Bilgisayar Versiyonunu Kullan!

Kiralık Aşk - herkese selamlar, her'e ve gamze'ye izninizle özel

Kiralık Aşk
Kiralık Aşk

herkese selamlar,
her'e ve gamze'ye izninizle özel bir merhaba,
öncelikle yakınlarını kaybeden arkadaşlara sabır diliyorum.
sonra senaryo yazan arkadaşların, ellerine yüreğine sağlık diyorum.
aylardır gamze haricinde ismimi anan olmuyordu zaten. ama onca zamandan sonra her tabu senaryomu hatırladı, ismim unutulsa da, dayanamadım bir merhaba diyeyim dedim. burayı sürekli takip ediyorum, ama sessiz olarak. sevgili gamze'nin benim ismimi de hala yazıyor olmasına tabiiki de çok seviniyorum.
ama sessiz kalmak istedim işte, uzun zamandır dizimiz pek te istediğim gibi yürümüyor. (daha doğrusu galo geldiğinden beri) bazen sinirleniyorum, hatta bazen çok ama çok sinirleniyorum, sonra sinirli sinirli yazılar yazıyorum buraya, sonra sizin de moralinizi bozuyorum, sonra moralimizi bozma diyen arkadaşlar oluyor belki de haklı olarak, sonra benim kalbim kırılıyo, mutluysam mutlular ama moralim bozuksa hiç biri yanında istemiyor beni diyorum. sonra, neyse işte, en iyisi yazmayayım demiştim, ama dayanamadım işte.

merhaba demişken bir de ufak senaryo bozması yollayayım size,
buradaki her geçen gün birbirini aşan senaryoların yanında, her zaman ki gibi hemen diyeyim:
şimdiden affola...

