Kiralık Aşk - günaydın periler, yeni bir haftaya güzel bir başlangıç

Kiralık Aşk

günaydın periler,
yeni bir haftaya güzel bir başlangıç diliyorum herkese. tüm sağlık sorunu yaşayan arkadaşlara geçmiş olsun. tahminlerini, yorumlarını, analizlerini ve senaryolarını paylaşan herkesin eline sağlık. sıla ve gülçin heyecanla senaryolarınızı bekliyorum. bu arada ben de terazi burcuyum. doğum tarihim 2 ekim. yükselenim akrep. tatilden döndüm ve ilk olarak bu şahane bölümün analizini yapmak istedim. ka 44. bölüm. şa-ha-ne bir bölümdü. gerek senaryo, gerek sahnelerin akıcılığı, çekimleri, oyunculukları ve ve ve galo'nun gidişiyle kısaca defalarca seyredeceğim efsane bölümlerden biriydi. zaten bir süredir dizinin yükselişinin farkındaydık ama bu bölüm çıtayı çok yükseltti. ilk 20 bölüm tadındaydı.
matmazel sanki her bölümde aşka ait bir ana konu işliyor. 43. bölümde konu aşkın kıskançlığıydı bu bölüm ise aşkın güveni. aslında bu bölümde aşkın birkaç yönü daha söylendi. sadri usta ne güzel dedi aşk eşitler alt üst olmaz. iso aşkın jandarması yoktur dedi. defne ise aşkın güveninden bahsetti. çevresindekileri sen eleyemezsin o herşeye ve herkese rağmen seni seçer diyerek. ama aşkı en güzel kim anlattı derseniz. tabi ki ömer. o nasıl bir aşk anlatımıdır. bir sürü romantik komedi tarzında dizi ve film seyretmişliğim ve kitap okumuşluğum vardır. ama o nasıl naif bir anlatımdır. "defne artık benim içim". bir kelime gibi ama içinde "canım, hayatım, aşkım, hayat arkadaşım, dostum, ailem, dert ortağım, sakinliğim, hırçınlığım, kısaca o artık ben" daha bir sürü ifadeyi anlatıyor. diyor ki defne benim artık tüm hücrelerime girdi. artık ben ondan vazgeçemem. gerçekten insan herkesten vazgeçebilir ama kendinden vazgeçebilir mi? bir yorumcu diyor ki "insan içindekini çıkarıp atabilir ama içini atamaz". nasıl güzel bir değer vermedir. beni en çok etkileyen sahnedir. kaç kere seyrettim hatırlamıyorum. illa bir aşkın efsane olması için kör olması, çöllerde kaybolması, dağları delmesi mi gerekir? ömer gibi kendinden vazgeçip defne'yi kendi yapması yeter mi?. tabi ki yeter. işte efsane aşk. bu nedenle daha önce bir yazımda neden galo'dan korkmamalıyız diye yazmıştım. ömer'in aşktaki değişimini anlatmıştım. ama aslında benim koca bir yazımı ömer "içim" diyerek tek bir kelime ile anlattı. eee bu da matmazel'in kuvvetli kalemi ve barış'ın muhteşem oyunculuğuyla oldu tabiki. ama bu bölüm bence oyunculukta devleşme sırası defne'de idi. o ne muhteşem duygu geçişleriydi. ömer'in cevabını dinlerken ki sahnede. bize çok kısa bir sürede isyan, kıskançlık, pişman, heyecan, mutluluk, aşk tüm duyguları hissettirdi. mesela etiket "sadece benimsin" di bu bölüm. bazıları sormuş nerede söylendi diye. hiç söylenmedi ama 3 sahnede defne yaşattı bunu. defne'nin çiftlikten ayrılırken arabaya binişi, galo'yu gönderince halay öncesi abisi ve iso'nun konuşurken ki gülümsemesi, ve tabiki muhteşem final sahnesinde ellerinde çiçeklerle eve gelirken ve ömer'e sıkı sıkı sarılırken hisettim.
gelelim hepimizin canını sıkan reytinglere. bence bu konuya çok da takılmamak gerekiyor. aslında reytinglerin düşmesi veya yükselmesi bir bölümde gerçekleşmiyor. sadece iki haftadır bir komiserin vurulması ile arka sokaklar akut bir reyting yükselmesi yaşıyor bence bu hafta eski yerine geçecek. dizimiz toparladı ama bunun daha herkes farkında değil. yani dizi bu kıvamda gittiği sürece yükselecek merak etmeyin. ama tabi şunu da söylemeden geçemeyeceğim. önceki bölümlerde "defom sadece 10 dakika göründü, aynı evde yaşıyorlar paylaşım yok, niye bittiği yerden başlamıyor, niye bu kızı bu kadar kötü giydiriyorlar, biz eski romantik komedi tadını istiyoruz, niye galo'da bu kadar ısrarcısınız, gönderin artık istemiyoruz" diye internet sitelerindeki yazarlara, fa... deki yorumcuları ve bu sayfadaki perileri dinleseydiniz bu reytingleri görmezdik biz sizi çokkk uyardık ama siz bildiğinizi okudunuz demekten kendimi alamıyorum. biz eleştirdik ama bu aşkı daha uzun süre seyretmek istediğimiz içindi. o yüzden lütfen artık bizleri dinleyin.
bu bölüm hakkında söylenecek daha çok şey var ama bazen izlediğiniz güzelliği anlatmaya sözler yetmez. biraz da uzun oldu kusura bakmayın. ama bu efsane aşkı yazan matmazele ve oyunculukları ile bunu gerçeğe dönüştüren barış ve elçine ve tabiki çekimleriyle sahneleri güzelleştiren (bu arada defne'nin saçları ve makyajı çok güzeldi) yeni yönetmenimize sonsuz teşekkürler.
sevgilerimle, mihriban