Bilgisayar Versiyonunu Kullan!

Kiralık Aşk - ben küçükken, her yaz annemi ve biz çocukları köye dedemle

Kiralık Aşk
Kiralık Aşk

ben küçükken, her yaz annemi ve biz çocukları köye dedemle babaannemin yanına götürür bırakırdı babam. kendisi çalışırken annem fındık zamanı köyde işe yardım edecek malum. biz küçükler babaannemle yaylaya çıkardık. çoğunlukla yaşıtım amca oğlum da olurdu bizimle. daha büyükler köyde…

o zamanlar yayla evlerinde oturulan kısım, ortası toprak (aşena denirdi) kenarda tahtadan bir zeminle ayrılmış, iki göz bile denmeyecek odamsı. evin duvarlar, derme çatma tahtalardan, damı tenekeden. aşenanın ortasında yerde ateş yanar, namı kara ateş, üzerinde yemek veya ineklerin yalı pişer. baca diye bir sistem yok. tavandaki tenekelerden, ateşin üstüne denk gelen iki tanesi aralık gibi hatırladığım, duman ordan çıksın diye. yayla genelde soğuk, bulutlu, yağmurlu. elektrik ve su yok. kara kandille aydınlanır, ormandaki oluktan taşınan buz gibi su içilir…

gündüzleri ormanda, çayırda ineklerin peşinde koştururken fırsat buldukça yakan top oynanır, ağaca tırmanılır; çam dallarından evler yapılır, ağacından da sakız. bazen oluğun buz gibi sularında parmak durdurma yarışı yapılır. cami yanından satın aldığınız ve gururla belinize takıp gezindiğiniz çakılarla bıçak oyunu oynanır bazen de. sonra hava kararınca girilir eve, oturulur kara ateşin başına. hep nemli olan odunlar, çalı çırpılar yanarken ateşte, damdaki tenekelere vuran yağmurun tıkırtısı altında tüten ateş gözlerinizi yakar, ağlayarak dayanabildiğiniz kadar dayanırsınız.

tüten ateşe dayanamaz hale gelince gözleriniz çekilir çocuklar odamsılardan birine. içine kurutulmuş çayır doldurulan mis kokulu yer yatağında yatardık biz 3 kuzen. amca oğlumla ben hep didiştiğimizden genelde küçük ablam ortada. uyku tutmaz, ama yapacak başka şey de olmaz.

işte o gecelerde ben başlardım uyuyana kadar bildiğim bütün masalları anlatmaya.

ertesi sabah sis olmaz da güneş doğarsa, tahtaların arasından sızan güneşin ışıkları birbirinin içinden geçerek, şekiller çizerek girer odanın her yerine. gözünüze düşüverir. çocukların enerjisi hiç bitmez, masallarla uyuyup günün ilk ışığıyla başlarsınız yeni bir güne.

son söz: benim oğlum küçükken bir gün arabada yol kenarında otlayan inekleri görüp “aaa, anne bak at!” diye bağırdı.

Paylaş


Oy Ver

Puan verdiğiniz için teşekkürler (:

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol

Yorumlar

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol
reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi