksa seni burada nasıl görecektik bu açıdan bakınca minik katkısı önemli kankaciğim
seni postacı yapmazlardı meraklıdan postacı olmaz bıyıklı benim gibi emanete ihanet etmemiş sevdim kendisini huylar benzer galiba
yoruma teşekkürler

müzik kutusu

koray avcı söylesin arkadaşlarıma

sen..

tamer