koray kollarını iki yana açarak, görkemli bir girişle defne'nin odasına dalar.
k: günaydııın
d: günaydın koray bey, hayırdır sabah sabah?
k: hayatım, şimdi seninle markete gidicez.
d: bana poşetlerinizi mi taşıtçaksınız?, aşkolsun valla koray bey.
k: hayatım, yalnız alış-verişe çıkmaktan hoşlanmıyorum. aslında ben neromla gidicektim. ama, yani, neromun kafası çok karışık bu aralar, sana şöyle diyeyim, sanırım kafasındaki tilkilerin sayısı 40 değil, 140 falan. kuyrukları da hepsinin birbirine karışmış, dönüyolar, dolaşıyolar ama durdukları yok, dükkana döndükleri de yok, neromun kafa bi dünya senin anlayacağın.
d: anlamadım,
k: anlamayıver hayatım, gel diyosam geliceksin, ben koraaay sargın'ım
d: ne alıcaz koray bey
k: listem var hayatım, markette dolana dolana, listeme baka baka alırız. ben rejime başlıyorum da. sakın kimseye söyleme bak, yolarım valla. soranlara rejim falan yapmadım günde 10 bardak su içtim dicem ona göre. tamam mı hayatım. malum yaz geliyo, belim zaten incecik ama biraz da basenlerimden vermem lazım. bak eğer rejim listemi birilerine söylersen, yasemine falan...
d: söylemem koray bey, kimseye söylemem.
k: sakın listemi çalıp sende aynı rejimi yapmaya falan da kalkma bak. benden söylemesi. zaten kuru kızsın, valla kupkuru kız olursun, ömüş beğenmez. ele avuca gelmezsin sonra. kız kemiklerin falan batar ömüşe. sakın kilo verme, kilo verme ama kilo alayım falan da deme, bak hayatım bu halin tam, yani tam derken, ömüş'üm seni şöööyle tek elle bile havaya kaldırır, şu halinle yani, kaldırır kaldırır, döne döne kaldırır, kucağına alır, yani güçlü çocuk ne de olsa.
d: koray bey, ayıp oluyo kemikler falan. öyle kucağa almalar, dönmeler ne o öyle...
k: sanki yalan söylüyom. hem dur hayatım, unutmadan ömüş'ü arayayım, bak hoparlöre alıyom, sen de dinle, ama sesini çıkarma. ömüüüş?
ö: efendim koray,
k: ömüüüş?
ö: işim var koray, ne söyliceksen çabuk söyle.
k: tamam be, bu da hemen sinirleniyo.
ö: dinliyorum koray,
k: hayatım, şimdi sen evleeceksin ya, böyle sporu, efendim ne bileyim basketbolu, küreği falan bırakma bence...
ö: ne alaka koray?
k: hayatım, şimdi bu kuru kız seninle evlenince, ohhh aldım ömüş'ü deyip salarsa kendini, hamilelikti, çocuktu, veremezse aldığı kiloları, sen de sporu bırakır kaslarını püfff diye söndürüverirsen, bak ben sana diyeyim, kucağında taşıyamazsın kuru kızı bi daha. gerdek gecesinde yatak odasına taşıdığın anı sittin sene hatırlarsınız artık. başka da kucakta taşıma anınız, hatıranız falan olmaz. ben diyeyim de hayatım.
ö: yani ben onu her haliyle seviyorum, severim, yani taşırım kucağımda koray. (ömer birden kendine gelir.) amaaan, ne anlatıyom sana yaaa, öfff, kapat koray, kapat
k: amaan, kapatıyom be, buna da yaranılmaz, huysuz, noolcak.
koray telefonunu kapatır, defne'ye bakar.
k: amaaan, valla karı-koca konuşturuyosun beni burda...
d: konuşmayın zaten koray bey, niye öyle diyosunuz şimdi, adamı korkutçaksınız daha evlenmeden, hamilelikti falan, hem niye kilo alayım ki ben...
(defne'nin yüzü çoktan kızarmıştır.)
k: kıııız, hamile misin yoksa? ayy yemin ediyorum çoook sevindim şu an. allaaahım, ne büyük mutluluklar bunlarrr. ku-ru kızzz ha-mi-le, ku-ru kız ha-mi-le diye tempo tutasım var. allah'ım kuru kız ve ömüş'ün çocukları. babası gibi zeytin gözlü yakışıklı bir erkek, annesi gibi turuncu kafa pamuk beyazı küçük bir kuru kız. hemde ikiz, ayyy, şahane valla. şu an çocuklarınızı kucağıma alıp sevesim, öpesim, yanaklarını mıncıklayasım geldi valla.
d: yok artık koray bey, hamile falan değilim, nerden çıkarıyosunuz yaaa...
k: ıyyy, yürü hadi yürü...
markete varırlar,
d: rejim listenizde ilk sırada ne var acaba koray bey,
k: her sabah kahvaltıda 1 dilim salam
d: gelin gelin koray bey, burda dilimlenmiş salamlar var, alayım mı bi paket?
k: olmaz hayatım, onlardan almıcaz.
d: neden?
k: hayatım onları makinede kesiyorlar,
d: yani?
k: anla işte kuru kız. onları makinede böyyle incecik kesiyolar, ay resmen arkası gözükçek, hayatım baklava yufkası mı bu? kuru kız, baklava dedim, canım baklava çekti şu an. ayyy, neyse ne diyodum, ben bütün salam alıcam, kendim kalınnn bir dilim kesicem her sabah.
d: anladım koray bey, anladım. sırada ne var?
k: yumurta alalım hayatım, her sabah 1 yumurta.
d: alıyom o zaman bi koli yumurta.
k: hayatım bak orda çift sarılılar var, ben hep onlardan alıyorum tatlım, onlardan al.
d: aldım koray bey, çift sarılı...
k: sağol hayatım.
defne lafı ağzında geveler ( isterseniz deve kuşu yumurtası var mı diye sorayım?)
k: bir sonraki neymişşş. öğlen yemeği için "pazı haşlama", parantez içinde de yiyebildiğiniz kadar yazıyooo. ayyy çok mutluyum şu an. yiyebildiğim kadar.
d: koray bey biz o zaman 10-15 demet, yada şöyle bir kasayı olduğu gibi alalım di mi ama?
k: ayyy hayatım, ne bileyim, ben şimdi bilemedim ki.
d: (defne gözlerini kocaman açıp) ohaa koray bey, 1 kasa da mı az geldi?
k: yok hayatım, şimdi bilemedim, pazı, hem de haşlama, yani sevmem herhalde, annem bana hep zorla yedirirdi küçükken, acaba diyorum, dilediğim kadar olmasa pazı, mesela şöyyyle 2 kat yufkanın arasına biraz da peynirle beraber azıcık serpiştirsem pazıları, fırına verip yesem, he olmaz mı?
d: bööörek diyosunuz yani, olur olur koray bey, isterseniz ben sarmasını da yapayım, 5 10 yaprak pazıyla 1 tencere pazı sarması, ha ne dersiniz?
k: ayyy sarmaya bayılırım, kuru kız, gerçekten yaparmısın benim için, yap, noolur yap.
defne artık pes etmiştir.
d: yaparım koray bey, yaparım.
k: sırada meyveee. her öğün arası 1 meyve yicem hayatım.
d: çilek? (defne bu esnada ömer'le çilek yedikleri vuslat sabahını hatırlar.)
k: yok hayatım, olmaz, çok küçük, listede 1 tane diyo.
d: elma?
k: hııım, bilmem.
defne şimdi de ömer'i tezgaha sürükleyerek dayadağı ve elmaların tezgahtan yere yuvarlandıkları anı hatırlar, hayallere dalar, ama koray'ın çığlığıyla kendine gelir.
k: yaşasın, karpuz çıkmış kuru kız.
d: 3-5 tane karpuz mu alıyoz koray bey?

ben aysel

Paylaş


Oy Ver

Puan verdiğiniz için teşekkürler (:

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol

Yorumlar

Yorum Yaz


Giriş Yap Üye Ol
reklam veriletişim • © 2025 YazarOkur Dizi