Kiralık Aşk - mutlu güzel pazarlar ... diyerek başlıyorumm sözlerime o

Kiralık Aşk

---

SemraAnt

mutlu güzel pazarlar ... diyerek başlıyorumm sözlerime

o koca handan kökleriyle iyilerin mahallesine gelen ömer iplikçi 47.bölümde defne için saçaklarını attı.. başarı merdivenlerinin şuan en üst basamağında da olsa o ilk basamağını hiç unutmamış ve inkar da etmemişti... yılların kalıp ustası.. el emekçisi . sanatkarının yanında çırağı olmuş .. ustasına çay demlemiş ve kendi kalıbını bu hayat atölyesinde ustasının ona yüklediği bilgi ışığında, yaşama dair ona kattığı saygı, sevgi, adaletli olma .. iyiniyetlerle vicdan yastığında o atölyede uyumuş - uyanmış ve bugün ki karizmatik kalıbını çıkarmış ömer.

dizimiz bir rüya ile başlamıştı...
rüya sahnesi için seçilen kıyafetlerin rengi ile doğum günü kiyafetlerinin renginin aynı renk olması çok manidar.(. defne : mavi beyaz ömer : bej beyaz)
güneşi olmayan ama aydınlık bir havada sır konusu mektup yüzünden zorunlu olarak gündeme gelmiş..

rüya yaaa buu... ömer pis bir yalanın üzerine kurulmuş aşkın ne zaman başladığını, ne kadarının gerçek olup -olmadığını yüzündeki tiksinti ve midesindeki bulantı ile defnenin denize yansıyan sulietine anlatıyor... artık onu hayatında ve etrafında görmek istemediğimi ifade ediyor.. bu dialog gerçekleşirken denizde bulunan o siyah beyaz gemi de rotasını bulmaya çalışıyor..
bir sağa bir sola yalpa yapan , iskeleye yanaşmak için mücadele veren, ortada römorkörü bile bulunmayan bu gemiyi görmezden gelemedim..

denizde gerçekleşen bu gelgitler yüzünden iskeleye yanaşamamış ve olduğu yere demir atmış bekleyen bir gemimiz var.. ömerin bulunduğu yerden nirengi hesabına göre bu noktadan bakınca artık hiç bir şey gerçek gelmiyor gözüme diyor... sırrı öğrenen iplikçi alabora olmuş durumda... gerçek ve yalannın birbirinden ayrıştırılması içinde bekleyeceğimiz bir zaman var.. ömer bir müddet tepki veremeyecek... ne zaman doğru klavuz bulur kendine işte o zaman bu ayrışma gerçekleşecek..
defnenin denizin içindeki görüntüsü duru ve aydınlık. bütün kirli şeyler su ile temizlenir.. defne de bugüne kadar sakladığı, saklamak zorunda kaldığı bu sırrı kokutmadan tuzlu suda temizleyecek.. yani kendini her halukarda aklayacak, temize çıkacak ömerin gözünde...

gemi kulesindeki gözcü şükrü abi;

elden ele dolaşan mektubu son kez nerimanların postasına karışmış bahanesiyle kendisine teslim edilirken, şükrüye verilen talimat mektubun doğru adresi bulması... ancak şükrü setir halindeyken ömerin mektubu evirip çevirdiğini, sıkıntılı düşüncelerini, terddütlerinin de farkında...
çünki ömerin karşısına tam üç kez çıkıyor aynı mektup... tam açmaya yelteniyor ki aklına galoyu aramak geçiyor ve hemen bu fikrinden vazgeçiyor ve elindeki mektubu açmadan koltuğa atıyor..
işte tam bu sırada ona her sıkıntılı anında iyi gelen defnesi telefon açıyor.. onun sesini duyunca "gel gelde bir sakinleştir bemi epey bir tadım tuzum kaçtı diyen ömerde artık a.c.s. (aç camı serinle) butonuna basarak nefes almayı öğreniyor..

ön tarafta bunları gören duyan şükrü mektubu denizcilerin terimiyle fora ediyor.. yaninsır' ra mola verdiriyor... ve mektubu açıp okuyor...

bu güne kadar bir çok şeye ve bu aşka şahit olan şükrü şimdilik doğru adresin defne olduğuna karat veriyor. çünki defneyi tanıuor,iyiniyetini biliyor ve ömeri de tam olmasa da az buçuk okuyabilen biri olarak ; bugün- yarın- şu saat demiyorum ama bunu ömer beyin hazır olduğu bir durumda öğrenmesine izin vereceksin !! söz ver diyor!!

defne de söz gemiyi rotasına çevirdiğimde, istediğim istikamete döndürdüğümde "sır" rı söyleyeceğim ve öğrenecek işte o zaman viya diyecek olan olan ömer' dir diyor...
(viya gemi istenşlen yönde rotasını bulduktan sonra belirlenen istikamet de seyiredebilmesi için verilen komut.. viya.. tam yol ileri gibi😀)

şimdilik bu sahnelerin yorumunu yaptım.. umarım beğenirsiniz.. diğer sahnelerin yorumalrı da en kısa zamanda buraya bırakılacaktır... dizide bulunan defne yaprağı, ömerin barış amblemi, anne- baba ve yavru balık... kadınların yükleşinde var olan çiçekler...

sevgiyle kalın...