Bilgisayar Versiyonunu Kullan!

Kiralık Aşk - güneş, keşke gerçekten böyle bir şey yapabilsek. bende

Kiralık Aşk
Kiralık Aşk

güneş, keşke gerçekten böyle bir şey yapabilsek. bende fikir var ama girişim yapacak enerji yok bu arada başka arkadaşlar da söylemiş, her konuya uygun bir hikayen olmasına bayılıyorum. eski zamanların meddahları gibi misin desem nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum.

gölcüklü, vallahi ben kendime analitik(!) derim ama yeminle senin analizlerine yetişemiyorum. mesela senden “kiralık aşk’ın gizli şifreleri- 3’ler, 7’ler, 40’lar” (rakamları attım doğrusu sende) diye bir bölüm ne güzel olurdu kitabımızda.

aras, cevap vermez olur muyuz hiiiç? nefret ederim sivilcelerden. şiir yeteneği olanlara ayrı bir hayranlığımvar, ne diyebilirm. çok teşekkürler.

hacer, ben sensiz hiçbir şey kaynatmam. ama kim neyi bilmiyor? bu arada, çaktırma ben de kendime aşığım. ayol ne yapıyım bulamadım benden daha güzel, hah!

peri, çok teşekkürler. söylemek istediğim daha çok şey var ama bazen kelimelere sığmıyor işte.

gülçin, vallahi ben de ürktüm şimdi fikrimden bu arada toplantıya katıldığım için teşekkürler.

seher, “çok paylaşan” bunu tuttum, ama paylaşmak için önce iriktirmek lazım değil mi?

şeyma, şarkıların ve sözlerin için çok teşekkür ederim. önemli olan benim burada olmam değil, buranın ruhunu kaybetmemesi. ben yıldız oyuncuları sevmem, takım oyunudur bana göre her zaman aslolan. burada o sinerjinin oluşturulabildiğini gördüğüm için seviyorum; yoksa derdim hala baki

berkay, benimkisi acı falan sayılmaz, sadece kendi oluşumumda kilometre taşları diyelim. aysun’un hikayesi benim de yüreğimi dağladı. kız aysun, yiycem seni!

gamze, lunapark da ne güzel oldu…ah, gençlik ah! toplaşıp gitsek ne eğlenceli olurdu.

daphne, en sevdiğim havaları tarif etmişsin. ne sıcağı severim ben, ne soğuğu. ilık yağmurlardır benim havalarım, bazen de biraz şiddetli. küçüklükten beri, köyde yağmur yağdığında çıkıp dışarda (balkonda, damda vs.) oturup ıslanarak seyretmeye bayılırım. islanan toprağın yeşile karışan kokusu… yeşil en sevdiğim renk..yeşil murat…

metamorfoz, mahlasına bayılıyorum her şeyden önce. bir ara dinlemek isterim senin başkalaşım/dönüşüm hikayeni, kozanın içinden nasıl nefes aldığını.

hasret, beni gene de bir ziyaretçi olarak kabul edin buralarda. her horoz kendi çöplüğünde öter misali. burda yeterince ötemediğim için daralıyorum bazen. bu köşe yaz köşesi, şu köşe kış şişesi, ortada lamba nigar!

“al yazmalım”, gerçekten sessiz kalmayın lütfen. ne kadar güzel bir paylaşım, ne çok şey anlatıyor. arada gülelim eğlenelim, geyiğe saralım ama bunların yeri apayrı bence…teşekkürler

kara kedim, masal içinde masal, bayıldım. ben masalların yanısıra bilimkurguyu da çok severim. frank herbert’ın dune serisi vardır. onun temasıdır “oyunun içindeki, oyunun içindeki oyun…” hem dizimize uyuyor, hem senin masalına. ciddi olarak söylüyorum, bence bir masal kitabı çalışması başlatmalısın. gerilimi, karanlık güçleri, esrarı, heyecanı, mizahı çok dozunda kullanıyorsun.

iyi geceler, tatlı rüyalar herkese!

Paylaş


Oy Ver

7

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol

Yorumlar

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol
reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi