Reklamları engellediğiniz için biz de mecburen bütçe kısıntısına gitmek zorundayız. Bu yüzden oluşacak sorunlar için şimdiden özür dileriz. (: Sitenin sorunsuz çalışması için lütfen reklam engelini kaldırın!
Kiralık Aşk - gamze,
çok çocuklu, bol şiddetli bir aile içine doğdum
Kiralık Aşk
gamze,
çok çocuklu, bol şiddetli bir aile içine doğdum ben. karadenizlilerde sık rastlanan bir olgudur. küçük sayılabilecek yaşlarda ayrıldım ailemin yanından.
hayatımın zor bir döneminde bana “seni çok seviyorum, senin için ölürüm ben” diyen biriyle evlendim, sonra ben öldüm zaman içinde.
dayak yemedim, ihanete uğramadım, kumarı-içkisi yoktu, eskilerin “rahat mı batıyor size” dedikleri türdendi yani, ama pskolojik şiddet vardı. kendim olmaktan çıktım, kendimden nefret ettim zamanla. 17 yıl sürdürdüm, sonra koptu kayış. önce işimden istifa ettim, sonra eşimden
insanların dayanma gücünü malzemelerin mukavemetine benzetirim ben biraz. mühendis kökenli arkadaşlar daha iyi anlayacaktır belki ama şöyle bir analojim vardır benim. bir malzemeye gerilme uyguladıkça belli bir gerilmeye kadar elastik deformasyona uğrar; yani çekersen uzar, bırakırsan eski halini alır. insan da böyledir stres altında belli bir süre. sonra o limit aşılınca plastik deformasyon bölgesine geçilir; yani belli bir stresin üzerine çıkılırsa artık yükü azaltsan veya kaldırsan bile üzerinden, tam olarak eski halini alamaz. incelir, bükülür, eğilir…değişir insan da. eh, haliyle daha da arttırırsan gerilmeyi belli bir noktaya geldiğinde kopar. azami mukavemet deriz, malzemeden malzemeye değişir. insandan insana kayışın kopma noktasının değiştiği gibi. kimi malzemeler daha kırılgandır, kimileri daha elastik. (kompozit malzemeler birinin kırılgan ama yüksek mukavemet özelliği ile diğerinin elsatikiyetinden faydalanır)
benimkisi böyle oldu biraz. neyse şimdi kendime yeni bir hayat kurdum, yeni meşgaleler edindim. yanlızlığı seviyorum (benim ex’in en çok eleştirdiği noktalardandı asosyal olmam), kendi kafamda yaptığım konuşmalar başkaları ile yaptıklarımdan daha çok tatmin ediyor çoğunlukla beni. bazen kafamda tartışıyorum biriyle, sonra yüzüne söylemeye gerek kalmıyor hayatta aşk veya mutluluk beklentim ya da arayışım yok. bir defter gözüyle bakıyorum hayata, kaç yapraklı olduğunu bilmediğim ama hergün bir sayfasını eksilttiğim. başkalarının hikayelerini okuyup yazıyorum arada bu defterde. öyle işte…
Paylaş
Oy Ver
Yorum Yaz
Yorumlar
Yorum Yaz