Reklamları engellediğiniz için biz de mecburen bütçe kısıntısına gitmek zorundayız. Bu yüzden oluşacak sorunlar için şimdiden özür dileriz. (: Sitenin sorunsuz çalışması için lütfen reklam engelini kaldırın!
Kiralık Aşk - günaydın can perilerim,
özdemir asaf'tan bir
Kiralık Aşk
rengi...
Bayan
İzmirTürkiye
1/1/1979 (46)
günaydın can perilerim,
özdemir asaf'tan bir dörtlükle başlamak istiyorum... bu bölüme de uygun düşer sanırım...
seni bulmaktan önce aramak isterim
seni sevmekten önce anlamak isterim
seni bir yaşam boyu bitirmek değil de
sana hep, hep yeniden başlamak isterim.
sevmelere doyamayan ömerler, özleyen defneler ve araya giren hayatlar... ne çoktu değil mi bu bölüm...iki insan bu kadar bir olmuşken paylaşılamayan dertler...birinden diğerine daha çok hak veremedim nedense... arada kaldım...parasal mevzuları ilişkisinin ortasına koymak istemeyen defne, yaralı bir kuş bu konuda... maddi sıkıntıyla başlayan oyun ve para avcısı yakıştırması sebebi olabilir mi bu gururunun...ömer, ne kadar kırılgan, naif olduğunu bildiği defnesinin derdine ortak olmak istiyor, fırsat veriyor, anlat diyor... bir şeyler sakladığının farkında... çözmek istiyor... evi aldığı için defnenin ne kadar çok kızacağını da biliyor... kendisi gibi... o da çıkamadı işin içinden ve kendince yanlışların en doğrusunu yapmak istedi diyeceğim...tüm bunlar yetmezmiş gibi, fikretin attığı son şut... sır ömerin kapısına dayanacak... gol olur mu bilmiyorum ama, masalımızda kilit bir noktada yerini aldı... önemini zaman gösterecek...bayılıyorum meriç acemiye... yine bıraktı bombasını... sır yok oluyor gibi gözükürken, hoop bir anda defne- ömer aşkının tam ortasına yeniden düşüyor, düşürüyor acemi...hayran kaldım yeniden... yüreğine, eline sağlık ve teşekkürler yeniden ve yeniden...
yüreğimize düşen aşk ateşi öyle kolay kolay sönmüyormuş değil mi... biz kendimizi ne kadar inandırmaya çalışsak da yüreği inanmamış isonun ve daha haberini alır almaz alev almaya başlamış yeniden... sonrasında karşılaşma ve kendini bırakış... ah ne zormuş ah... aşk ateşini söndürmek, unutmak, yola devam etmek... iyi ki dostlar var... nasıl sarılıyorlar birbirlerine, hayata... yeni bir dost daha katılıyor aralardan inceden , sinyör ömer iplikçi... ben çok sevdim... isonun da sınavı bu diyelim... defne demişti ya, en güzel şeyler her şey bitti dediğimizde başlar diye... bu dizide çok var örnekleri, tam çakılacakken, hayat bir mucizesini bize gösteriyor ve yeniden çiçek açıyor hayatlar, hayaller... isonun da hayali gerçek olacak gibi.. kendini bulmaya başladı ve tasarlayıp çizdiği makineyle işinde güzel bir adım attı hayata...
defnenin de iş hayatıyla ilgili büyük atılımlar bekliyorum çok yakında... hatta evin ömer tarafından alınmış olması daha da hırslandıracak defneyi bence... o kadar çok yara aldı ki kanadı şimdiye kadar... her seferinde hayatın küçük mucizeleriyle ayağa kalktı, yılmadı...yılmayacak da, meriç acemi bunu da işliyor inceden inceden... defne çok çalışarak bir yerlere gelmek istiyor... kabuğundan çıkmak istiyor artık, neler yapabileceğini görmek istiyor... hatırlayın eski bölümlerden, ben ne anlarım ki ve ömerin nasıl da farkında değilsin kendinin şeklindeki yorumu... defnenin yükselişini, mucizesini izliyoruz... merakla bekliyorum ben de...
dizinin başında her ne kadar defnenin mucizesi denilse de, hayat her bir karaktere farklı küçük mucizeler yaşatıyor defnenin büyük mucizesinin şemsiyesi altında... çok keyif alıyorum ben bu durumdan... inanın benim gibi sizler de bu mucize şemsiyesinin altında, hayatınızda ufak da olsa farklı dokunuşları hissetmişsinizdir...
rengi...
bugün istanbul buluşması var biliyorum... keyifli sohbetler diliyorum... paylaşımlarınızı bekliyorum.. izmirli perilerim var mısınız baskına, hayal bile olsa...bir gün gerçek olması dileğiyle...
rengi...
Paylaş
Oy Ver
Yorum Yaz
Yorumlar
Yorum Yaz